Belediyeler ve Muhtarlıklar kaldırılmalı mı

İl ve İlçe belediyeleri ile köyler hariç muhtarlıklar kaldırılmalı konulu kişisel düşünceleri içren bir makaledir.

Belediyeler ve Muhtarlıklar kaldırılmalı mı, Ülke mahalli seçimlere kilitlendi, çarşı pazar bangır bangır kulakları rahatsız edinceye dek açılan hoparlörler, çevreyi rahatsız edici pankartla bayraklar afişler, inanılmaz bir ses çevre ve görüntü kirliliği, israf, para nereden çıkıyor derseniz sizin cebinizden, ödediğiniz vergiler ile siyasi parti adayları size reklam yapıyor, şaka gibi, işte yanlışa alışmanın tipik bir örneği.

Belediyeler ve Muhtarlıklar kapatılmalı:

Türkiye'de devrim niteliğinde reformlar gerekmekte:
Önce mahalli idarelerden başlanmalı, hem particiliğin hem de israfın en yoğun olduğu kesim belediyeler.
Belediyelerin kapatılması ve görevleri seçimle iş başına gelecek valilere devredilmesi gerekmektedir.
Türkiye'nin acilen mahalli idareler konusunu masaya yatırması gerekmektedir.

Türkiye'ye özgü Belediye ve Belediyecilik, tarihin en ilkel, en barbar ve vahşi kurumudur.
Türkiye'de Belediyeler, kentin değerini:

• Arsa
• Beton
• Rant ve yolsuzluk:

Üzerinden belirleyerek insanla ahlak arasındaki mesafeyi derinleştiren garip kurumlara dönüşmüştür.
Her il Valisinin ortalama altı yedi yardımcısı bulunmaktadır.
Belediye hizmetleri için bir yardımcı kadro ilave edersin o kadar.
Belediye encümeni yerine il genel meclisleri var zaten.
Belediyeler için yapılacak seçimler yüzünden 85 milyon insan aylardır aşırılıkların öznesi olmaya evrilmiştir ve bu durum bir çok değerleri de yıkıma uğratmaktadır.

Bir ilde Vali ile Belediye Başkanının, bir ilçede Belediye Başkanı ile Kaymakamın varlığı gereksizdir israftır ve bence hayatın olağan akışına da aykırıdır.
Siyasi partiler neden belediyeleri ele geçirme savaşı verirler, çünkü Belediyeler, her türlü yolsuzluğun yapıldığı, kurumlara dönüşmüştür de ondan.
Belediyeler için o kadar çok yaşanmışlıklar anlatabilirim ki.
Başım belaya girmesin diye yazmayacağım.
Biliyorum çoğu kişinin bu konuda söyleyeceği sözde çoktur.

Türkiye'de valiler 'de atama ile değil seçim ile işbaşına gelmelidir.
Her dört senedi bir kez tek seçim.
Hem genel hem yerel
O kadar.
Türkiye'de her siyasinin ağzında bir dava, ne davası yahu, o dava dediğiniz sizin malı nasıl götüreceğinizin davası, yeter artık bu milleti eşsek yerine koyduğunuz, Dava simsarlığına son vererek, devleti ahlâk ve adâlet temelli bir yapıya kavuşturacak kapsamlı bir idarî reformun hemen uygulamaya konması gerekmektedir.

Muhtarlar ve muhtarlıklar:

Yaklaşık 53.000 muhtar için 1 milyon Muhtar adayının 31/Mart/2024 yerel seçimlerinde aday olduğu iddia ediliyor, neredeyse her 80 kişiden birisi muhtar adayı, azaları yazmıyorum, siz bu sayıyı dört ile çarpın. yaptıkları hiç bir iş yok bir masa bir sandalye, primlerini devletin ödediği maaş.
Topluma ve kamu bütçesine hiçbir katkısı olmayan bu eski kurumun da köyler hariç derhal kapatılması gerekmektedir.

Kişisel olarak, toplumu bozan mevcut düzenle yüzleşmeyip bu idarî reformu hayata geçirmeyen siyaset kurumunu tüm partilerle birlikte reddediyor, bu kapsamda sandığa da gitmiyorum.
Siyasilerin ''birlikte Kazanacağız'' sloganının da benim nazarımda hiç bir karşılığı yoktur .

Siyaset kurumunda sadece bir avuç ayrıcalıklı azınlığın kazandığı gerçeğini reddederek millet dışında kazananı bu günden ret ediyorum.
Bu, öfkeyle kibirle yapılmış bir reddiye değildir.
Türkiye için gerek ekonomik gerek siyasal olarak deniz bitmiştir.

Kişileri yozlaştıran ve toplumu ayrıştıran bölen bu sisteme neşter atılma zamanı gelmedi mi daha,
Uçurumun eşiğinde olan güzel ülkemde sorun kişilerden ziyade sistemdedir,