Gizli Narsizm Beğeni Bağımlılığı
📱 Beğeni Bağımlılığı: Dijital Aynada Kendini Alkışlayanlar
🏷️ Beğeni Takibi Gizli Narsizm
Sosyal medyada beğeni takibi neden bağımlılığa dönüşüyor? Dijital dopamin, görünürlük takıntısı ve algoritma etkisiyle şekillenen bu psikolojik döngüsü, sosyal medya egosu, takipçi satın alma, dijital narsizim, beğeni bağımlılığı, sanal onay, görünürlük takıntısı, görünürlük takıntısı, beğeni hastalığı🧠 Neden Bağımlılık? Çünkü Beğeni = Onay + Dopamin
Beğeni almak, beynin ödül merkezini harekete geçirir; tıpkı çikolata yemek, alkış duymak ya da sevdiğin biri tarafından takdir edilmek gibi.
Bir ekran açılır sabah,
- Her beğeni, dopamin salgılanmasını tetikler.
- Dopamin, iyi hissettirir ve bu his, tekrarını istemeye yol açar.
- Bu da bağımlılık döngüsünü başlatır.
Özellikle gençlerde özsaygı eksikliğiyle birleştiğinde, bu döngü sosyal medya platformlarını birer duygusal kumarhaneye dönüştürür.
🎭 Sahne: Bir Tweet, Bin Duygu
Modern çağın sahnesinde, başrolü bir tweet alır.
Telefon ekranından vuran sahne ışıkları altında seyirci olmasa da alkış beklenir.
- Her RT bir övgü,
- Her beğeni bir “sen değerlisin” fısıldar.
Sosyal medya, bu kişiler için bir dijital ayna gibidir; ancak aynanın karşısında Narsizm değil, internet algoritmaların etkisiyle şekillenmiş bir kimlik bulunur.
🧠 Psikolojik Arka Plan: Onay Arzusu ve Dijital Dopamin.
Bu davranışların altında onay bağımlılığı ve görünürlük takıntısı yatmaktadır.
- Takipçi satın almak, gerçekten sevilmekten ziyade sevilmiş gibi görünme isteğidir.
- Beğeni sayısını takip etmek, dijital dopamin dozunu kontrol etme çabasıdır.
- Tanımadığı kişilere arkadaşlık isteği göndermek ise sosyal çevreyi genişletmekten çok, "kalabalıkta yalnız olmamak" için bir çırpınıştır.
Bu bireyler, sanal dünyada var olabilmek adına gerçeklikten ödün verirler. Tıpkı boş bir tiyatro salonunda sahneye çıkıp kendi alkışını kaydeden bir oyuncu gibi.
🤖 Ego 2.0: Dijital Kimlik ve Sahte İtibar
- Bu yeni ego türü, “gerçek ben” yerine “beğenilen ben”i ön plana çıkarır.
- Gerçek hayatta fark edilmeyenler, dijital dünyada parlamak ister.
- Ticari değeri olmayan içerikler, duygusal bir yatırım aracı haline gelir.
- Her yorum, içsel bir boşluğu doldurma çabasıdır.
- Sosyal medya, bu kişiler için adeta bir ego inkübatörüne dönüşür; beğeniyle beslenir, yorumlarla büyür ve takipçilerle şişer.
🧵 Metaforik Bir Dokunuş: “Sanal Kervan, Gerçek Çöl”
- Bu davranış biçimi, gerçek bir çölde ilerleyen sanal bir kervana benzer.
- Kervan kalabalık görünür, ancak yükü boştur.
- Her beğeni bir vaha gibi algılanır, fakat çoğu bir seraptır.
- Yolculuk uzundur, ama varış noktası belirsizdir.
Sanal Aynada Kendini Alkışlayanlar
- Beğeni takibi, bir sanal ayna metaforuyla açıklanabilir:
- Ayna, gerçek yansımayı değil, algoritmanın seçtiği yansımayı gösterir.
- Kişi, kendini değil, beğenilen versiyonunu izler.
- Ve her beğeni, aynadaki görüntüyü biraz daha “ideal” hâle getirir.
- Ama bu ayna kırılgandır. Algoritma değiştiğinde, görüntü bozulur. Ve kişi, kendi gerçekliğine yabancılaşır.
🎭 Beğeniyle Var Olmak, Görünmez Kalınca Kaybolmak.
Beğeni takibi, kişinin dijital kimliğini gerçek kimliğinin önüne geçirir:
Bu düşünce, bireyin özsaygısını algoritmalara teslim etmesine yol açar. Kendi değerini ekranın parlaklığına indirger.
- Az beğeni = ben sevilmiyorum.
- Çok beğeni = ben değerliyim.
- Beğeni düşüşü = ben başarısızım.
Bu düşünce, bireyin özsaygısını algoritmalara teslim etmesine yol açar. Kendi değerini ekranın parlaklığına indirger.
🧩 Sonuç: Beğeniyle Beslenen, Yorumla Var Olan.
Bu insanlar dijital dünyada bir çeşit sanal performans sergiler.
Ancak izleyici algoritmadır, sahne ise geçicidir.
Gerçeklikten kopmuş bir görünürlük arayışı, sonunda yalnızlığı daha da derinleştirir.
Beğeni peşinde koşmak, görünür olma isteğinin dijital bir yansımasıdır.
Ancak bu görünürlük, gerçek bağlardan ziyade geçici etkileşimlerle beslenir.
Sonunda kişi, kendini değil, ekranın sunduğu versiyonunu sevmeye başlar.
📱Bilal’in Beğeni Günlüğü
Bir ekran açılır sabah,
Güneş değil, bildirim doğar. ☀️🔔
Bilal uyanır, parmaklarıyla yoklar varlığını:
Kaç kişi sevmiş beni bu gece?
Bir tweet atar, “Günaydın dünya 🌍
Bir tweet atar, “Günaydın dünya 🌍
Ama dünya cevap vermez,
Sadece üç beğeni...
Biri bot, biri kuzen, biri kendisi. 🤖👨👩👧👦🧍
Algoritma tanrısına dua eder:
Algoritma tanrısına dua eder:
Keşfete düşeyim ya Rabbim!” 🙏📈
Takipçi satın alır, ama sevgi hâlâ stokta yok.
Kredi kartı geçer, duygular geçmez.
Her yorum bir serum,
Her yorum bir serum,
Her beğeni bir vitamin. 💉❤️
Ama ruh hâlâ kansız,
Profil fotoğrafı gülümserken gerçek yüzü donuk.
Bilal, sanal bir sarayda yaşar. 🏰📲
Bilal, sanal bir sarayda yaşar. 🏰📲
Tahtı beğenilerden, duvarları yorumlardan örülüdür.
Ama saray çürük,
Alkışlar yankıdan ibarettir.
Bir gün algoritma değişir,
Bir gün algoritma değişir,
Tweet’ler görünmez olur. Beğeni sayısı düşer,
Bilal aynaya bakar…
Ve ilk kez kendini görür. 🪞😶
Ben kimim?” der,
Ben kimim?” der,
Beğeni olmadan var olabilir miyim?”
Cevap gelmez,
Çünkü Wi-Fi yoktur. 📡❌
Ve böylece, Bilal sessizce silinir.
Ve böylece, Bilal sessizce silinir.
Ama bir ekranın köşesinde hâlâ bekler:
Belki biri “like” bırakır diye.
Belki bir gün… belki bir bot. 🤞🤖
Ha. Bir de sosyal medyayı para kazanmak için kullananlar var, ama %99'u hayal kırıklığına uğrar. en başta benim gibi,
Çünkü algoritmalar, bot hesaplar aracılığıyla içerikleri okunmuş gibi gösterir ancak senden reklam parası almadan seni asla öne çıkarmaz. On alırsa bir verir ve kişiyi sürekli bir beklenti döngüsüne hapseder.
Ahmet ATAM