Cam Tavan Sendromu
Cam Tavan Sendromu nedir, neden en çok kadınlar etkilenir? Cam Tavan Sendromu, kişinin hayatta bazı adımlar atacağında önünde camdan bir duvar olduğunu varsaymasıdır. Sendromun psikolojik etkisiyle bireyler adım atmaktan çekinirler.
Kişinin kendi kendini kısıtlamasının kaynağında çoğunlukla **özgüven eksikliği** yatar. Herhangi bir kararı alma, eylemi gerçekleştirme veya iş başvurusu yapma gibi konularda aslında ciddi bir engel olmamasına rağmen geri çekilme yaşanır.
Aslında istek vardır ama kendini yeterli görmeme duygusu ağır basar.
Cam tavan sendromunu çoğu insan farklı düzeylerde deneyimler.
Cam tavan sendromunu çoğu insan farklı düzeylerde deneyimler.
İsmi, geçmişte Doktor David J. Schwartz tarafından yapılan ve 1969’da Wall Street Journal’da yayınlanan bir deneyden gelir.
Cam tavan sendromu deneyi:
Deneyde cam fanusa konan pirelerin durduğu metal zemin ıslatılır.
Pireler sıcaktan kaçmak için zıplarlar ve her zıplayışta cama çarpma olur.
Biraz zaman geçtikten sonra cam fanus kaldırılır.
Deneyin ilginç sonucu burada ortaya çıkar ve pireler cam fanusun sınırlarından daha yükseğe zıplayabilecek güce sahip olmalarına rağmen sanki fanus hala varmışçasına aynı sınır içinde zıplamaya devam ederler.
Yapılan koşullanma deneyi ile pirelerin fiziksel olarak karşılaştıkları sınırlar ortadan kalksa bile hala onlar varmış gibi davrandıkları gözlenir.
Benzer durum insanlarda da vardır.
Benzer durum insanlarda da vardır.
İnsanlar hayatta yaşadıkları bazı sınırlanma durumlarından veya çevreden duyup inandıkları sınır varsayımlarından etkilenerek ne yazık ki kendilerini kısıtlayabilirler.
Cam tavan sendromunun ortaya çıkmasıyla stres artar, karar alma mekanizması zayıflar ve herhangi bir konuda adım atma cesareti kırılabilir.
Araştırmalara göre cam tavan sendromu kadın bireylerde daha çok görülür. Bunun sebebinin ataerkil sistem, cinsiyet eşitsizliği ve negatif ayrımcılık olarak düşünülebilir.
Araştırmalara göre cam tavan sendromu kadın bireylerde daha çok görülür. Bunun sebebinin ataerkil sistem, cinsiyet eşitsizliği ve negatif ayrımcılık olarak düşünülebilir.
Yorum Gönder