no fucking license
Bookmark

Atatürk Dış Borç Aldı Mı

Atatürk Dış Borç Aldı Mı
Atatürk Dış Borç Aldı Mı

Atatürk Dış Borç Aldı Mı

Atatürk Döneminde Alınan Dış Borçlar ve Fabrikalar: Efsaneler ve Gerçekler


Sosyal medyada dönüp duran, "Atatürk Cumhuriyet'in ilanından ölümüne kadar hiç dış borç almadan sayısız fabrika açtı" iddialarını duymayan kalmamıştır herhalde. 
Kulağa ne kadar hoş gelse de, gelin bu konuyu Bilal'e anlatır gibi, açık açık konuşalım. Gerçekler ne diyor?

Atatürk Döneminde Dış Borçlanma Oldu Mu?


Hemen merak edilen soruya net bir cevap verelim: 
Hayır, Atatürk dönemi tamamen dış borçsuz geçmedi. 
Osmanlı İmparatorluğu'ndan devraldığımız yüklü bir dış borç mirası vardı ve genç Cumhuriyet, Lozan Anlaşması gereği bu borçları ödemekle yükümlüydü. 

Bu borçlar, o dönemde bütçemizin önemli bir kısmını oluşturuyordu.
Peki, yeni dış borçlar alındı mı? 
Evet, ama bugünkü gibi kontrolsüz bir borçlanma değildi bu. 
Cumhuriyetin ilk yıllarında, özellikle ülkenin kalkınması ve sanayileşmesi için stratejik dış borçlanmalara gidildi. 
Bu borçlar, doğrudan üretime ve altyapıya yönelik projelere harcandı. 
Yani, "sıfır dış borç" söylemi tam doğru olmasa da, önemli olan borçların ne için ve nasıl kullanıldığıydı.

Peki, Atatürk Döneminde nereden ne kadar borç alındı?


  • * 1928 yılındaki ilk dış borç, demiryollarının millileştirilmesi amacıyla alındı. Bu, ülkenin ulaşım ağını güçlendirmek için atılan önemli bir adımdı.
  • * 1932 yılında Sovyetler Birliği'nden 8 milyon dolar kredi alındı. Bu kredi, özellikle tekstil ve şeker fabrikalarının kurulmasında büyük rol oynadı.
  • * 1938 yılında İngiltere'den 16 milyon sterlin borç alındı. Bu borç da genellikle sanayi yatırımları için kullanıldı.

1938'e kadar alınan toplam dış borcun yaklaşık 123.8 milyon dolar olduğu belirtilmektedir. 
Bu borçlar, uzun vadeli ve Türkiye'nin kalkınma hedeflerine uygun şekilde yapılandırılmıştı. Yani evet, borç alındı ama bunlar ülkenin geleceğini inşa etmek için akılcı bir şekilde kullanıldı.

Atatürk Döneminde Hangi Fabrikalar Açıldı? İşte Gurur Kaynağımız!


Şimdi gelelim işin en can alıcı ve hepimizin içini ısıtan kısmına: Atatürk döneminde açılan fabrikalara! İşte bu konuda sosyal medyadaki iddialar büyük ölçüde doğru. Atatürk'ün en büyük hayallerinden biri, milli ve bağımsız bir ekonomi yaratmaktı. Bunun için de sanayileşmeye büyük önem verdi ve adeta bir fabrika seferberliği başlattı. İşte o dönemde kurulan ve ekonomimize can veren bazı önemli fabrikalar:

  • * Şeker Fabrikaları: Uşak, Alpullu, Eskişehir ve Turhal Şeker Fabrikaları, tarım ve gıda sanayimizin temelini attı.
  • * Tekstil Fabrikaları: Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, Kayseri Sümerbank Bez Fabrikası, Malatya Sümerbank Pamuklu Sanayi Müessesesi gibi dev tesisler, Türk tekstilinin lokomotifi oldu.
  • * Demir Çelik Sanayii: Karabük Demir Çelik Fabrikaları'nın temelleri atıldı. Bu fabrika, Türkiye'nin ağır sanayisine ilk adımıydı.
  • * Kağıt ve Selüloz Sanayii: İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası (SEKA), ülkenin kağıt ihtiyacını karşılamak için kuruldu.
  • * Çimento Fabrikaları: Birçok şehirde çimento fabrikaları kurularak inşaat sektörüne büyük destek sağlandı.
  • * Cam Fabrikaları: Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası, Türkiye'nin cam sanayisinde önemli bir yer edindi.
  • * Kimya ve Gübre Sanayii: Sümerbank Azot Sanayii gibi tesisler, tarımda verimliliği artırmak için önemliydi.
  • * Diğer Sanayiler: Ayrıca Fevzi Paşa Çimento Fabrikası, Bursa Merinos Yünlü Sanayi Müessesesi, Gemlik Suni İpek Fabrikası gibi birçok farklı alanda da tesisler açıldı.

Bu fabrikalar sadece birer üretim tesisi değildi; aynı zamanda binlerce insana iş kapısı oldu, tarımı destekledi, hammaddemizi işleyerek katma değer yarattı ve dışa bağımlılığı azalttı. Atatürk'ün "fabrika kurma" vizyonu, sadece bir sözden ibaret değildi; bizzat hayata geçirilen devrim niteliğinde bir adımdı.

Sonuç 

Sosyal medyada dolaşan her bilgiye olduğu gibi, bu iddialara da eleştirel bir gözle bakmakta fayda var. Atatürk dönemi, Osmanlı'dan kalan borç yüküyle boğuşurken, aynı zamanda büyük bir sanayileşme hamlesi başlatan zorlu ama başarılarla dolu bir dönemdi. 

Evet, tamamen dış borçsuz bir dönem değildi, ancak alınan borçlar yerinde ve ülkenin kalkınması için kullanıldı. 

Atatürk Ve Sanayi Destanı Şiiri


Bir demir çağı, uykusundan uyanan dev
Küllenmiş ocaklardan yükselen alev
Atatürk'ün gözlerinde şimşekler çakar
Toprak uyanır, alınlardan ter damlası akar.

Fabrikalar yükselir, bacalar tütmeye başlar
Her bir tuğla, bir umudun taşıdır, parlar
Dokuma tezgahlarında iplikler dans eder
Bereket fısıldar rüzgar, şarkılar söyler.

Çarklar döner, zamanın nabzı hızlanır
Bir ulus, küllerinden yeniden canlanır
Demir, çeliğe dönüşür, maden dile gelir
Her ses, bir kalkınma türküsü, şiirdir.

Pamuk tarlasından çıkan beyaz inci
İşlenir, giysi olur, yoksulluğa inat.
Trenler geçer raylardan, birer ejderha
Yüklenir umutlar, taşır her bir sevdalara.
Ve evet, sayısız fabrika açıldı ve bu fabrikalar, genç Cumhuriyet'in ekonomik bağımsızlık mücadelesinde çok önemli bir rol oynadı.

Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorum Gönder