Türkiye 2025 Yılı İtibarıyla Tek Adam Yönetiminde Otoriter Bir Rejime Geçmiştir Denilebilir mi?
Türkiye 2025 itibarıyla gerçekten bir demokrasi mi, yoksa otoriter bir tek adam rejimine mi dönüştü? Türkiye, demokrasiyle yönetilen bir hukuk devleti midir, yoksa tek adam rejimine doğru sürüklenen bir ülke mi?
Türkiye 2025: Otoriter Yönetim mi, Güçlendirilmiş (!) Demokrasi mi?
2025 yılı itibarıyla yaşanan gelişmelere baktığımızda bu soruya ironik bir bakış açısıyla yaklaşmak kaçınılmaz oluyor.
Zira artık seçimle gelenlerin bile seçimi tartışılır hâle gelmiş, halkın iradesiyle mi yoksa "irade sahiplerinin" kararıyla mı yönetildiğimiz sorusu gündemden düşmez olmuştur.
Demokrasinin Altın Çağı (!)
Türkiye’de demokrasi, gelişen dünya standartlarını her zaman "kendi üslubunca" takip etmiştir.
Halkın özgürce oy kullanabildiği seçimler yapılmaktadır, ancak her seçimden önce muhalif liderler hakkında soruşturmalar açılmakta, medya tek sesli hale gelmekte ve iktidarın kontrolündeki devlet aygıtları, rakiplerin önünü kesmek için adeta bir satranç hamlesi gibi hareket etmektedir.
Ne büyük bir demokratik olgunluk!
- Muhalifler miting yapabilir, ama izin verilirse.
- Eleştirilerini dile getirebilir, ama çok ileri gitmezlerse.
- Siyaset yapabilir, ama makbul muhalifler sınıfına girerlerse.
- Basın özgürlüğü vardır, ama gerçeği yazmamak kaydıyla.
Özetle, demokrasinin "güçlendirilmiş" ve "yerli ve milli" versiyonu hayata geçirilmiştir.
Yargının Bağımsızlığı: İtaate Dayalı Özgürlük (!)
Bir hukuk devleti olmanın en büyük göstergesi bağımsız yargıdır. Türkiye’de yargı o kadar bağımsızdır ki, güçlülerin karşısında bağımsız karar verememektedir.
Ancak, sıradan vatandaşlar söz konusu olduğunda bağımsızlığını göstermekte hiç tereddüt etmez.
Hakimler ve savcılar, adaletin kılıcı gibi değil, siyasi atmosferin rüzgârına göre hareket etmektedir.
Hakimler ve savcılar, adaletin kılıcı gibi değil, siyasi atmosferin rüzgârına göre hareket etmektedir.
Mesela, iktidara yakın bir isim hakkında bir dava açıldığında, süreç mahkemeye bile taşınamadan "hukukun üstünlüğü" devreye girerek çözüme kavuşur.
Ancak muhalif bir gazeteci ya da siyasetçi için en ufak eleştiri bile "terör propagandası" sayılabilir.
Ne de olsa hukuk herkese eşittir (!)
Ekonomi: Şahlanış mı, Şaşkınlık mı?
Otoriter rejimlerin en büyük göstergelerinden biri de ekonominin yönetim şeklidir.
Türkiye’de ekonomi o kadar iyi yönetilmektedir ki, insanlar geçim sıkıntısından nefes almakta zorlanırken, yetkililer halkın refah içinde olduğunu anlatmaktan yorulmaktadır.
Enflasyon rakamları gerçekte yüzde 100’ü aşsa da, resmi rakamlar sayesinde halkın enflasyon hissetmemesi sağlanmaktadır.
Üstelik ekonomi bakanları sürekli değişmekte, ancak politika hiç değişmemektedir:
Daha fazla borç, daha fazla vergi, daha az alım gücü…
Ve elbette "dış güçlerin oyunu" tezi sayesinde her türlü ekonomik sıkıntının faturasını "hainler" ödemektedir.
Sonuç: Türkiye Tek Adam Yönetimine Geçti mi?
Elbette hayır (!)
- Türkiye hâlâ bir demokrasidir, çünkü seçimler yapılmaktadır.
- Türkiye hâlâ hukuk devletidir, çünkü yasalar vardır.
- Türkiye hâlâ özgürdür, çünkü sosyal medyada kısıtlamalar olmasa da insanlar özgürce konuşabilir (!)
Ancak tüm bu ironik gerçekler gösteriyor ki, Türkiye, 2025 itibarıyla "modern" ve "özgün" bir yönetim anlayışıyla yoluna devam etmektedir.
Otoriterleşme yoktur, sadece demokrasinin "güçlü lider" kavramıyla harmanlandığı bir sistem vardır.
Öyle ya, halkın iradesi her şeyin üzerindedir.
Ama halkın neyi nasıl tercih edeceğine karar verenler çoktan belirlenmiştir.
Türkiye 2025: Ne büyük bir demokratik başarı öyküsü (!)
Bir gün dediler ki: "Seçim var yine,
Halk sandığa koşsun, hep birlikte!"
Oylar atıldı, ne büyük coşku,
Sonuçlar belliydi, tam bir kurguydu!
Mahkemeler bağımsız, hani sözde,
Ama kararlar hep tek bir yönde.
Hakimler özgürdür, tabii ki canım,
El mecbur uyacaksın beğenmesen de.
Basın özgürdür, herkes konuşur,
Fakat gerçek yazanlar çabuk unutulur.
Hapiste gazeteci mi, o da nereden çıktı?
Dangalak, demek ki yanlış sayfayı açtı!
Ekonomi uçuyor, bakanlar öyle der,
Ama uçan fiyatlar, düşen hep ücretler.
Enflasyon yok, her şey güllük gülistanlık,
Faturalar mı yüksek? O da mı yalancık?
Sonuç olarak, demokrasi burada,
Ama biraz farklı, tek elde kumanda.
Otoriter mi? Asla, güldürmeyin bizi,
Sadece liderimiz bilir her şeyi!
Türkiye 2025’te tek adamla daha güçlü,
Muhalifler ‘sessiz’, medya ‘özgür’ mü?
Bu bir diktatörlük değil, sadece ‘yeni bir sistem,
Türkiye 2025: Ne büyük bir demokratik başarı öyküsü (!)
Türkiye 2025: Demokrasi mi, Neşeli Bir Masal mı?
Bir gün dediler ki: "Seçim var yine,
Halk sandığa koşsun, hep birlikte!"
Oylar atıldı, ne büyük coşku,
Sonuçlar belliydi, tam bir kurguydu!
Mahkemeler bağımsız, hani sözde,
Ama kararlar hep tek bir yönde.
Hakimler özgürdür, tabii ki canım,
El mecbur uyacaksın beğenmesen de.
Basın özgürdür, herkes konuşur,
Fakat gerçek yazanlar çabuk unutulur.
Hapiste gazeteci mi, o da nereden çıktı?
Dangalak, demek ki yanlış sayfayı açtı!
Ekonomi uçuyor, bakanlar öyle der,
Ama uçan fiyatlar, düşen hep ücretler.
Enflasyon yok, her şey güllük gülistanlık,
Faturalar mı yüksek? O da mı yalancık?
Sonuç olarak, demokrasi burada,
Ama biraz farklı, tek elde kumanda.
Otoriter mi? Asla, güldürmeyin bizi,
Sadece liderimiz bilir her şeyi!
Türkiye 2025’te tek adamla daha güçlü,
Muhalifler ‘sessiz’, medya ‘özgür’ mü?
Bu bir diktatörlük değil, sadece ‘yeni bir sistem,
Kıs sesini, Silivri soğuk, sakın etme sitem
Şiir Ahmet ATAM
Yorum Gönder