no fucking license
Bookmark

Gazze'de aclıga ragmen 55 000 hamile kadın

Gazze'de aclıga ragmen 55 000 hamile kadın
Gazze'de açlığa rağmen 55 000 hamile kadın 

Gazze'de Kadınların çığlığı. 

Gazze’de Açlık Ve Sağlık Hizmeti Olmamasına rağmen 55.000 Kadın Hamile: Bu Nasıl Mümkün?

Televizyonda haberleri izliyorum, spiker Birleşmiş Milletlerden gelen açıklamaya göre Gazze'de 55 000 Kadın hamile, şok oldum, savaşın ortasında ve geleceği meçhul bir ülkede kadınlar nasıl hamile kalır, dahası erkeklerin aklı kadınların apış arasında mı?
İki yıldır süren savaşta hastane kalmamışken, açlıktan ölümler yaşanırken Gazze'de şu an 55.000 kadın hamile. Bu çelişkili ama çarpıcı veri nemi anlatıyor? Gazze’de yaşamın inatçı direnişini.

İki yıldır süren Gazze savaşı, binlerce cana mal oldu, şehirleri yerle bir etti ve adeta yaşamın tüm damarlarını kesti. Uluslararası ajanslar, yıkılan hastaneler, biten gıda stokları, temiz suya erişimin kalmadığı kamplar ve her gün biraz daha artan sivil ölümlerle dolu raporlar yayınlıyor.

Ancak Birleşmiş Milletler’in yakın tarihli bir açıklamasına göre, şu anda Gazze'de 55.000 kadın hamile. Peki, savaşın ortasında, açlıkla boğuşulan, sağlık hizmetlerinden yoksun bir bölgede bu kadar çok kadının hamile olması nasıl açıklanabilir?

Gazze’nin Doğurganlık Gerçeği

Gazze, yıllardır dünyanın en yüksek doğurganlık oranlarına sahip bölgelerinden biri. Savaş öncesinde bile bir kadın ortalama 4 ila 5 çocuk doğuruyordu. Bu durum hem kültürel hem de ekonomik etkenlerle şekillenen bir toplumsal yapıdan kaynaklanıyor. Kadınların doğurganlığı, toplumun devamlılığıyla özdeşleşmiş durumda.

Savaşta Doğum Kontrolü Lüks Haline Gelir

Savaş koşullarında en temel sağlık ürünlerine ulaşmak bile zorken, doğum kontrol yöntemleri neredeyse tamamen ortadan kalkar. Kondom, spiral, doğum kontrol hapı gibi modern yöntemlerin dağıtımı kesildiği gibi, bu konulara dair danışmanlık hizmetleri de verilemez hale gelir. Sonuç olarak, birçok kadın istemeden hamile kalabilir.

3. Kapalı Yaşam Alanları, Artan Temas

Gazze'de savaş nedeniyle insanlar sürekli evlerde, sığınaklarda, kamplarda yaşıyor. Dışarı çıkmak, gündelik yaşamın normal akışına karışmak neredeyse imkansız. Bu kapalı ve mahrem ortamlarda cinsel ilişkinin artması, gebelik oranlarının yükselmesini beraberinde getirebiliyor.

4. Çocuk Umuttur: Psikolojik Bir Direniş

Savaş ortamında çocuk sahibi olmak dışarıdan bakıldığında irrasyonel görünebilir. 
Ancak unutulmamalı ki, bu aynı zamanda bir psikolojik direnç biçimidir. 
Ölümün her gün kol gezdiği bir coğrafyada doğan bir bebek, o toplum için hayata tutunmanın sembolü olabilir. 
Birçok aile için çocuk, karanlığın içinde yakılan bir mumdur.

5. Sağlık Yok Ama Hayat Devam Ediyor

Gazze’de hastane yok, doğum doktoru yok, peki bu çocuklar nasıl doğacak?
Bu da başka bir acı tabloyu gösteriyor. Hamilelik sayısı ile sağlık altyapısı arasındaki uçurum, felaketin ne kadar derinleştiğini gözler önüne seriyor. Kadınlar doğumlarını çoğu zaman ilkel koşullarda, evde, sağlık personeli olmadan yapmak zorunda kalıyor.

6. Birleşmiş Milletler Verisi Ne Anlatmak İstiyor?

Birleşmiş Milletler’in açıkladığı “55.000 hamile kadın” istatistiği yalnızca bir sayısal veri değil. Aynı zamanda dünya kamuoyuna verilmek istenen bir mesaj. Bu veri, insani krizin sadece ölümlerle sınırlı olmadığını, yaşama dair en temel sürecin bile savaşın gölgesinde kaldığını anlatan bir çığlıktır.

Sonuç: Savaş Her Şeyi Bitirir Ama Hayatı Durduramaz

Gazze'de insanlar belki gıda bulamıyor, hastaneye ulaşamıyor, çadırda yaşıyor ama hayat bir şekilde akmaya devam ediyor. 55.000 kadının hamile olması, savaşın yıkıcılığını değil, yaşamın inatçılığını gösteriyor.

Bu tablo, aynı zamanda insanlığın en temel çelişkisini gözler önüne seriyor:
Bir yanda ölümün gölgesi, diğer yanda doğumun mucizesi...

Doğuran Topraklar, Yutan Gökyüzü Şiiri

Gök yanıyor, toprak soluksuz,
Bir çocuk düşüyor annenin yıkık rahminden.
Molozların arasında beşik,
Kurşun sesine karışmış ninni.

Ekmek yok, su yok,
Ama hayat var inadına.
İğne girmeyen damarda
Can baş gösteriyor bir daha..

Sığınakta sessizlik,
Bir sancı yankılanıyor duvarlarda.
Ne doktor var ne ışık,
Sadece dualarla çatlamış bir çığlık.

55.000 kez umut çatlamış
Bu karanlık rahim toprağında.
Kim demiş ölümle biter her şey?
Bazı tohumlar enkazda filizlenir sessizce.

Ahmet ATAM

Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorum Gönder