no fucking license
Bookmark

Türkiye de Siyasal sadakat ahlaki sorgulamayı bastırıyor mu

Türkiye de Siyasal sadakat ahlaki sorgulamayı bastırıyor mu
Türkiye de Siyasal sadakat ahlaki sorgulamayı bastırıyor mu

🔍 Türkiye'de Oy Vermek: Ekonomi Kötü Ama İktidar Güçlü, CHP Neden Tam "Patlayamıyor"? 😮

Selam Bilal! Şu anket sonuçlarını gördün mü? 2025 Ağustos'unda 26 ilde yapılmış. "Pazar günü seçim olsa kime verirsin?" diye sormuşlar. Bak bakalım neler çıkmış:

  • AK Parti 🟠: %30.5
  • CHP 🔴: %30.5 (Aynen, aynı oran!)
  • DEM Parti 🟣: %8.4
  • MHP 🟢: %8.2
  • İYİ Parti 🔵: %6.3

Ve diğer küçük partiler (Zafer, Saadet, Yeniden Refah, Yerli Milli, BBP, Anahtar) toplamda yaklaşık %13.9 + "Diğer" %2.2.Peki şimdi asıl bomba soru şu Bilal:

  • Enflasyon 🔥 cebimizi yakıyor, 
  • Gelir adaletsizliği � gözümüzü çıkarıyor, 
  • Rüşvet-iltimas-adam kayırma 📜 her yerde, 
  • Hukuka güven 🧱 yerlerde sürünüyor...

Bütün bunlara rağmen nasıl oluyor da AK Parti hala %30'un üzerinde oy alabiliyor?
Ve CHP, tüm bu sorunlara rağmen neden "Hadi işte, şimdi patlayacak!" dedirtemiyor?
Hadi gel, bunu seninle sohbet eder gibi, benzetmelerle çözelim! ⚽️

🏟️ Sahne 1: Takım Tutmak Gibi - "Benim Takımım, İyi Günümde Kötü Günümde!" 🎗️

Uzun Süreli İktidar = Kök Salmış Sadakat: AK Parti 20 yılı aşkın süredir iktidarda.
Bu, birçok seçmen için sadece bir "parti" değil, "kimlik" haline geldi.
Tıpkı senin çocukluğundan beri tuttuğun takım gibi düşün 🏆. 
Takımın son maçları kötü geçse bile, formasını giymeye devam edersin. "Tanıdık Kötü, Bilinmeyen İyi'den Daha Güvenli Gelir" mantığı işliyor. 
Değişim korkusu, tanıdık sıkıntılardan daha büyük gelebiliyor. 😟

Biz Yaptık, Biz Düzeltiriz Algısı: İktidar, tüm sorunlara rağmen güçlü bir "kriz yönetimi" ve "anlatım" becerisine sahip. 
Ekonomi kötü ama "Bunlar dış güçlerin oyunu, biz mücadele ediyoruz, sabredin" mesajı, bir kesimde karşılık buluyor. 🎙️ "Fırtınada geminin kaptanını değiştirmeyiz" metaforu çok iş görüyor. ⚓

🔄 Sahne 2: Muhalefet Labirenti - "Hangisine Güveneyim?" �

CHP'nin "Güven" Sınavı: CHP, birçok seçmen için hala "tam olarak sıcak bir yuva" olamadı. Ya "Eski CHP" algısı, ya "Yeterince sert çıkmıyor" eleştirisi, ya da "Acaba yönetebilir mi?" şüphesi var. 🧐 "Kötüyü eleştiriyor ama alternatifini net sunamıyor" gibi bir algı mevcut. 
Tıpkı sürekli "Bu yemek kötü!" diye söylenen ama "Hadi şuraya gidelim, orası harika!" diye net öneri yapamayan arkadaş gibi... 🍽️

Oy Bölünmesi ve "Stratejik Oy" Karmaşası: Bak Bilal, sandıkta sadece AKP ve CHP yok! DEM Parti, İYİ Parti, Zafer, Saadet ve diğerleri... 
Toplamda %20'ye yakın oy alıyorlar. 🔄 
Bu, muhalif seçmenin bölünmüş olduğu anlamına geliyor. 
Bazıları CHP'ye tam güvenemeyip İYİ Parti'ye, Zafer'e ya da DEM Parti'ye yöneliyor. 
Bazıları da "Stratejik oy verelim, en güçlü muhalefete (CHP) verelim ki iktidar değişsin" diye düşünüyor ama herkes bunu yapmıyor! 
Bu, CHP'nin oyunu artırmasını zorlaştırıyor. 
Tıpkı tek bir büyük hedef yerine, bir sürü küçük hedefe atış yapmak gibi... 🎯

🧩 Sahne 3: Algı ve Gerçek - "Benim Mahallem İyi, Genel Kötü Olabilir!" 🏘️

Yerel Başarılar" ve "Devlet Baba Etkisi: AK Parti'nin belediyelerdeki bazı hizmetleri (yol, park, sosyal yardım 🤝) veya merkezi hükümetin doğrudan vatandaşa yönelik yardımları, bir kısım seçmende "Benim mahallemde iş yapıyor, bana dokunuyor" hissi uyandırabiliyor. Enflasyon genel sorun olsa da, "Bizim belediye iş yapıyor" veya "Şu yardım bize ulaştı" algısı, genel ekonomik kötülüğün önüne geçebiliyor. 🏗️

Muhalefetin "Alternatif Vizyon" Eksikliği: Birçok seçmen sadece "AKP kötü" demenin yetmediğini düşünüyor. 

  • Peki sen ne yapacaksın? 
  • Enflasyonu nasıl düşüreceksin? 
  • Adam kayırmayı nasıl bitireceksin? 
  • Bana somut, inandırıcı ve umut veren bir plan sun!" diye soruyor. 

CHP'nin bu konuda tüm seçmen kitlesini ikna edecek net, sade ve tutkulu bir anlatısı henüz tam oturmamış gibi görünüyor. 📢 "Sadece karşı çıkmak değil, alternatif sunmak" gerekiyor.

🧭 “Gemiyi batırsa da kaptan değişmesin” sendromu.

AKP’nin hâlâ yüksek oy alabilmesi, bir anlamda kaptana duyulan kör sadakat gibi.
Gemide su alınıyor, tayfalar huzursuz, rota belirsiz… ama yolcular “bu kaptanla geldik, onunla gideriz” diyor.
Bu, özellikle muhafazakâr seçmende görülen bir kimliksel bağlılık. 
Parti, artık bir siyasi organizasyon değil; bir aidiyet alanı, bir “biz” duygusu.

🛠️ “Yıkılsa da bizim ustamız” algısı.

Rüşvet, kayırma, hukuksuzluk gibi sorunlar, seçmenin bir kısmı tarafından ya normalleştirilmiş ya da “bizimkiler yaparsa bir bildiği vardır” şeklinde rasyonalize edilmiş. 
Bu, siyasal sadakatin ahlaki sorgulamayı bastırdığı bir durum. 
Usta işini kötü yapıyor olabilir ama “bizim mahalleden” olduğu için hâlâ tercih ediliyor.

🧤 CHP: Eldiven var ama el yok.

CHP ise hâlâ birçok seçmen için bir eldiven gibi: şekli var, ama içini dolduran elin kim olduğu belirsiz. 

  • Parti içi çekişmeler, 
  • Aday tercihleri, 
  • Tutarsız söylemler ve 
  • Halkla kurulamayan sıcak bağ, 

Bu eldivenin boş kalmasına neden oluyor. Güven vermek için sadece “alternatif” olmak yetmiyor; duygusal temas, net vizyon ve karizma gerekiyor.

🧪 “Değişim korkusu” ve “düzenin tanıdıklığı”

Birçok seçmen için mevcut düzen, ne kadar sorunlu olursa olsun, tanıdık ve öngörülebilir. CHP’nin vaat ettiği değişim ise belirsiz, hatta bazı kesimler için tehditkâr. 
Bu yüzden seçmen, “bildiğim kötüyü bilmediğim iyiden yeğlerim” diyerek mevcut iktidara yöneliyor.

📺 Medya ve algı mühendisliği.

AKP’nin medya üzerindeki etkisi, seçmen algısını şekillendirmede büyük rol oynuyor. Gerçekler değil, hikâyeler kazanıyor. 
CHP ise hâlâ bu hikâye yarışında geride. 
Seçmen, duygusal bağ kurabileceği bir anlatı arıyor; CHP’nin teknik vaatleri bu bağlamda soğuk ve uzak kalabiliyor.

🧾 Sonuç: "Değişim Rüzgarı" İçin "Rüzgarlı Hava Net Bir Yelken" Gerek! ⛵


Yani Bilal, bu anket sonuçları şunu gösteriyor:

  • AK Parti'nin Gücü 🛡️: Sadakat çok güçlü, iletişim etkili, yerel hizmetler/yardımlar bir kesim için fark yaratıyor. "Değişim korkusu" ve "tanıdığa bağlılık", ekonomik sıkıntılara rağmen önemli bir tabanı tutmayı sağlıyor.
  • CHP'nin Zorlu Virajı ⚠️: "Ana Muhalefet" olmanın avantajını, "güven veren, birleştirici ve net çözümler sunan alternatif lider" kimliğine tam dönüştüremediği sürece, oy oranını önemli ölçüde artırmak zor görünüyor. Oy bölünmesi de buradaki en büyük engellerden biri.
  • Küçük Partilerin Rolü 🧩: Toplamda büyük bir oy potansiyelini ellerinde tutuyorlar. Muhalefetin başarısı, bu partilerin seçmenlerinin ne kadarının "stratejik oy" vererek CHP'ye yöneleceğine veya CHP'nin onları ne kadar kendi çatısı altında (ittifak ya da güçlü mesajla) toplayabileceğine bağlı.
Kısacası Bilal:
  • Ekonomi yangın yeri 🔥, 
  • Hukuk kırılgan 🧱, 
Yolsuzluk şikayetleri tavan yapmışken bile siyasette değişim olmaması, insanların sadece cüzdanıyla değil, kalbiyle ve kafasıyla oy verdiğini gösteriyor. 

AK Parti, sadakat ve algı yönetimiyle direniyor. 
CHP ise, tüm bu fırtınada "Güvenilir, becerikli ve hepimizi kucaklayan tek liman BEN'im!" diyebilmenin yolunu arıyor. 

Bu yol da; net, somut, tutarlı ve umut veren bir anlatıdan, küçük partilerle kurulacak sağlam köprülerden ve "değişimi gerçekten yönetebiliriz" inancını herkese aşılamaktan geçiyor. Seçim günü sandık, bu karmaşık denklemin sonucunu söyleyecek! 🗳️

Türkiye’de seçim sandığı, sadece ekonomik performansın değil, kültürel kimliklerin, korkuların ve aidiyetlerin test edildiği bir alan. 
AKP’nin hâlâ güçlü olması, bu duygusal bağları çözmeden sadece “rakamlarla” muhalefet yapmanın işe yaramadığını gösteriyor. 
CHP’nin güven sorunu ise, halkla kurulamayan samimi ilişki, iç çekişmeler ve net bir liderlik eksikliğinden kaynaklanıyor.

----

Bir mahalle düşün Bilal kardeşim 🏘️
Yorgun kaldırımlarında yılların ayak izi,
Köşedeki bakkal hâlâ açık,
Adı AK Parti

Yirmi yıldır aynı rafta duran ekmek,
Fiyatı hep yükselir 💸,
Kasada yanlışlık,
Arka kapıdan torpil girer 🙄.
Ama yine de müşteri gelir,
Çünkü alışkanlık dediğin zincir gibidir ⛓️.

Karşıda yeni bir market ışıldar 🛒
Adı CHP,
Raflar parlak,
Reklam panolarında umut sözcükleri.
Ama müşteri girince tereddüt eder:
Aradığımı bulabilecek miyim? der.
Işık var, vitrin var,
Ama güven dolmamış şişelere.

Arka sokaklarda küçük dükkânlar,
Kimi baharatçı 🌶️, kimi organik pazarcı 🌱,
Kimi eski defterlerin tozlu sayfalarını satan nostaljik bir tezgâh 🕰️.
DEM Parti kendi yolunda,
MHP eski müşterisini bekler,
İYİ Parti raftaki peyniriyle müşteri çağırır 🧀,
Ama kalabalık azalır.

Yeni dükkânlar açılır:
Zafer acı tadıyla,
Saadet eski usul duasıyla,
Yeniden Refah dindar fısıltısıyla,
Anahtar Parti gizemli kilitleriyle 🔑.

Anketin şiirsel dili der ki:📊 
İnsan kalbi alıştığı dükkânı terk etmez kolayca,
Yeni ışıklara bakar ama adımını ağır atar.
İktidar yorgun, muhalefet yarım güvenli,
Küçükler umut taşır ama büyük resmi değiştiremez.

Son söz şudur Bilal kardeşim:
Türkiye’de seçmen,
Kapının önünde bekleyen bir yolcu 🚪,
Yeni trene binmek ister,
Ama peron kalabalık,
Ve içeri girmeden önce uzun uzun düşünür 👀

Ahmet ATAM

Bugün sandığa atılan her oy, yarının hikâyesini yazacak. Ve biz, bu hikâyenin hem anlatıcısı hem tanığıyız.
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorum Gönder