BELEDİYELERİN ASLİ GÖREVLERİ NELERDİR - Kendime Yazılarım

BELEDİYELERİN ASLİ GÖREVLERİ NELERDİR

Belediyelerin asli görevleri nelerdir
Belediyelerin asli görevleri nelerdir

Belediyelerin Türkiye Cumhuriyeti anayasasına göre asli görevleri nelerdir, Avrupa Birliği müktesebatına göre Türkiye belediyelerinin yasaları ve hükümleri arasındaki farklılıklar madde madde nelerdir 

Belediyelerin görev ve yükümlülükleri

Belediyelerin Türkiye Cumhuriyeti anayasasına göre asli görevleri nelerdir, Avrupa Birliği müktesebatına göre Türkiye belediyelerinin yasaları ve hükümleri arasındaki farklılıklar madde madde nelerdir, kaynakları ile beraber açıkla

Belediyeler, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının 127. Maddesine göre, yerel yönetimlerin bir çeşididir. Belediyelerin asli görevleri şunlardır:

- Mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçları karşılamak,
- Belediye sınırları içinde kalan bütün işleri yürütmek ve düzenlemek,
- Belediye gelirlerini tespit etmek ve tahsil etmek,
- Belediye mallarını korumak ve değerlendirmek,
- Belediye teşkilatını kurmak ve yönetmek,
- Belediye personelini atamak ve görevden almak,
- Belediye bütçesini hazırlamak ve uygulamak,
- Belediye borçlanmalarını yapmak.

Avrupa Birliği müktesebatı ise, Avrupa Birliği'nin kurucu anlaşmaları ve diğer hukuki kaynaklarında yer alan kurallar ve kurumlar bütünüdür. 

Avrupa Birliği müktesebatına göre Türkiye belediyelerinin yasaları ve hükümleri arasındaki farklılıklar şunlardır:


Avrupa Birliği (AB) müktesebatı, AB'nin kuruluşundan bu yana oluşturduğu hukuki ve siyasi düzenlemelerin bütünüdür. AB müktesebatı, üye ülkelerin ve aday ülkelerin uyum sağlaması gereken temel kuralları belirler. Bu kurallar, AB'nin ortak değerleri, hedefleri ve politikalarıyla ilgilidir.

Türkiye, 1999 yılında AB'ye aday ülke olarak kabul edilmiştir. Türkiye'nin AB'ye tam üyelik süreci, Türk yasalarının AB müktesebatına uyumlaştırılmasıyla ilerlemektedir. Bu uyumlaştırma süreci, Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda reform yapmasını gerektirmektedir.

Belediyeler, yerel yönetimlerin en önemli unsurlarından biridir. Belediyeler, vatandaşların yaşam kalitesini artırmak, yerel ihtiyaçları karşılamak ve yerel demokrasiyi güçlendirmek için hizmet vermektedir. Belediyelerin yetki, sorumluluk ve finansman alanları, ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir.

Türkiye belediyeleri ile AB belediyelerinin yasaları arasında bazı önemli farklılıklar bulunmaktadır. 
Bu farklılıklar şu şekilde sıralanabilir:

- Türkiye'de belediyelerin kuruluşu, görevleri ve yetkileri 5393 sayılı Belediye Kanunu ile düzenlenmektedir. AB'de ise belediyelerin kuruluşu, görevleri ve yetkileri üye ülkelerin anayasaları ve yasaları ile belirlenmektedir. AB müktesebatı, belediyelerin özerkliğini ve yerinden yönetim ilkesini korumaktadır.

- Türkiye'de belediye başkanları ve meclis üyeleri 5 yılda bir yapılan yerel seçimlerle belirlenmektedir. 
AB'de ise belediye başkanları ve meclis üyelerinin seçim süreleri ve yöntemleri üye ülkelerin yasalarına göre değişmektedir. 
Bazı ülkelerde belediye başkanları doğrudan halk tarafından seçilirken, bazılarında meclis tarafından atanmaktadır.

- Türkiye'de belediyelerin gelir kaynakları sınırlıdır. 
Belediyelerin gelirleri genellikle merkezi yönetimden aldıkları paylar, vergiler, harçlar ve katkı paylarından oluşmaktadır. 
Belediyelerin borçlanma yetkisi de kısıtlıdır. 
AB'de ise belediyelerin gelir kaynakları daha çeşitlidir. 
Belediyeler kendi vergilerini belirleyebilir, borçlanabilir, fon ve hibe alabilir, ticari faaliyetlerde bulunabilir.

- Türkiye'de belediyelerin denetimi hem iç hem de dış denetimden oluşmaktadır. 
İç denetim belediye başkanının sorumluluğundadır. 
Dış denetim ise Sayıştay tarafından yapılmaktadır. 
AB'de ise belediyelerin denetimi üye ülkelerin yasalarına göre farklılık göstermektedir. 
Bazı ülkelerde belediyeler kendi denetim mekanizmalarını kurabilir, bazılarında ise merkezi veya bölgesel denetim organları tarafından denetlenir.

Bu farklılıklar, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. 
Türkiye'nin belediyelerinin AB müktesebatına uyum sağlaması, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, vatandaşların katılımının artırılması ve yerel kalkınmanın desteklenmesi için gereklidir.

- Avrupa Birliği müktesebatı, belediyelerin yerinden yönetim ilkesine dayanır. 
Bu ilke, belediyelerin kendi işlerini özerk bir şekilde yürütmelerini, merkezi idarenin müdahalesinin sınırlı olmasını ve belediyelere yeterli kaynak sağlanmasını gerektirir.

- Avrupa Birliği müktesebatı, belediyelerin katılımcı demokrasiyi güçlendirmesini ister. 
Bu amaçla, belediyelerin vatandaşların görüşlerini alması, sivil toplum örgütleriyle iş birliği yapması ve yerel gündemi belirlemesi beklenir.

- Avrupa Birliği müktesebatı, belediyelerin çevre koruma, atık yönetimi, enerji verimliliği, iklim değişikliği gibi konularda sorumluluk almasını ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uyum sağlamasını ister.

- Avrupa Birliği müktesebatı, belediyelerin sosyal politika alanında da rol oynamasını ister. 
Bu kapsamda, belediyelerin yoksullukla mücadele, sosyal dışlanmayı önleme, eğitim ve sağlık hizmetleri sunma gibi konularda faaliyet göstermesi öngörülür.

Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında siyasi, ekonomik ve kültürel açılardan pek çok farklılık bulunmaktadır. Bu farklılıklar, yerel yönetimlerin işleyişini, yetkilerini ve sorumluluklarını da etkilemektedir.  

Türkiye belediyeleri, 5393 sayılı Belediye Kanunu'na göre kurulur ve yönetilir. 
Belediyeler, merkezi idarenin denetimi altında, kendi gelirleriyle hizmet veren kamu tüzel kişilikleridir. 
Belediyelerin görev alanları, kanunla belirlenmiş olup, genellikle şehir planlaması, çevre koruma, ulaşım, altyapı, sosyal hizmetler, kültür ve spor gibi konuları kapsamaktadır. Belediyelerin gelir kaynakları ise, vergi payları, harçlar, katılım payları, bağışlar ve borçlanma gibi kalemlerden oluşmaktadır.

AB belediyeleri ise, üye ülkelerin anayasal düzenlemelerine ve yerel yönetim özerkliği ilkesine göre kurulur ve yönetilir

Belediyeler, merkezi idareden bağımsız olarak, kendi karar organlarıyla hizmet veren kamu tüzel kişilikleridir. 
Belediyelerin görev alanları, üye ülkelerin yasal düzenlemelerine göre değişiklik göstermekle birlikte, genellikle şehir planlaması, çevre koruma, ulaşım, altyapı, sosyal hizmetler, kültür ve spor gibi konuları kapsamaktadır. 
Belediyelerin gelir kaynakları ise, vergiler, harçlar, katılım payları, bağışlar ve AB fonları gibi kalemlerden oluşmaktadır.

Türkiye belediyeleri ile AB belediyeleri arasındaki farklar


| Türkiye Belediyeleri | AB Belediyeleri |
| -------------------- | --------------- |
| Merkezi idarenin denetimi altında | Merkezi idareden bağımsız |
| Kanunla belirlenen görev alanları | Üye ülkelere göre değişen görev alanları |
| Vergi paylarına bağımlı gelir kaynakları | Vergilere dayalı gelir kaynakları |
| Borçlanma imkânı sınırlı | Borçlanma imkânı geniş |
| AB fonlarından yararlanma oranı düşük | AB fonlarından yararlanma oranı yüksek |

Tablodan da görüldüğü gibi, Türkiye belediyeleri ile AB belediyeleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. 
Bu farklılıkların nedenleri ve sonuçları üzerinde daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde, yerel yönetimlerin rolü ve işlevi büyük önem taşımaktadır. 
Bu nedenle, Türkiye belediyelerinin AB standartlarına uyum sağlaması ve AB fonlarından daha fazla yararlanması için gerekli adımların atılması gerekmektedir.


Kaynaklar:

[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye_Cumhuriyeti_Anayasas%C4%B1
[2] https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanligi/gorev_yetki/
[3] https://tr.wikipedia.org/wiki/Avrupa_Birli%C4%9Fi_m%C3%BCktesebat%C4%B1
[4] https://www.ab.gov.tr/51847.html

0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun