KİŞİLERİN KARAKTERİ ÜLKENİN KADERİNE NASIL DÖNÜŞÜR

Kader Nedir? Toplumsal Çürüme, Karakter ve Liyakat Eksikliği Bir Ülkenin Kaderini Nasıl Belirler?

Kader gerçekten ilahi bir yazgı mı, yada toplumların kör taassup, liyakat eksikliği ve çıkarcılık içinde yaptığı tercihlerle şekillenen bir sonuç mu? 
Kişinin karakteri kaderidir derler; ama bir milletin karakteri de bir ülkenin kaderidir.
Karakter, toplumsal çürüme ve kader ilişkisini günlük dilde anlatan kapsamlı bir analiz.


Kişinin Karakteri Kaderidir; Peki Bir Toplumun Karakteri Ülkenin Kaderine Nasıl Dönüşür?


Kader dediğimiz şey bazen gökyüzünden inen bir yazgı gibi anlatılır, sanki her şey doğmadan belirlenmiş, herkes sadece rolünü oynuyormuş gibi. Ama iş asla o kadar basit değil, çünkü kader çoğu zaman ilahi yazgıdan önce insanın bir davranış biçiminin sonucudur. Ve birey için geçerli olan bir gerçek var, kişinin karakteri kaderidir, aynı şey toplumlar için de geçerli. Bir toplumun karakteri, bozulursa, kaderi de bozulur. 


Bir Ülke Düşünün… Kör Bir Aidiyete Teslim Edilmiş Bir Ülke.


Hayal değil, çok tanıdık bir tablo, eğitimden çok bağlılık, liyakattan çok sadakat, toplumsal akıldan çok duygusal refleksler belirleyici olmuş insanlar kısa vadeli küçük çıkarları için ülkeyi yetenek yoksunu ama sadakati yüksek yöneticilerin ellerine bırakmış. Sonra işler kötü gidince, herkes birden ilahi takdir ediyor. 
Oysa ilahi takdir değil, bu toplumsal tercihin faturası.

Kader Bir Senaryo Değil, Karakterin Yansımasıdır.


Tıpkı bireylerde olduğu gibi, toplumlarda da kader karakterde şekillenir. Eğer toplum korkarsa hak karşısında susar, zulmü görür ama tepki vermez, benim başıma gelmesin diye dua ederken ülkenin başına gelenleri hızlandırır. 

Eğer toplum çıkarcıysa küçük menfaatler için büyük değerleri yakar, yeter ki benim işim olsun diyerek liyakat duvarını yerle bir eder, sonra çöküş gelince kader böyleymiş der. 
Eğer toplum cahil bırakılmışsa gerçeği ıskalar, siyaseti, kutuplaştırır, yanlışı, kader, kötüyü, lider, talihsizliği sınav zanneder.
Büm bunlar kader değil, toplumsal kaderin ürettiği sonuçlardır.

Karaktersizlik Nasıl Toplumsal Bir Kadere Dönüşür?


Çürüme bireylerde başlar, sonra kuruma bulaşır sonra devlete sonra tüm ülkeye yayılır, tıpkı çürük bir elmanın tüm kasayı bozması gibi. 


Sonra hep bir ağızdan şunu söyler, takdiri ilahi, Oysa o ilahi takdir dedikleri şey, toplumsal ihmalle yazılmış bir sonuç tablosudur.

Toplumsal Kader, Bireysel Zaafların Toplamıdır.


  • Bana dokunmasın yeter. 
  • Benim oğlanı işe alsınlar da nasıl olursa olsun. 
  • Benim partim kazansın gerisi önemli değil. 
  • Adalet bana lazım, başkasına ne olursa olsun. 
  • Okumaya ne gerek var, zaten her şey yazılmış. 

İşte o zaman kader, ilahi bir yazgı olmaktan çıkar, kolektif bir karaktersizliğin doğal sonucu haline gelir.

Kader Değişir mi? Toplumsal Karakter Değişirse Evet.


İşin en güzel yanı, şu nasıl ki, kişinin karakteri değiştikçe, kaderi de dönüşüyorsa, bir toplumda karakterini yeniden inşa ettiğinde, kaderini tepeden tırnağa değiştirebilir. 
Burada üç temel şey de olur.

1. Eğitim. Sorgulayan, düşünen ezbere değil akla İnan, inanan birey çürümenin panzehiridir 
2. Adaleti koruyan toplum kaderini korur 
3. İşi ehline emanet eden toplumun geleceği sağlamdır, diğer her yol kader diye pazarlanan bir felakete çıkar.

Sonuç: Toplumun Karakteri Ülkenin Kaderini Yazar.


Kader gökyüzünde mühürlenmiş bir yazgı değil, toplumun ahlakı, terbiyesi, vicdanı bilgisi ve cesaretiyle şekillenen dev bir aynadır, bir toplum karakterini kaybederse kaderini de kaybeder. Onarırsa kaderinde yeniden yazar. 
Kişinin karakteri kaderidir, ama bir milletin karakteri de bir ülkenin karakteridir.

Kişilerin Karakteri, Ülkenin Kaderi Şiiri


Bir insanın kalbinde saklıdır, ülkenin geleceği. 
Bir söz, bir bakış, bir dürüstlük, 
Ya da bir yalan, devrilir tarihin taşlarına.
Karakter, küçük bir kıvılcım gibi başlar insanın içinde, 
Ama büyür, büyür, 
Bir milletin yolunu aydınlatır, ya da karanlığa sürükler.

Bir çiftçinin sabrı, bir öğretmenin vicdanı, 
Bir işçinin alın teri, bir liderin sözü… 
Hepsi birleşir, 
Ükenin kaderini dokuyan görünmez bir kumaş olur.

Kimi zaman bir cesaret, bir meydanda yankılanır, 
Kimi zaman bir korku, sessizce zincirler toplumu.

Ve biz sorarız: 
Kader midir bu, yoksa karakterin gizli bir mirası mı?
Ülke, aslında insanların aynasıdır. 
Karakterler birleşir, bir nehir olur, ve o nehir, geleceği taşır.


Next Post Previous Post
No Comment
Add Comment
comment url