📰 Türkiye’de Medyanın İkiye Bölünmesi: Yandaş 🤝, Muhalif 🚫, Gerçekler Nerede?
🔍 "AKP döneminde medyanın ikiye bölünmesi Türkiye'yi nasıl etkiledi? Yandaş medya 🤝, muhalif basın 🚫, bağımsız kanallar neden yok oldu? Kısa, orta ve uzun vadede sosyal yaşam, siyaset ve ekonomiye dair çarpıcı analiz! ⚡️📰
👉AKP İktidarında Medya Kutuplaşması: Yandaş ve Muhalif Basının Sosyal, Siyasi ve Ekonomik Bedelleri"👈
AKP’nin “Medya Bahçesi”: Gülü Seven Dikenine Katlansın Mı? 🌹🗞️
Türkiye’de son yıllarda medya özgürlüğü adına yaşananlar, “demokrasi şöleni” sevenleri hayli heyecanlandırıyor!
AKP iktidarında basın, “yandaş” ve “muhalif” olarak ikiye bölünürken, bağımsız haber kanalları sanki “modası geçmiş bir trend” gibi rafa kalktı.
Peki bu kutuplaşma, Türkiye’yi kısa, orta ve uzun vadede nereye götürüyor?
Gelin, bu “renkli” manzarayı ironi eşliğinde analiz edelim! 🎭🔍
Sosyal Yaşam: Aynı ülkede yaşayan insanlar, farklı gezegenlerdeymiş gibi haber tüketiyor.
👉 Kısa Vadede (0-2 Yıl): Sosyal Medya Değil, Sosyal Kutuplaşma! 📱➡️⚔️
Sosyal Yaşam: Aynı ülkede yaşayan insanlar, farklı gezegenlerdeymiş gibi haber tüketiyor.
Yandaş medyada “ülke uzaya füze fırlatıyor!” 🚀, muhalif medyada “füze düşecek yer arıyor!” 💥. Sonuç? Aile içi sohbetler, “Sen hangi kanalı izliyorsun?” kavgasıyla bitiyor. 🗣️👊
Siyaset: Muhalif sesler “terör estetikçisi”, yandaşlar “vatan koruyucusu” ilan ediliyor. 🤦♂️📉 Meclis tartışmaları, “Kim daha yüksek sesle bağırır?” yarışmasına dönüşüyor. 🏛️🔊
Ekonomi: İhaleler “dostlara”, vergi cezaları “düşmanlara”. 💸🤝 Yandaş holdingler “büyüme rakamlarıyla” övünürken, muhalif şirketler “kredi notu düşüşüyle” tanışıyor. 📈➡️📉
Sosyal Yaşam: “Haber mi, yoksa Netflix dizisi mi?”
Siyaset: Muhalif sesler “terör estetikçisi”, yandaşlar “vatan koruyucusu” ilan ediliyor. 🤦♂️📉 Meclis tartışmaları, “Kim daha yüksek sesle bağırır?” yarışmasına dönüşüyor. 🏛️🔊
Ekonomi: İhaleler “dostlara”, vergi cezaları “düşmanlara”. 💸🤝 Yandaş holdingler “büyüme rakamlarıyla” övünürken, muhalif şirketler “kredi notu düşüşüyle” tanışıyor. 📈➡️📉
👉 Orta Vadede (2-5 Yıl): Gerçekler Kayboldu, Güven Yok Oldu! 🕵️♂️👻
Sosyal Yaşam: “Haber mi, yoksa Netflix dizisi mi?”
İnsanlar artık resmi açıklamalara inanmak yerine, “komplo teorilerine” sarılıyor. 🎬🔮 Mahalle kahvesinde bile “Bu haber doğru mu?” sorusu, kahveyi soğutuyor. ☕❄️
Siyaset: Muhalefet, “Biz zaten kazanamayız!” psikolojisiyle seçimlere giriyor.
Siyaset: Muhalefet, “Biz zaten kazanamayız!” psikolojisiyle seçimlere giriyor.
Seçmen: “Sandıkta neye oy verdiğimi bile bilmiyorum.” 🗳️🤡 Yargı bağımsızlığı? O da “nostaljik bir kavram” olarak anılıyor. ⚖️👴
Ekonomi: Yandaş şirketler “devlet garantili” büyürken, nitelikli gençler “Bu ülkede gelecek yok!” diyerek yurtdışına kaçıyor. 🧳✈️ Beyin göçüyle ekonomi, “beyinsiz” kalıyor. 🧠💨
Sosyal Yaşam: Toplum, “iki paralel evren” haline geliyor.
Ekonomi: Yandaş şirketler “devlet garantili” büyürken, nitelikli gençler “Bu ülkede gelecek yok!” diyerek yurtdışına kaçıyor. 🧳✈️ Beyin göçüyle ekonomi, “beyinsiz” kalıyor. 🧠💨
👉 Uzun Vadede (5+ Yıl): Tarih Yazılırken Sansürlenen Sayfalar! 📜✂️
Sosyal Yaşam: Toplum, “iki paralel evren” haline geliyor.
Bir kesim “Türkiye uzay üssü kurdu!” diye kutlarken, diğeri “Ekmek kuyruğunda öldü!” diye isyan ediyor. 🌌🥖 İletişim kopukluğu, “yeni normal” oluyor. 📡🚧
Siyaset: “Tek adam, tek parti, tek ses” modeliyle demokrasi, “müzelik” bir kavrama dönüşüyor. 🏛️🔒
Siyaset: “Tek adam, tek parti, tek ses” modeliyle demokrasi, “müzelik” bir kavrama dönüşüyor. 🏛️🔒
Muhalefet partileri, “sembolik” varlıklarını sürdürüyor. 🎭🗳️
Ekonomi: Yandaş sermaye “tekelci” yapıya dönüşüyor.
Ekonomi: Yandaş sermaye “tekelci” yapıya dönüşüyor.
Rekabet?
O da ne? 🏗️🚫 Yabancı yatırımcı “riskli” bulduğu Türkiye’den uzak dururken, ekonomi “yerinde sayan at” misali… 🐎💤
Türkiye’de medyanın ikiye bölünmesi, kısa vadede “istikrar”, orta vadede “sessizlik”, uzun vadede ise tarihin tekerrürü olarak karşımıza çıkıyor.
👉 Sonuç: AKP’nin Medya Politikalarıyla Türkiye, Dünyaya Nasıl “Örnek” Oluyor? 🌍🎭
Türkiye’de medyanın ikiye bölünmesi, kısa vadede “istikrar”, orta vadede “sessizlik”, uzun vadede ise tarihin tekerrürü olarak karşımıza çıkıyor.
Yandaş medya “zafer naraları” atarken, muhalif medya “ölüm sessizliğine” bürünüyor.
Peki gerçekler?
Onlar da “kayıp dosyalarda” saklanıyor… 📂🔒
“Demokrasi” denilen bu tiyatroda, seyircinin alkışlamaktan başka şansı yok! 👏🎭
“Demokrasi” denilen bu tiyatroda, seyircinin alkışlamaktan başka şansı yok! 👏🎭
Türkiye, “özgür basın” müzesine en güzel sergiyi hazırlıyor.
Giriş ücretsiz, ama çıkış yok! 🎟️🚪
👉 Basının İkiye Bölünme Destanı Şiiri 👈
Bir vakitler, kalemler özgürce dans ederdi,
Hakikatin peşinde, korkusuzca.
Lakin bir gün, göklerden bir ferman indi,
Basın ikiye bölündü, sular duruldu, dindi.
Yandaş medya, sarayın bülbülü oldu,
Her sözü alkışladı, her emre uydu.
Muhalif medya, zindanlarda çürüdü,
Gerçeği haykırdıkça, sesi kısıldı, küçüldü.
Bağımsızlar, yok oluşun eşiğine geldi,
Ya sev ya terk et" naraları yükseldi.
Sosyal medya, yalanların arenası oldu,
Teyit" bir efsane, "algı" bir gerçek oldu..
Siyaset, alternatif gerçekliklerde yüzdü,
Gazetecilik, aktivizme dönüştü, çözüldü.
Sansür ve otosansür, kol kola girdi,
Demokrasi, nostaljik bir hatıra oldu, eridi.
Ekonomi, reklam pastası kavgasıyla sarsıldı,
Tık avcılığı, ilkelerin önüne geçti, karardı.
Yandaş medya, devletin kesesinden beslendi,
Muhalif medya, dijitalde var olma savaşı verdi.
Bilgi kirliliği, bir pandemi gibi yayıldı,
Komplo teorileri, popüler kültürün tacı oldu.
Gerçeklikten kopuş, toplumun ruhunu sardı,
Eleştirel düşünce, kayıp bir hazine gibi arandı.
Toplumsal kutuplaşma, derin yaralar açtı,
İletişim, bir savaş alanına dönüştü, kan aktı.
Medya tekelleşmesi, daha da büyüdü,
Gazetecilik, riskli bir meslek oldu, küçüldü.
Ey okur, bu satirik tabloya bak,
Geleceğin aydınlık olması için dua et, yakar.
Belki bir gün, kalemler yeniden özgürleşir,
Hakikat güneşi, karanlığı deler, yükselir.
Şiir: Ahmet ATAM
Hakikatin peşinde, korkusuzca.
Lakin bir gün, göklerden bir ferman indi,
Basın ikiye bölündü, sular duruldu, dindi.
Yandaş medya, sarayın bülbülü oldu,
Her sözü alkışladı, her emre uydu.
Muhalif medya, zindanlarda çürüdü,
Gerçeği haykırdıkça, sesi kısıldı, küçüldü.
Bağımsızlar, yok oluşun eşiğine geldi,
Ya sev ya terk et" naraları yükseldi.
Sosyal medya, yalanların arenası oldu,
Teyit" bir efsane, "algı" bir gerçek oldu..
Siyaset, alternatif gerçekliklerde yüzdü,
Gazetecilik, aktivizme dönüştü, çözüldü.
Sansür ve otosansür, kol kola girdi,
Demokrasi, nostaljik bir hatıra oldu, eridi.
Ekonomi, reklam pastası kavgasıyla sarsıldı,
Tık avcılığı, ilkelerin önüne geçti, karardı.
Yandaş medya, devletin kesesinden beslendi,
Muhalif medya, dijitalde var olma savaşı verdi.
Bilgi kirliliği, bir pandemi gibi yayıldı,
Komplo teorileri, popüler kültürün tacı oldu.
Gerçeklikten kopuş, toplumun ruhunu sardı,
Eleştirel düşünce, kayıp bir hazine gibi arandı.
Toplumsal kutuplaşma, derin yaralar açtı,
İletişim, bir savaş alanına dönüştü, kan aktı.
Medya tekelleşmesi, daha da büyüdü,
Gazetecilik, riskli bir meslek oldu, küçüldü.
Ey okur, bu satirik tabloya bak,
Geleceğin aydınlık olması için dua et, yakar.
Belki bir gün, kalemler yeniden özgürleşir,
Hakikat güneşi, karanlığı deler, yükselir.
Şiir: Ahmet ATAM
Yorum Gönder