Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması

Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması: Nedenler, Hükümler ve Etkiler

Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması: Nedenler, Hükümler ve Etkiler

Nedenler:

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında 1 Ekim 2014 tarihinde yürürlüğe giren Geri Kabul Anlaşması'nın imzalanmasının arkasında yatan temel sebepler şunlardır:

  • Düzensiz Göçü Azaltmak: AB, Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle önemli bir göç güzergahı olduğunu ve üye ülkelere yönelik düzensiz göç akışının kontrol altına alınması gerektiğini savunmuştur. Anlaşmanın amacı, Türkiye'den AB'ye yasadışı yollarla giriş yapan göçmenlerin geri kabul edilmesini sağlayarak bu akışı düzenlemektir.
  • Vize Serbestisi: Türkiye, 2016 yılından itibaren AB vatandaşlarına vizesiz seyahat imkanı sunmak istemiştir. AB ise vize muafiyetinin ancak düzensiz göçle mücadelede somut adımlar atılması halinde verilebileceğini şart koşmuştur. Geri Kabul Anlaşması, bu şartı yerine getirmek için önemli bir adım olarak görülmüştür.
  • AB ile İlişkileri Geliştirmek: Türkiye, AB ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini geliştirmeyi ve üyelik sürecini ilerletmeyi arzulamaktadır. Geri Kabul Anlaşması, bu hedefe ulaşmada önemli bir araç olarak değerlendirilmiştir.

Hükümler:

Geri Kabul Anlaşması'nın temel hükümleri şunlardır:

  • Geri Kabul Kapsamı: Anlaşma, Türk vatandaşları, vatansızlar ve Türkiye ile ikili geri kabul anlaşmaları bulunan üçüncü ülke vatandaşlarını kapsamaktadır.
  • Geri Kabul Süresi: AB ülkeleri, Türkiye'den gelen göçmenleri 6 ay içerisinde geri kabul etmeyi taahhüt etmektedir.
  • Geri Kabul Reddetme Nedenleri: Anlaşma, AB ülkelerinin geri kabul talebini reddetmelerine imkan tanıyan bazı istisnalar da içermektedir. Örneğin, AB ülkesinde mültecilik statüsü almış veya aile birleşimi hakkı kazanmış göçmenler geri kabul edilemez.
  • Mali Yardım: AB, Türkiye'ye geri kabul yükünü hafifletmek için mali yardımda bulunmayı taahhüt etmiştir.

Etkiler:

Geri Kabul Anlaşması'nın Türkiye üzerinde hem müspet hem de menfi etkileri olmuştur:

Müspet Etkiler:

  • Düzensiz Göçte Azalma: Anlaşmanın imzalanmasından sonra Türkiye'den AB'ye yasadışı yollarla giriş yapan göçmen sayısında önemli bir azalma gözlemlenmiştir.
  • Vize Serbestisi: Anlaşma, Türkiye'ye 2016 yılında AB vatandaşlarına vizesiz seyahat imkanı sağlamıştır.
  • AB ile İlişkilerde Gelişme: Anlaşma, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunmuştur.

Menfi Etkiler:

  • Mülteci Akını: Suriye İç Savaşı'ndan kaçan milyonlarca mülteci Türkiye'ye sığınmıştır. Geri Kabul Anlaşması, bu mültecilerin AB'ye geri gönderilme riskini artırmıştır.
  • İnsan Hakları Kaygıları: Bazı sivil toplum kuruluşları, Geri Kabul Anlaşması'nın mültecilerin ve göçmenlerin insan haklarını ihlal edebileceği endişesini dile getirmiştir.
  • Türkiye'nin Göçmen Politikası: Anlaşma, Türkiye'nin göçmen politikasını AB'nin göç politikalarıyla uyumlu hale getirmesine yol açmıştır. Bu durum, bazı kesimler tarafından Türkiye'nin egemenlik haklarının ihlali olarak yorumlanmıştır.

Sonuç:

Geri Kabul Anlaşması, Türkiye ve AB arasındaki göç akışını düzenlemede önemli bir araç olmuştur. Anlaşmanın uzun vadedeki etkileri ise hala tartışılmaktadır.

Not: Bu bilgiler genel bir bakış sunmaktadır. Anlaşmanın tüm detayları ve karmaşık etkileri hakkında daha fazla bilgi için uzman kaynaklara başvurmanız önerilir.

AB ile Geri Kabul Anlaşması'nın Türkiye Demografik Yapısı Üzerindeki Olumsuz Etkileri

AB ile 2014 yılında imzalanan Geri Kabul Anlaşması, Türkiye'nin demografik yapısı üzerinde bazı olumsuz etkilere yol açmıştır. Bu etkilerden bazıları şunlardır:

1. Mülteci Yükü: Suriye İç Savaşı'ndan kaçan milyonlarca mülteci Türkiye'ye sığınmıştır. Geri Kabul Anlaşması, bu mültecilerin AB'ye geri gönderilme riskini artırmıştır. Bu durum, Türkiye'nin zaten ağır olan mülteci yükünü daha da artırmıştır.

2. Göçmenlerin Yaşam Koşulları: Geri kabul tehdidi altında olan göçmenler, Türkiye'de düzenli ve güvenli bir yaşam kurmakta zorlanmaktadır. Bu durum, göçmenlerin marjinalleşmesine ve yoksulluğa itilmesine yol açmaktadır.

3. Aile Birleşimi: Geri Kabul Anlaşması, göçmenlerin aileleriyle bir araya gelmesini zorlaştırmıştır. Aile birleşiminin engellenmesi, göçmenlerin psikolojisini olumsuz etkilemekte ve sosyal uyumlarını zorlaştırmaktadır.

4. Beyin Göçü: Geri Kabul Anlaşması, Türkiye'den yurt dışına göç etmeyi düşünen nitelikli işgücünü caydırıcı bir etkiye sahip olabilir. Bu durum, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına zarar verebilir.

5. Toplumsal Gerginlikler: Geri kabul ve mültecilik konuları, Türkiye'de zaman zaman toplumsal gerginliklere yol açmaktadır. Bu gerginlikler, hoşgörüsüzlük ve ayrımcılığın artmasına neden olabilir.

6. Demokratik Haklar: Geri Kabul Anlaşması'nın bazı hükümleri, mültecilerin ve göçmenlerin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı olarak yorumlanabilir. Bu durum, Türkiye'nin insan hakları sicilini olumsuz etkileyebilir.

Sonuç:

Geri Kabul Anlaşması'nın Türkiye demografik yapısı üzerinde karmaşık ve çok yönlü etkileri vardır. Bu etkilerin bazıları olumsuz olmakla birlikte, anlaşmanın göç akışını düzenlemede ve Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri geliştirmede de önemli bir rol oynadığını unutmamak gerekir.

Not: Bu bilgiler genel bir bakış sunmaktadır. Anlaşmanın demografik yapı üzerindeki tüm etkileri ve bu etkilerin karmaşıklığı hakkında daha fazla bilgi için uzman kaynaklara başvurmanız önerilir.

AB ile Türkiye arasında imzalanan Geri Kabul Anlaşması'nda mülteci başına sabit bir ekonomik yardım miktarı belirlenmemiştir. Anlaşma kapsamında Türkiye'ye sağlanan mali yardım, farklı kriterlere göre değişkenlik gösteren bir paket halindedir.

Yardımın Temel Unsurları:

  • Mültecilerin Barınma ve Temel İhtiyaçları: Türkiye'de bulunan mültecilerin barınma, gıda, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması için mali destek sağlanmaktadır.
  • Geri Kabul İşlemleri: Türkiye'den AB'ye geri kabul edilen göçmenlerin yolculuk masrafları ve geri kabul merkezlerinde barındırma masrafları AB tarafından karşılanmaktadır.
  • Sınır Güvenliği: Türkiye'nin kara ve deniz sınırlarının göçmen kaçakçılığına karşı korunması için AB tarafından mali ve teknik destek sağlanmaktadır.
  • Ekonomik Kalkınma: Mültecilerin Türkiye ekonomisine entegrasyonunu kolaylaştırmak ve bölgesel kalkınmayı teşvik etmek için çeşitli programlara fon ayrılmaktadır.

Yardım Miktarının Belirlenmesi:

Her bir yardım kaleminin miktarı, AB ve Türkiye arasında yapılan müzakereler sonucunda belirlenmektedir. Yardım miktarları, mülteci akınının yoğunluğu, Türkiye'nin ekonomik durumu ve diğer ilgili faktörlere göre değişebilmektedir.

Bazı Rakamlar:

  • 2016 yılında AB, Türkiye'ye 3 milyar euroluk bir acil yardım paketi sunmuştur.
  • 2018 yılında AB Konseyi, Türkiye'ye 2021 yılı sonuna kadar toplam 6 milyar euroluk mali yardım sağlanmasına karar vermiştir.
  • 2021 yılında ise AB, Türkiye'ye 3 milyar euroluk ek bir mali yardım paketi sunmuştur.

Sonuç:

Geri Kabul Anlaşması kapsamında Türkiye'ye sağlanan mali yardım, mülteci akınının yoğunluğuna ve Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre değişen bir paket halindedir. Mülteci başına sabit bir yardım miktarı belirlenmemiştir.

Not: Bu bilgiler genel bir bakış sunmaktadır. Anlaşma kapsamındaki mali yardımlar ve miktarları hakkında daha fazla bilgi için resmi kaynaklara başvurmanız önerilir.



0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun