Rızık veren Allah Fatura kesen devlet

Rızık veren Allah Fatura kesen devlet

Rızık Veren Allah, Cüzdan Boşaltan Devlet

Modern Putlara Secde Eden Türk Halkı

Allah’ın karşılıksız sunduğu nimetlere sırt çevirip vergiye, borca ve bürokrasiye secde eden bir toplumun ironik eleştirisi. 

📜 Yeryüzü bir sofra...
Dağlar tuzluk gibi dikilmiş, denizler dev bir çorba kasesi, ovalar ise envai çeşit salataların dizildiği açık büfe...
Ve bu sofrayı kuran, “Buyur ye, iç, keyfine bak; senden tek istediğim israf etme ve iyi insan ol,” diyen bir Yaratıcı...

Ama bir de sofranın kenarında dikilip elinde POS cihazı tutan biri var:
Devlet.
Yemek mi yedin? Vergi. 
Çatal mı kullandın? KDV. 
Sofraya oturdun mu? Oturma vergisi.”

1. Allah’ın Cömert Sofrası


“Benim hazinelerim tükenmez” diyor Allah.
Doğal gazı yaratıyor, yerin derinliklerine serpiştiriyor.
Sen çıkar, yak, ısın, “keyfine bak” diyor.
Tavuğa “yumurta ver” emri veriyor; sana “ye” diyor.
Arının kulağına “bal yap” diye fısıldıyor; sana “helal olsun” diyor.

Karşılık?
Sıfır.
Yok abicim, Allah fatura kesmiyor. 
Ne emlak vergisi istiyor, ne tapu harcı, ne de ÖTV...

2. Devletin Kutsal Kasası: Modern Tapınma Biçimi


Ama biz kime inanıyoruz?
Kimden korkuyoruz?
Kimin önünde iki büklüm oluyoruz?
Elbette ki: Devlet Baba. (Yani Modern Firavun)

Araba mı aldın?
– %220 ÖTV!
Ev mi aldın?
– Tapu harcı, emlak vergisi, DASK, KDV, damga vergisi…
Bisküvi mi yedin?
– Afiyet olsun ama %18 KDV ödemeyi unutma!
Devlet: “Sana hiçbir şey vermem ama sen yine de bana dua et.”
Halk: “Amin!”

3. Halkın Tapındığı Yeni İlah: Banka + Devlet Konsorsiyumu


Kurban olduğum halkım, Allah'a "ibadet eder gibi" davranmaz, çünkü O faturaya yansımaz.
Ama devlet?
Sabah kalkar kalkmaz ona çalışırsın.
Maaş alırsın, %30 vergi.
Yolda yürürsün, adım başı dolaylı vergi.
Yaşamın kendisi vergilendirilmiş bir lüks artık.

Yani ne oluyor?
Allah’ın “ücretsiz sunduğu” nimetlere ulaşmak için devletin “çok ücretli gişesinden” geçmek zorundasın.

4. Neden Allah Değil Devlet?


Çünkü Allah korkutmaz, çağırır.
Devlet korkutur, mecbur bırakır.
Allah sana merhametle yaklaşır,
Devlet “faizli krediyle”...yerine göre sopa ile
Ve insanlar merhameti değil, korkuyu ilah edinir oldular.
O yüzden minareden ezan okunur ama halk "vergi dairesinden gelen SMS'e bile titrer. titrer.

5. Sonuç: Modern Putlar, Kaçırılan Hakikat


Allah: “Ben veririm, sen paylaş yeter.”
Devlet: “Sen ver, ben harcarım. O da sana hizmet olarak dönmez.”
Ama halk, dağlara bakan değil; vergi dairelerine tapan bir toplum haline geldi.
Allah’ın karşılıksız verdiğine sırt döndü; devletin soğuk matrahına secde etti.

İster düşün, ister sus...
Ama unutma:
Birisi “ye, iç, şükret” diyor;
Diğeri “ye ama öde, nefes al ama sayacını taktır” diyor.
Ve sen, hangisine daha çok inanıyorsun.

İki Ses, İki Yürek Arasında Şiiri


Allah: 

Heybetimle kurdum gök kubbeyi, engin denizi, 
Verdim nice nimet, balığı, ipeği, gazı. 
Ovalar serdim önünüze, rengârenk meyveler, 
Şükredin, dedim sadece, "israftan çekinin yeter." 
Hazinem tükenmez, rızkım sayısız akar, 
Ne bir ücret isterim, ne minnet, ne de vakar. 
Hatırlayın beni, iyilikle dolsun özünüz, 
Cömertliğim deryadır, bitmez asla sözüm.

Devlet: 

Lakin ben de buradayım, yasalarım katı, sert, 
Bir araba seninse, ikisi benimdir elbet. 
Bir yuva kursan eğer, ortağım ben de varım, 
Bankanın da hakkı var, unutma sakın. 
Yediğin lokmada vergi, içtiğin yudumda pay, 
Karşılık mı beklersin? Bu nasıl bir olay? 
Savaş çanları çalsa, ilk seni sürerim öne, 
Benim mülkümsün sen, hayatın emanet bende.

Allah: 

Ben ki Rahmân'ım, Rahim'im, şefkatimle kuşatırım, 
Kulumun derdine derman, gönlüne ferahlık veririm. 
Hür yarattım seni, aklınla bulasın doğruyu, 
Zincire vurmadım ruhunu, kısıtlamadım huyunu. 
İsteyin benden, vereyim hesapsızca ne varsa, 
Kapım her daim açık, tövbe eden kul varsa.

Devlet: 

Benim kapım kanundur, nizamım demirdendir, 
Uymayanı ezer geçer, acımaz sözüm birdir. 
Özgürlük masalları boş, gerçek benim gücümdür, 
Benim dediğim olur, itaat en birincil ödümdür. 
Verin ki yaşayasınız, vermezseniz haliniz haraptır, 
Önce benim kasam dolmalı. Size verse de Çalap.

Allah: 

Ey kullarım, düşünün, kimdir size can veren? 
Kimdir bahşeden rızkı, topraktan güller deren? 
Aldanmayın gölgeye, asıl olan nurdur bilin, 
Kalbinizin sesine kulak verin, gerçeği seçin.

Devlet: 

Gerçek benim kudretim, benim elimdeki asa, 
Unutmayın, bu toprağın sahibi ben ve yasa. 
İbadetim vergidir, secde etmeniz emirdir, 
Başka ilah aramayın, tek kudret benimdir.

Türk halkı hangi sese kulak verir derinden? 
Hangi sevda büyür gönlünde, en derinden? 
İki davet, iki yol, bir seçim anı şimdi, 
Hangi kapıya yönelecek bu yorgun gemi?

Ahmet ATAM
Next Post Previous Post