İnsan Hiçbir Şey İle Gelir Hiçbir Şey İle Gider
İnsan Yaşamının Anlamı
İnsan Hiçbir Şey ile Gelir, Her Şeyin Peşine Düşer, Hiçbir Şey ile Gider
İnsan yaşam yolculuğuna hiçbir şey ile başlar, her şeyin peşine düşer ve sonunda yine hiçbir şey ile gider.Hayata hiçbir şeysiz geliyoruz.
Bir gün her şeyin peşine düştüm
Ne mal, ne mülk, ne bilgi...
Sadece saf bir varlık olarak doğuyoruz.
İnsan, aslında hiçlikten çıkıp varoluş sahnesine adım atan bir misafirdir.
Bu yolculukta arayış hiç bitmez: oyuncaklardan ideallere, aşktan başarıya, şöhretten sonsuzluğa kadar uzanan bir serüven.
Ancak sonunda, başladığımız yere geri döneriz.
Yaşam ve ölümün döngüsü bize şunu hatırlatır: "Ne ile geldiysen, onunla gideceksin."
Yaşam, insana verilmiş geçici bir emanettir ve biz bu emaneti çoğu zaman “her şeyin” peşinde koşarak harcarız:
Ölüm, pek çok kişiye korkutucu gelse de aslında hayatın en büyük öğretmenidir. Çünkü ölüm bize hatırlatır ki:
Yaşam ve ölüm arasında bir denge vardır ve insanın görevi bu dengeyi fark etmektir:
Bu metafor şunu ifade eder:
Geldim, sardılar beyaz bir beze
Yaşam: Her Şeyin Peşinde Bir Koşu
Yaşam, insana verilmiş geçici bir emanettir ve biz bu emaneti çoğu zaman “her şeyin” peşinde koşarak harcarız:
- Çocuk, oyunla hayatı anlamaya başlar.
- Genç, aşk ve tutkuyu arar.
- Yetişkin ise başarı, güven, para ve saygınlık için uğraşır.
Hepimiz, hayat yolculuğunda bir şeylere sahip olmak için yaşıyormuşuz gibi görünürüz. Ancak gerçekte, yaşam sahip olmak değil; anlamını bulmak üzerine kuruludur.
Ölüm: Hiçliğe Geri Dönüş
Ölüm, pek çok kişiye korkutucu gelse de aslında hayatın en büyük öğretmenidir. Çünkü ölüm bize hatırlatır ki:
- Mal mülk geçicidir.
- İsimler unutulur.
- Güç, şan ve şöhret anlamını yitirir.
Ölüm, insanın hiçbir şeyle gelip, hiçbir şeyle gittiğini gösteren en net gerçektir. Bu nedenle, insanın gerçek değeri sahip olduklarında değil, yaşadıklarında ve geride bıraktığı izlerde gizlidir.
Yaşam ve Ölüm Arasındaki İnce Çizgi
Yaşam ve ölüm arasında bir denge vardır ve insanın görevi bu dengeyi fark etmektir:
- Daha bilinçli bir hayat sürmek,
- Hırslarını kontrol etmek,
- Sevgi ve merhameti artırmak,
- Anın değerini bilmek
Çünkü ölüm, yaşamın düşmanı değil; onun tamamlayıcısıdır. Ölüm olmadan, yaşamın bir anlamı olmazdı.
Felsefi Ders: Hiçlik ve Her Şey
Bu metafor şunu ifade eder:
- Hiçlik, doğumda bizi selamlar, ölümde ise bağrına basar.
- Her şey dediğimiz aslında yalnızca geçici gölgelerden ibarettir.
- İnsan, yaşam boyu "her şeyin peşinde koşarken" aslında kendini, özünü ve varoluşun anlamını bulmaya çalışır.
Ve belki de tüm sır buradadır: İnsan hiçbir şeyle doğar, hiçbir şeyle ölür; fakat bu iki an arasındaki "yaşam", onun en değerli hediyesidir.
Giderken bu kez üç metre kefene
Ne bir sözüm vardı ne de izim,
Yalın sessiz bir gölgeydim,
Bir gün her şeyin peşine düştüm
Bir anlam aradım, ağladım güldüm.
Aşkı, bilgiyi, sesi, izleri,
Topladım içime bütün gizleri.
Bir dağ gibi büyüdü arzularım,
Bir dağ gibi büyüdü arzularım,
Bir nehir gibi aktı gitti yıllarım.
Ama ne varsa elimde soldu,
Her şey birer hayalmiş yok oldu.
Sonra bir sabah sustum ansızın,
Sonra bir sabah sustum ansızın,
Kabullendim bu benim alın yazım
Yine döndüm o ilk hâlime,
Hiçbir şey ile gideceğim, sessizce.
Hiçlikten doğarız, sessiz bir iziz,
Yükümlülüğümüz yok dilsiziz..
Boşlukla başlarız bu uzun yola,
Bir gölgeyiz belki, belki bir giziz
İnsan bir yolcu, konuk misafir,
Hiçlikten gelir, hiçliğe gider.
Yaşam arada kutsal bir emek,
Ölümse kapı: Sonsuza dek.
Hiçlikten doğarız, sessiz bir iziz,
Yükümlülüğümüz yok dilsiziz..
Boşlukla başlarız bu uzun yola,
Bir gölgeyiz belki, belki bir giziz
İnsan bir yolcu, konuk misafir,
Hiçlikten gelir, hiçliğe gider.
Yaşam arada kutsal bir emek,
Ölümse kapı: Sonsuza dek.
Ahmet ATAM