Ayarını bozduğunuz kantar gün gelir sizi de tartar atasözü ne anlama gelir? İş, sosyal hayat ve kişisel gelişimde adaletin önemi üzerine detaylı bir analiz!
Ayarını Bozduğunuz Kantar Gün Gelir Sizi de Tartar: Adaletin Kaçınılmaz Gerçekliği
Hayatta yaptığımız her şey, bir şekilde bize geri döner. Türk atasözlerinden biri olan “Ayarını bozduğunuz kantar gün gelir sizi de tartar” ifadesi, adaletin ve vicdanın er ya da geç yerini bulacağını anlatır. Bu söz, özellikle iş hayatında, sosyal ilişkilerde ve kişisel gelişimde büyük bir ders niteliğindedir.
Bu atasözü, ölçü ve dengeyle ilgili bir mecazdır. Eski dönemlerde kullanılan terazilerde, doğru tartım yapabilmek için bir ayar bulunurdu. Eğer bir kişi çıkarına uygun olsun diye terazinin ayarını bozarsa, ilerleyen zamanlarda o terazinin kendisini de yanlış tartabileceği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalır.
Bu deyim, haksızlık yapan veya başkalarını aldatan kişilerin, günün birinde kendi yaptıkları hatalarla karşılaşacağını ifade eder. Hayatta etik dışı hareket edenler, adaletin tecelli etmesiyle kendileri de aynı durumun mağduru olabilirler.
İş Hayatında Adaletin Önemi
İş dünyasında güven ve etik kurallar büyük önem taşır. Eğer bir yönetici ya da çalışan, kısa vadeli kazançlar uğruna adaleti ve dürüstlüğü hiçe sayarsa, uzun vadede bu hatalarının bedelini ödeyebilir. Örneğin:
- Bir işletme, müşterilerini kandırarak kalitesiz ürün satarsa, zamanla müşteri kaybeder ve itibarı zedelenir.
- Bir yönetici çalışanlarına adil davranmazsa, ekip içindeki motivasyon düşer ve verimlilik azalır.
- Bir çalışan iş yerinde hile yaparsa, bir gün kendisi de haksızlığa uğrayabilir.
Bu örnekler, adaletin iş dünyasında sürdürülebilir başarı için ne kadar önemli olduğunu gösterir.
Sosyal Hayatta Adalet ve Etik Davranışlar
İnsan ilişkilerinde güven ve adaletin korunması, toplumun huzuru için gereklidir. Eğer bir kişi sürekli başkalarına haksızlık yapıyor, yalan söylüyor veya insanları manipüle ediyorsa, zamanla kendi oluşturduğu adaletsiz düzenin kurbanı olabilir.
Örneğin, dedikodu yaparak başkalarının itibarını zedeleyen bir kişi, bir gün kendi hakkında da asılsız söylentiler duyabilir. Başkalarını küçümseyen veya haklarını gasp eden biri, ilerleyen zamanlarda aynı duruma düşebilir.
Kişisel Gelişimde Dürüstlük ve Vicdan
Kendi iç huzurumuzu ve kişisel gelişimimizi sağlamanın en önemli yolu, dürüst ve vicdanlı bir yaşam sürmektir. Hayatta her zaman etik değerleri gözetmek, uzun vadede bizi daha başarılı ve mutlu bir birey yapar.
Eğer kendimizi kandırırsak, gelişimimizi engellemiş oluruz. Örneğin, çalışmadan başarı beklemek veya başkalarının emeğini çalarak yükselmek, er ya da geç bir noktada duraksamamıza neden olur. Adalet ve doğruluk, uzun vadede bizi her zaman daha güçlü kılar.
Sonuç: Adalet Er Ya da Geç Yerini Bulur
“Ayarını bozduğunuz kantar gün gelir sizi de tartar” atasözü, hayatın değişmez bir gerçeğini ifade eder. İnsan, etik dışı davranışlarda bulunduğunda kısa vadeli kazanç sağlayabilir, ancak uzun vadede bunun bedelini ödemek zorunda kalır.
Bu yüzden, hayatın her alanında adil ve dürüst olmak, hem bireysel hem de toplumsal açıdan sürdürülebilir bir başarı ve mutluluk getirir. Çünkü evrenin değişmez yasalarından biri şudur: Ne ekersen, onu biçersin.
Kantarın Gölgesinde şiiri
Ölçüsüz terazide tarttılar halkı,
Sözleri eğip büküp sattılar hakkı.
Ama unutuldu sanılan her hile,
Kendi sahibine döner bir gün yine.
Zamanın terazisi kuruldu gizlice,
Bir kantar var, suskun, derinde…
Eğrilmiş kefesi, terazinin dili,
Bir gün gelir, döner yerine.
Göz görmez sanırlar, sırları saklarlar,
Fısıldasa da rüzgâr, toprakta iz var.
Gölgesini uzun sanan nice zalim,
Kendi gölgesinde kaybolacak yarın.
Bir kantar var, adını bilmezsin,
Ne altın tartar ne de gümüşten.
Sadece ellerine bulaşan kiri,
Ve yüreğindeki kara lekeleri sayar.
Gün gelir, o kantar seni de bulur,
Tarttığın günler bir bir konuşulur.
Vicdanın terazisinde ölçülürken sen,
Pişmanlık ve korkudan titrer o beden?
Şiir: Ahmet ATAM
Yorum Gönder