Barzani Mazlum Abdi İttifakı ve Açılımın Yeni Perdesi

Barzani Mazlum Abdi İttifakı ve Açılımın Yeni Perdesi

🎭 Büyük Kürdistan’ın İki Ayağı Tamam: Türkiye Üçüncü Ayak mı?

🧩 Barzani & Mazlum Abdi Anlaşması: Kürt Birlikteliği.

Barzani ve Mazlum Abdi’nin güvenlik anlaşması, Irak ve Suriye’de Kürt yapısını güçlendirirken gözler Türkiye’ye çevrildi. 
AKP’nin örtülü desteği ve BOP eş başkanlığı rolüyle çözüm süreci yeni bir döneme mi giriyor? Türkiye’de üçüncü ayak nasıl şekillenecek?

Erbil’de Mesud Barzani ve Mazlum Abdi bir araya gelerek sadece tokalaşmakla kalmayıp, Ortadoğu’nun yeni güvenlik mimarisini şekillendirdiler. 
Anlaşmaya göre, taraflardan biri saldırıya uğrarsa diğeri “ortak refleks” gösterecek. 
Bu durum, Kürt birliğinin askeri bir versiyonu olarak “Kürt NATO’su” şeklinde değerlendirilebilir.

  • 🛡️ SDG’ye dokunursan, Barzani’ye çarparsın. Bu refleks artık sadece sınır ötesi operasyonları değil, sınır içi dinamikleri de kapsıyor.

🛢️ Irak ve Suriye’de Kürt Yapısı: Lego Seti Tamamlandı mı?

Irak Kürdistanı uzun zamandır gelişim sürecindeydi. 
Suriye’de ise SDG’nin Şam’la yürüttüğü entegrasyon çalışmaları bu süreci destekliyor. Barzani’nin liderliğinde düzenlenen konferanslar, Kürt partilerini bir araya getirmeyi hedefliyor. Bu girişim artık sadece bölgesel değil, aynı zamanda uluslararası bir proje haline gelmiş durumda.

  • 🧱 Kürt birliği artık bir hayal değil; somut bir “jeopolitik yapı” olarak şekilleniyor. Peki, bu yapının üçüncü ayağı Türkiye’de mi oluşacak?

🕵️‍♂️ Erdoğan ve AKP: Sağ Gösterip Sol Vuran Strateji.

AKP’nin geçmişte Irak Kürdistanı’nın oluşumuna sağladığı destek, bugün Suriye’deki Kürt yapılanmasına yönelik “örtülü destek” olarak karşımıza çıkıyor. 
Erdoğan, BOP eş başkanlığı görevini tamamlamaya mı çalışıyor? Belki de bu, “Ortadoğu’nun son büyük yap bozu”nun eksik parçasını yerine koyma hamlesidir.

  • 🎯 Açılım süreci artık Dolmabahçe’de değil; Erbil’de, Şam’da ve Washington’da şekilleniyor.

🧙‍♂️ Türkiye Üçüncü Ayak:

1. 🗣️ Kültürel Entegrasyon: Kürtçenin Kamusal Yükselişi

Belediyelerde Kürtçe tabelalar ve kültür merkezlerinde Kürtçe etkinlikler görmek, sadece bir kültürel hak değil; aynı zamanda “dilsel özerklik ”in habercisi.

2. 🛢️ Ekonomik Bağlantılar: Petrol Borusu, Kimlik Taşıyıcısı

Erbil-Ceyhan hattı, yalnızca enerji taşımakla kalmaz, aynı zamanda siyasi yakınlaşmanın da önemli bir unsuru olarak öne çıkar. Bu boru hattı, bazen bir kimlik sembolüne dönüşebilir.

3. 🎙️ Siyasi Senkronizasyon: Kamışlıdan Gelen Fısıltılar

DEM temsilcilerinin Rojavadaki konferanslara katılımı, Türkiye’deki Kürt siyasetinin bölgesel projeyle uyumlu olduğunu ortaya koyuyor.

4. 🧨 Güvenlik Refleksi: SDG’ye Saldırı, Barzani’ye Tepki

Yeni mutabakat, Türkiye sınırında da etkisini hissettirebilir. Artık Türkiye'nin yapacağı bir operasyonun sonucu Erbil’den duyulabilir.

🔮 Sonuç: Büyük Kürdistan’ın Üçüncü Ayağı Türkiye’de mi?

Günümüzde sınırların değişme imkanı yok denecek kadar azdır, Türkiye’de “Büyük Kürdistan”ın üçüncü ayağı, doğrudan değil; kültürel, ekonomik ve siyasi etkilerle şekilleniyor. Bu etki, bazen bir dil, bazen bir boru hattı, bazen bir konferans sandalyesi olarak kendini gösteriyor. Ve bazen de bir sessizlik: En çok şeyin ifade edildiği an.

  • 🎭 Bu sahnede herkes rolünü biliyor: Kimisi başrol, kimisi figüran, kimisi de seyirci. Ama perde henüz kapanmadı.

🕊️ Üç Ayaklı Gölge Şiiri

Bir harita serildi geceye,
Kırışık sınırlar, kan lekeleriyle,
Barzani’nin parmağı kuzeye uzandı, 
Abdi’nin sesi güneyden yankılandı,
Birbirine dokunan iki gölge, 
Birbirini koruyan iki rüya

Petrol borusu gibi uzanan bir damar, 
Ekonominin kalbinden,
Kimliğe pompalanan bir milletin sesi, 
Diğer bir milletin sessizliği

Şam’da bir sandalye boş kaldı, 
Diyarbakır’da bir tabela eğildi rüzgâra,
Kamışlıdan gelen fısıltı,
Ankara’nın duvarında yankılandı,
Ama kimse duymadı, 
Çünkü duymak, 
Duymamış gibi yapmaktır bazen

Açılım artık bir masa değil, 
Bir gölge oyunu: 
Sağ gösterip sol vuran bir el, 
Bop’un tozlu senaryosunda eş başkanlık, 
Bir zamanlar diplomatik bir unvandı,
Şimdi ise bir sahne dekoru

PYD'’ye dokunursan, Barzani’nin alnı çatılır ,
Çünkü bu artık bir refleks değil, 
Bir refleksiyon: 
Birbirine bakan aynalar gibi 
Irak ve Suriye, aynı rüyanın iki yüzü

Ve Türkiye, üçüncü ayak mı? 
Yoksa ,
Sadece halının altına süpürülmüş bir harita mı? 
Bir dilin kamusal yükselişi, 
Bir boru hattının diplomatik eğrisi, 
Bir konferansın boş sandalyesi,
Hepsi aynı gölgeyi büyütüyor

Büyük Kürdistan, 
Bir yapı değil belki, ama bir yürüyüş: 
Gölgesi kendinden büyük,
Ve bazen çok gürültülü bir sessizlik

Ahmet ATAM
Next Post Previous Post