Bir Emeklinin Hayat Muhasebesi: Sevinçler, Hüzünler ve Dersler

Hayatım boyunca çok bahar gördüm, her biri farklı bir renk ve lezzetle dolu. Zaman zaman sıcak ve güneşli, zaman zaman da sert ve soğuk bir kış fırtınası gibi. Yıllar sanki gözlerimin önünde bir film şeridi gibi akıp gidiyor. Sevinçler, üzüntüler, başarılar, hatalar... Hepsi anılarla dolu, hepsi birer ders.

Emeklilik... Uzun yıllar çalıştıktan sonra artık dinlenme ve keyif alma zamanı geldi. Ancak emeklilik sadece dinlenmek değil, aynı zamanda geçmişi gözden geçirip muhasebe yapma zamanı da. Geçmişteki hataları ve doğruları tartma fırsatı da sunuyor.

Hayat, herkesin katılmak zorunda olduğu bir sınavdır. Asıl önemli olan, bu sınavı başarıyla tamamlayıp iyi bir insan olarak hatırlanmaktır. Şimdi altmış sekiz yaşında bir adam olarak, ölümden korkmuyorum. Artık hazırım. Hayatımın sonuna geldim ve huzurluyum.

Gençlik heyecanı, ilk aşkın tutkusu, hayallerin peşinden koşma... Tüm bunlar artık geride kaldı. Ancak geriye dönüp baktığımda, hiçbir şey için pişmanlık duymadığımı fark ediyorum. Elimden gelenin en iyisini yaptım, yaşadım, sevdim, mücadele ettim. Arada düşsem de, her seferinde daha da güçlenerek yoluma devam ettim.

Ailemle birlikte kurduğum ev, benim için en büyük gurur kaynağıdır. Çocuklarımın büyümesi ve torunlarımın doğması, hayatın bana sunduğu en güzel hediyelerdir. Onların sevgisi ve desteği, beni her zaman güçlü kıldı.

Tabii ki her şey kusursuz değil. Sağlık sorunları, yaşlanmanın getirdiği bazı zorluklar... Bunlarla başa çıkmak zorunda kalıyorum. Ama minnettarım, hala kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyor ve hayatın keyfini çıkarabiliyorum.

Elbette, herkes gibi ben de hatalar yaptım ve pişmanlıklarım var. İçimden bazı şeyleri farklı yapabilseydim keşke diyorum. Ancak zaman geri dönmez, her yaşın kendi güzellikleri ve zorlukları vardır.

Geriye dönüp baktığımda, hayatımın dolu dolu geçtiğini fark ediyorum. Sevdiklerimle birlikte güzel anılar biriktirdim. Elbette hatalar yaptım, ancak onlardan ders çıkardım. Artık daha sakin ve huzurluyum. Geçmişe takılıp kalmıyor, gelecekle ilgili endişelenmiyorum. Anın tadını çıkarmaya çalışıyorum.

Hayat bir hesaplaşmadır denir, ben de hesaplamalarımı yapıyorum. Kazançlarım ve kayıplarım var. Ama en önemlisi, sevdiklerimle birlikte olduğum ve her gün yeni bir şeyler öğrendiğim bir hayatım var.

Biliyorum ki, önümde çok az zaman kaldı. Ama kalan zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye kararlıyım. Sevdiklerimle daha fazla vakit geçirmek, yeni şeyler öğrenmek, hayata dair güzel anılar biriktirmek istiyorum. Ömrümde çok bahar gördüm. Her biri farklı bir renk, farklı bir tat. Ve bu güzel yolculuğun sonuna yaklaşırken, şükrediyorum ve huzurluyum.

Ahmet ATAM