KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

Türk destanları: Manas Destanı

Türk destanları: Manas Destanı kısa özeti.
Türk destanları: Manas Destanı


Manas Destanı:


Manas Destanı, Kırgız halkının ulusal destanı olarak bilinir ve dünyanın en büyük destanlarından biri olarak kabul edilir. Bu destan, Kırgız Türklerinin tarihini, kültürünü ve değerlerini yansıtan epik bir şiirdir.

Manas Destanı'nın kökeni, 12. yüzyıl başlarında Karahitaylarla Karahanlılar arasındaki siyasi ve askeri mücadelelere dayanır. 
Destan, üç ana bölümden oluşur: 
Manas, oğlu Semetey ve torunu Seytek'in hikayelerini anlatır. 
Manas, Nogay boyundan çıkan ve hem kendi topraklarını hem de Kırgız halkını Kalmuk baskıncılarından koruyan bir kahraman olarak tasvir edilir. 
Onun liderliğinde, Kırgız halkı birleşir ve özgürlükleri için mücadele eder.

Destan, aynı zamanda Manas'ın kahramanlıklarını, adalet arayışını ve halkının refahını sağlama çabalarını detaylı bir şekilde anlatır. 
Manas Destanı, Kırgız edebiyatında ve sözlü halk edebiyatında önemli bir yere sahiptir ve ozanlar tarafından nesilden nesile aktarılır.

Ozanlar, destanı kendi yorumlarıyla okuyan comokçular ve destana eklemeler yaparak veya kısaltarak okuyan camakçılar olarak ikiye ayrılır. 
Manas Destanı'nın tamamını okuyanlara manasçı, sadece ikinci bölümünü okuyanlara ise semeteyci denir.

Destan, Kırgızların mitolojisini, yaşam biçimlerini, gelenek ve göreneklerini, coğrafyalarını, aile hayatlarını, ahlak anlayışlarını, masallarını, dünya ve hayat görüşlerini yansıtır ve "Kırgız Ansiklopedisi" olarak nitelendirilir.

Manas Destanı, Müslüman Kırgızlarla putperest Kalmuklar, Çinliler ve Turfanlılar (Uygurlar) arasındaki mücadeleleri konu alır. 
Destanın başlangıcında, Kırgızların zalim Esen Han'dan kurtuluş savaşları ve sonrasında intikam alışları ele alınır. 
Manas, destanın başkahramanı olarak, Türklerin başkahramanı ve Kalmukların baş düşmanı olarak tanımlanır.

Destan, aynı zamanda Manas'ın eşi Kanıkey'in hikayesini de içerir; o, güzel, akıllı, tedbirli ve hünerli bir kadın olarak tasvir edilir. 
Manas'ın ölümünden sonra, destan Kırgız halkının İslam'ı yayma çabalarını ve Manas'ın dirilişini anlatmaya devam eder.

Manas Destanı, Kırgız halkının kimliğinin ve mirasının korunmasında önemli bir rol oynar ve bugün bile Kırgızistan'da ve dünya genelinde büyük bir saygı görür.

Destanın derlenen en hacimli şekli Sayakbay Karalayev'in "Manas-Semetey-Seytek" üçlemesi olup, 500.500 dizedir. Toplamda, 60'tan fazla anlatımın derlenmesiyle, destanın dize sayısı 1.500.000'e ulaşmaktadır. 
Manas Destanı, Kırgız halkının tarihi ve kültürel zenginliğini gözler önüne seren, zamanın ötesinde bir eserdir.

Manas destanı 1.Bölüm 


Yeditör adını taşıyan yerde Boyun Han yaşamaktadır. 
Boyun Han'ın oğlu Kara Han ve onun oğlu Çakıp Han (Yakûp Han) olarak bilinir. 
Çakıp Han, Alma Ata ırmağının gözesinde, Sungur Yuvası olarak adlandırılan bir yerde yerleşmiştir. 
Ancak Çakıp Han'ın hiç çocuğu yoktur. 
Bir gün Tanrıdan bir oğlan çocuk ister ve onun yiğitlerin yiğidi olmasını diler. 
Tanrının izniyle bir oğlu olur. 
Oğlu olduğu için de Tanrıya güzel bir kısrak kurban eder. 
Dört Peygamber gelip çocuğa ad koymasını ister, ve adını Manas koyarlar.

Manas, babasına "Ben İslam'ı yayacak, inanmayanların malını yağmalayacağım" dediğinde, Çakıp Han eski arkadaşı Bakaya haber göndererek onu çağırtır. 
Baka geldiğinde Manas'ın sözlerini aktarır ve Baka da "Bu harika bir fikir" diyerek hemen Çin'e saldırmaya karar verirler ve Pekin yolunu keserler. 
Sonuç olarak söyledikleri gibi hareket ederler.

Çakıp Han'ın oğlu genç Manas, on yaşında ok atmaya başladı. 
On dört yaşına geldiğinde Hân Evini basıp yıktı ve Hân oldu. 
Kâşgar'dan bütün Çinlileri sürüp Turfana hapsetti, Turfan'daki Çinlileri sürerek Aksu'ya gönderdi.

Manas destanı 2.Bölüm:


Kalmuk Han’ın oğlu Almambet’in Müslüman oluşu, Er Kökçe’ye sığınışı, Er Kökçe’den de ayrılıp Manasa gelişini anlatır: 
Yerin yer suyun su olduğu çağda… altı atanın oğlu gavur, üç atanın oğlu Müslüman idi. 
O zaman Kara Han’ın oğlu Amambet doğdu, hemen büyüdü ve Müslüman oldu. 
Babasını Müslüman olmadığı için öldürdü, kaçıp geldi Müslüman beylerinden Er Kökçe’ye sığındı. 
Er Kökçe’nin kırk yiğidi vardı. 
Bu kırk yiğit, Beylerinin bu Kalmuklu’ya, Almambet’e çok iltifatlar edip onu yanından ayırmadığını görünce kıskandılar, kıskanınca da Almambet hakkında dedikodular çıkarıp yaydılar. 
Bu yüzden Almambet ile er Kökçe Bey’in arası bozuldu. 
Almambet kalkıp Manas’ın Bey evine geldi. 
Manas da Almambet’i büyük iltifatlarla karşıladı. Manas, Almambet’i çok sevdi.

Manas destanı 3.Bölüm.


Manas ile Er Kökçe arasındaki savaş hikayesini anlatır: 
Manas'ın askerleri Er Kökçe'nin ülkesini yağmaladı. 
Savaşta Er Kökçe mağlup oldu. 
Çakıp Han, oğlu Manas'ı evlendirmek istedi. 
Kız arayışına başladı. 
Temir Han'ın kızı Kanıkey, Manas için uygun bir eş olduğunu düşündü. 
Temir Han da kızını Manas'a vermek istedi. 
Ancak Temir Han'ın baş danışmanı bu evliliği engellemeye çalıştı. 
Bu yüzden düğün sırasında kavgalar çıktı ve savaşa kadar gitti. 
Sonunda baş danışman Mendibay, Manas'ı zehirledi ve Manas öldü. 

Manas'ın ölümü ailesini yoksulluğa ve sıkıntıya sürükledi. 
Atı, doğanı ve köpeği mezarının başında ağladı; 
Manas'ın ruhunu affetmesi için Tanrı'ya yalvardılar. 
Manas'ın kırk yiğidi vardı, ama hepsi beylerini unuttu. 
Tanrı, Manas'ın hayvanlarının bu sadakatine karşılık vererek onların duasını kabul etti ve Manas dirildi. 
Eskisinden daha güçlü bir şekilde ülkesine ve geleneklerine hizmet etmeye devam etti.

Manas destanı 4.Bölüm


Kökütey Han'ın cenaze töreni anlatılır: 
Kökütey Han hasta olur ve vasiyetini yapmadan önce ölür. 
Ölümü üzerine komşu milletlerden yas töreni için çağrılanlar gelir ve büyük bir yuğ töreni yapılır. 
Ancak törenin sonunda konuklar arasında bir kavga çıkar ve bu kavga savaşa dönüşür. 
Bu savaş, Manas ile Müslüman olmayan Colay Han arasında uzun bir süre devam eder.

Manas destanı 5.Bölüm


Kökütey Han'ın ölümü sonrasında düzenlenen yas töreninde, komşu milletlerden gelen konuklar arasında çıkan kavga savaşa dönüşmüştür. 
Manas ile Müslüman olmayan Colay Han arasındaki savaş uzun bir süre devam etmiştir.

Manas destanı 6.Bölüm:


Göz Kaman, Çakıp Han'ın kardeşi olup küçükken Kalmuklara esir düşmüş ve Moğolistan'da büyümüştür. 
Moğolistan'da bir Kalmuk kızıyla evlenmiş ve beş oğlu olmuştur. 
Bir gün oğullarıyla birlikte asıl yurduna dönerken Manas tarafından casus zannedilip zincire vurulmuştur. 
Colay Han'ın emriyle serbest bırakılan Göz Kaman, Manas'ın annesi ve karısı tarafından hoş karşılanmamıştır. 
Manas, babasının emrine uyarak amcasına iyi davranmış, hatta onlar için büyük bir şölen düzenlemiştir. 
Ancak şölen sırasında Göz Kaman'ın oğulları Manas'la kavga etmiştir.

Manas, Kalmuklara karşı sefere çıktığında amcasının oğulları Kalmukça konuşabildiği için onlardan faydalanmak ister. 
Bu nedenle Gökçegöz'ü Kalmuklara casus olarak gönderir. Ancak Gökçegöz, Kalmuklar tarafına geçer geçmez Manas'a ihanet eder. 
Bunun üzerine Manas, Almambet'i gönderir ve Almambet'in yardımıyla savaşı kazanır. Ganimetlerin birçoğunu alırken yolda Gökçegöz ile karşılaşırlar ve Gökçegöz, Manas'ı ve kırk yiğidi zehirler. 
Kırk yiğit ölür ancak Manas'ı karısı Kanıkey kurtarır. 
Daha sonra Mekke'den gelen erenler, Kanıkey'e yardım ederler.

Manas iyi olur olmaz hemen Mekke'ye gider; dua eder ve Tanrıya yalvararak kırk yiğidinin dirilmesini sağlar.

Manas destanı 7.Bölüm:


Semetey'in doğumunu anlatır. 
Manas artık yaşlanmıştır. Ak atı halsiz düşmüş ve zayıflamıştır. Manas, kırk yiğidini yanına çağırarak, ölümünden sonra doğacak olan oğluna iyi bakmaları için vasiyet eder ve ardından ölür. 

Manas için büyük bir yuğ töreni yapılır ve yas tutulur. 
Çakıp Han, Kanıkey'e haber göndererek Manas'ın kırk yiğidinden biri olan Abeke'ye Onu beğenmezse Köbeş'e varıp evlenmesini buyurur. 
Kanıkey'in doğumu yakındır ve cevap olarak, eğer kızı olursa dediğini tutup evleneceğini, fakat oğlu olursa ne Abeke'nin suratına ne de Köbeş'in yüzüne bakmayacağını gönderir. 

Kanıkey'in bir oğlu olur ve dediğini yapıp kimseyle evlenmez. 
Diğerleri Kanıkey'in oğlunu öldürmek isterler. 
Bunu öğrenen Kanıkey, oğlunu alıp babası Temir Han'ın ülkesine kaçar. 
Yolda çeşitli sıkıntılar çeker ve başına gelmedik kalmaz. 
Sonunda Temir Han'ın ülkesine varır ve Bey Evine ulaşır. 

Temir Han, kızına ve torununa kavuşunca pek çok şölenler verir. 
Torununa ad koymak için bütün il halkını toplar fakat çocuğa kimse bir ad bulup da koyamaz. Ansızın, nerden geldiği bilinmeyen aksakallı bir ihtiyar görünür, uzun uzun dualar eder; Temir Han'ın torununa Semetey adını verir. 
Semetey büyür ve baba yurduna dönmek ister.

Yola çıkmadan önce annesi Kanıkey, Baka'ya selam söylememi ve sözünü tutmasını, dışarı çıkmamasını tembihledi. 
Semetey ise baba ocağına döndüğünde, Çakıp Han'ın torunu Semetey'in annesine yapılan eziyetlerin intikamını alacağını düşünerek korkar. 
Bu yüzden Semetey'i zehirlemeye karar verir. Ancak Semetey, durumu öğrenince hem Çakıp Han'ı hem de Abeke ve Köbeş'i öldürür.

Manas destanı 8.Bölüm::


Semetey, baba evine döndükten sonra Kalmuklar üzerine akınlar yapmak için hazırlıklara başlar. 
Babasının hayatta kalan kırk yiğidini toplar ve akın yapmaları gerektiğini söyler. 
Ancak kırk yiğit, kendilerinin artık yaşlandıklarını ve Semetey'in onları öldürmeye kastettiğini düşünerek geri döner ve kaçar.

Semetey, babasından kalan kırk yiğidin ardından yetişip onlara tatlı sözler söyledi, alttan alıp yalvardı. 
Ancak, onları ikna edemeyince onları öldürdü. 
Bu sırada, Acubey ile Almambet’in birer oğulları oldu. 
Semetey, bu çocukları kardeş olarak kabul etti ve onlara Kançura ve Külçura adlarını verdi. Bu iki genç, Semetey'e hizmet etmeye başladılar. 

Bir gün Semetey, onlara Akın Han’ın kızı Ay Çürek’i kaçırmak istediğini söyledi ve onlardan yardım istedi. 
Onlara Akın Han’ın ülkesine sefere çıkmaları gerektiğini anlattı. 
Kançura ile Külçura, dediklerini yaparak Ay Çürek’i kaçırdılar. 
Ancak, Ay Çürek’in nişanlısı Kökçe oğlu Ümetey, bu durumu kabul etmedi ve Semetey’in sürülerini yağmaladı. 
Bu olaylar sonucunda aralarında bir savaş başladı ve birbirlerini yağmaladılar. 
Sonunda, yorulan Ümetey barış teklifini kabul etti ve Semetey ile barıştılar.

Ümetey, barıştan sonra biraz rahatlamıştı, ancak bir sonraki sefere hazırlandığı sırada bir rüya gördü. 
Rüyasını karısı Ay Çürek'e anlattı. 
Ay Çürek ise rüyayı yorumlayarak:

– Bu sefere çıkmamalısın, dedi. Eğer çıkarsan başına kötü bir şey gelecek.

Ancak Semetey inatçıydı. Boş sözleri dinlemeye niyeti yoktu. Karısının yorumuna karşılık:

– Rüya dediğin şey saçmalıktır! diye cevap verdi.

Buna rağmen, rüyanın iyiye yorulması için babasının ruhuna en iyi kısraklarından birini kurban etti. 
Ardından Er Kıyas'ın ülkesine akın başlattı. 
Akının en şiddetli zamanında Almambet'in oğlu Kançura, Semetey'e ihanet etti ve onu yakalayarak Er Kıyas'a teslim etti. 
Semetey'e ihanet etmeyen Külçura da köle olarak kullanıldı. 
Bu sırada Ay Çürek bir oğlan çocuk doğurdu. 
Ay Çürek'in oğlan çocuğu doğurduğunu duyan Er Kıyas, çocuğu öldürmek istedi. 
Oğlunu kurtarmak isteyen Ay Çürek ise Er Kıyas'ı korkutarak durdurdu.

Kıyas'ın korkusu yüzünden çocuğunu öldürmek yerine onu evlat edinir ve yanında tutar. Halkını toplar ve çocuğa bir isim koymak ister, ancak kimse uygun bir isim bulamaz. 
Sonunda Aksakallı Aykoca adında bir ihtiyar gelir ve Ay Çürek'in oğluna "Seytek" adını verir.

Seytek büyür, cesur ve yiğit bir genç olur. Külçura'yı korur ve kölelikten kurtarır. 
Er Kıyas öldürülür ve Seytek baba yurduna geri döner. 
Babasına ihanet eden Almambet'in oğlu Kançura, Seytek'in baba yurduna Bey olmuştur. Üstelik Seytek'in babaannesi Kanıkey'e zulmetmiş ve onu çobanlık yapmaya zorlamıştır. Külçura, durumu öğrenir öğrenmez Kançura'yı yakalar ve Kanıkey de onu öldürür. 
Baba yurduna yerleşen Semetey ise geniş ülkeleri yönetir ve Taşkent'ten Talas'a kadar uzanan bölgelerin Hanı olur.