Türkiye'de Yaşam Neden Avrupa'dan Daha Pahalı |
Türkiye'de hayat pahalılığı neden her geçen gün artıyor.
Gezginlerin seyahat programlarını izlemek keyiflidir. Geçtiğimiz günlerde, "Bir Hayalin Peşinde" adlı YouTube kanalında bir gezgin, Japon marketlerindeki rafları inceleyerek Japonya ile Türkiye arasındaki gıda fiyatlarını karşılaştırıyordu ve "Türkiye, gıda fiyatları konusunda meyve fiyatları hariç, neredeyse Japonya'yı geçmek üzere" dedi.
Türkiye Avrupa'dan daha pahalı bir ülke mi?
İnternette yapılan araştırmalar gösteriyor ki, Türkiye artık fiyatları dövize çevirdiğinizde bile Avrupa ülkelerinden daha pahalı. Peki, son zamanlarda fiyat artışlarının sebepleri neler olabilir? Geçtiğimiz birkaç yılda yaşanan gelişmeleri özetleyelim.
İngiltere'de 500-gram kıyma 2.49 sterlin, 1-kilogram için ise 5 sterlin olarak varsayalım. Güncel kur üzerinden hesaplandığında bu, yaklaşık 224 TL'ye denk geliyor. Türkiye'de ise 1-kilogram kıyma 420 TL'ye satılıyor ve bu, neredeyse iki katı bir fark yaratıyor. Eğer "Biz zaten kırmızı et yerine tavuk yiyoruz" diyorsanız, Almanya'da 1-kilogram tavuk kanadının fiyatı 3.69 euro, yani yaklaşık 140 TL. Türkiye'de ise 1-kilogram tavuk kanadı 230 TL'ye mal oluyor.
Bu tavuk kanadının barkodunu okuyan kasiyer, Türkiye'de saatlik 75 TL kazanıyor. Eğer bu kasiyer Almanya'da aynı işi yapsaydı, saatlik ücreti 12.41 euro, yani yaklaşık 471 TL olacaktı. Türkiye'deki kasiyer, üç saatlik emeğin ardından bir kilo kanat alabilirken, Almanya'da ise yalnızca yarım saat çalışarak aynı miktarı satın alabilirdi.
Türkiye'de gıda fiyatların Avrupa ülkelerini geçmesinde ana sebebi ne?
Türk Lirası'nın şu anda gereğinden daha değerli olduğu görülüyor; 1 dolar 34 TL. Geçmiş yılları bir kenara bırakırsak, sadece bir yıllık enflasyon hesabına göre, geçen yıl Ağustos'ta dolar kuru 27 TL idi, bu da TL'nin %36 değer kaybettiğini gösteriyor. Ancak yıllık enflasyon %61. Peki, Türkiye son bir yılda para birimini değerli kılacak kadar çok üretim veya yatırım yaptı mı? Hayır, bu da Türk Lirası'nın olması gerekenin çok üzerinde değerli olduğu anlamına geliyor. Gerçek dolar kuru normalde en az 50 TL olmalıydı. Siz varın birde son beş yıllık enflasyon üzerinden hesap yapın çıkacak rakama inanamazsınız.
Bu durum, ihracatçıların rekabet avantajlarını yitirmelerine ve döviz girişlerinin düşmesine sebep oluyor. Turizm de yavaşlıyor; çünkü yabancı turistler Türkiye'yi pahalı bulmaya başladı. Türk vatandaşları ise, değerli Türk Lirası ile artık tatil planlarını yurt dışına çeviriyor. Sonuç olarak, eğer İtalya'daki bir turizm işletmecisi, Türkiye'deki meslektaşından daha ucuza aynı hizmeti sunuyorsa, insanlar neden daha kaliteli ve uygun fiyatlı olanı tercih etmesinler ki?
Vatandaşların artan ithalatı, ülkeden döviz çıkışına neden olmakta ve hükümet, bunu engellemek amacıyla ithal ürünlere yüksek gümrük vergileri uyguluyor ya da yurt dışına çıkış harcını üç katına çıkarıyor. Bu durum, Nike ayakkabılar gibi ürünlerin bile normalden daha pahalı olmasına yol açıyor. Sonuç olarak, bu durum Türkiye'yi Avrupa'nın en pahalı ülkelerinden biri yapıyor.
Türkiye'de üretilen her üründe ve sunulan her hizmette ithal bir bileşen bulunduğundan fiyatlar tekrar artacak ve bu kısır döngü sürecek. Hak etmiş olabiliriz; dünya genelinde benzeri görülmemiş bir durumda, enflasyon yükselirken nas diye diye faiz oranlarını düşürme kararı alındı ve bu politika iki yıl boyunca sürdürüldü.
Azıcık ekonomiden anlayanlar, o yıllarda aldıkları ucuz kredilerle yatırım yapmadılar ev araba aldılar. Şimdi ise, o kredi taksitleri değersizleşti ve birçok kişi neredeyse bedava ev veya araba sahibi oldu. Ancak, bu durumun bir bedeli olmalıydı; servetin bir yerden bir yere transferi söz konusu. Kazanan varsa, kaybeden de olacaktır, değil mi? Son seçimlerde, hükümet kesenin ağzını oldukça açtı. Ayrıca, EYT nedeniyle ülkenin neredeyse yarısı emekliye ayrıldı.
Atalarımız ne demiş? "Bugün yediğin hurmalar yarın çıkarırken tırmalar." Şimdi o günlerin diyetini ödeme zamanı; hepimize kolay gelsin.
Türkiye'de hayat pahalılığı üzerine bir şiir:
Bir yudum çayın tadı bile değişti,
Zamla acılaştı bildiğimiz şeker.
Fiyatlar uçuyor sanki gökyüzünde,
Bu memlekette yaşamak ne zor şey be
Dolar yükselir, TL düşer,
Tasarruf buhar olur alım gücünü yer,
Her gün yeni bir zamlı haber,
Buna yaşamak değil sürünmek derler.
Market rafları nanik yapar gülümser,
Etiketler hadi al beni göreyim der.
Cüzdan açılırken, gözler yaşarır,
Pahalılığı gören şart olsun apışır kalır.
Tasarruf buhar olur alım gücünü yer,
Her gün yeni bir zamlı haber,
Buna yaşamak değil sürünmek derler.
Market rafları nanik yapar gülümser,
Etiketler hadi al beni göreyim der.
Cüzdan açılırken, gözler yaşarır,
Pahalılığı gören şart olsun apışır kalır.
Kira, fatura, vergi derken,
Cebimizdeki son kuruş da gider oldu.
Hayaller, planlar suya düşerken,
Bu ülke böyle gelmiş, böyle gider oldu.
Yorum Gönder