KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

İskitler ve Kimmerler Türk müdür

İskitler ve Kimmerler Türk müdür
İskitler ve Kimmerler Türk müdür

Ön Türklerin ataları İskit ve Kimmerler:

İskitler ve Kimmerler Türk müdür? Kimmerler ve İskitler, antik dönemde Avrasya steplerinde yaşamış ve tarih sahnesinde önemli roller oynamış iki göçebe topluluktur. Kimmerler, M.Ö. 8. yüzyılda Hazarlar üzerinden Tuna boylarına ulaşarak, Doğu Avrupa ve Kuzey Karadeniz hattında etkili olmuşlardır. İskitler ise, M.Ö. 9. yüzyılda Doğu Asya'da ortaya çıkmış ve zamanla geniş bir coğrafyaya yayılarak, Urartular, Asurlular ve Medler ile münasebetler kurmuşlardır.

İskitler Türk müdür?

İskitler, Ön Türk Tarihinin önemli bir taşıyıcısı olarak kabul edilir ve tarihe bir Türk Kavmi olarak kaydedilmişlerdir. İskitlerin Türk olduğu gerçeği, tarihin bilimsel metotlarıyla ispatlanmış ve elde edilen bulgular, bu toplumun Türkleri meydana getirmiş olan Turanid (Ön Türkler) kavmin bir mensubu olduğunu ortaya koymuştur. İskitler ile yakın münasebetler içerisine girmiş olan ve bu münasebetleri yazılı hale getirebilen en mühim kaynak Grek (Yunan) Tarih kaynakları olmuştur. Herodot gibi antik Yunan tarihçileri, İskitlerin toplumsal, askeri ve fiziki özelliklerini detaylı bir şekilde tasvir etmiş ve bu bilgiler, İskitlerin Türk kökenli olduğunu destekleyen kanıtlar arasında yer almaktadır.

Kimmerler Türk müdür?

Kimmerler'in kökeni ve etnik kimliği üzerine farklı teoriler bulunmaktadır. Bazı kaynaklar, Kimmerler'in Hint-Avrupa kökenli olduklarını varsayarken, diğerleri onların Kırım Yarımadası'nın isminin belirlenmesinde korunduğunu ve Türk toponimi olan "Kırım" ismine yol açtığını öne sürer. Kimmerler, M.Ö. 8. yüzyılın sonlarından itibaren Kafkasya üzerinden Anadolu'ya taşınmış ve burada Frigya - Muşki Krallığının parçalanmasına sebep olmuş ve on yıllar boyunca Küçük Asya'nın Yunan şehir devletleri, Lidya Krallığı ve Asur İmparatorluğu için bir tehdit oluşturmuşlardır.


Her ne kadar İskitlerin ve Kimmerler'in kökenleri ve etnik kimlikleri üzerine tartışmalar devam etse de, bu iki topluluğun tarih boyunca bıraktıkları izler ve etkileşim içinde oldukları diğer kültürlerle olan ilişkileri, onların tarihin önemli parçaları olduğunu göstermektedir. Arkeolojik bulgular ve yazılı kaynaklar, bu toplulukların yaşam tarzları, savaş teknikleri ve sosyal yapıları hakkında değerli bilgiler sunmaktadır. Bu bilgiler, Kimmerler'in ve İskitlerin tarihini daha iyi anlamamıza ve onların kültürel mirasını keşfetmemize olanak tanımaktadır.


Kimmerler ve İskitler, antik dünyanın karmaşık etkileşim ağının bir parçası olarak, bugünkü Türk kültürünün ve tarihinin anlaşılmasında önemli bir yere sahiptir. Onların mirası, Türk halklarının tarih sahnesindeki uzun yolculuğunu anlamamıza yardımcı olmakta ve kültürel kimliğimizin kökenlerine ışık tutmaktadır.

Kimmerler ve İskitler, antik dönemde Avrasya'nın geniş bozkırlarında yaşamış ve tarih boyunca göçebe bir yaşam tarzını benimsemiş topluluklardır. Bu iki topluluk, M.Ö. 8. ve 7. yüzyıllarda, sırasıyla, Kuzey Karadeniz ve Orta Asya'da etkin olmuşlardır ve her ikisi de Kurgan Kültürleri ile ilişkilendirilir.

İskitler ve Kimmerler'in yaşam tarzları:

Kimmerler ve İskitlerin yaşam tarzı, genellikle at sırtında geçen uzun mesafeli göçlerle karakterize edilir. Bu göçler, onların hayvancılıkla uğraşan topluluklar olmalarından kaynaklanıyordu. At, koyun ve sığır sürülerini yetiştiren bu topluluklar, hayvanlarının otlak ihtiyacını karşılamak için sürekli olarak yer değiştiriyorlardı. İskitler, özellikle at kullanımında uzmanlaşmış ve savaşlarda süvari birlikleri kullanımında öncü olmuşlardır.


Göçebe yaşam tarzlarına rağmen, İskitler ve Kimmerler, metal işçiliği ve sanat konusunda oldukça becerikliydiler. İskitler, kendilerine has metal işlemeciliği, anıt mezarlar ve sanat tarzları ile tanınırlar. Yerleşik metal işçileri, İskitler için taşınabilir süs eşyaları üretmiş ve bu eşyalar, günümüze kadar ulaşarak İskit sanatının temelini oluşturmuştur.


Bu topluluklar, aynı zamanda geniş bir ticaret ağı oluşturmuş ve İpek Yolu'nda önemli bir rol oynamışlardır. İskitler, Yunanistan, Antik İran, Hindistan ve Çin arasındaki ticaret ile çağdaş medeniyetlerin gelişmesinde etkili olmuşlardır.


Kültürel açıdan, İskitler ve Kimmerler, göçebe olmalarına rağmen, zengin bir kültürel mirasa sahiptirler. Dini ritüeller, sosyal hiyerarşi ve toplumsal cinsiyet rolleri gibi konularda kendi özgün uygulamalarını geliştirmişlerdir. İskitlerde kadınlar ve erkekler, savaşçı olarak eşit kabul edilir ve bu durum, kadın savaşçıların mezarlarında bulunan silah ve at ekipmanları ile desteklenir.


Sonuç olarak, Kimmerler ve İskitlerin yaşam tarzı, göçebe hayatın zorluklarına uyum sağlayan, hayvancılık ve savaşçılıkla öne çıkan, aynı zamanda zengin kültürel ve sanatsal mirasa sahip topluluklar olarak özetlenebilir. Onların tarihi, bugün bile Türk kültürünün ve tarihinin anlaşılmasında kilit bir rol oynamaktadır ve bu topluluklar, Türk halklarının tarih sahnesindeki uzun yolculuğunu anlamamıza yardımcı olmaktadır.