Ortadoğu’da Mısır, Türkiye ve İran birleşse bile Amerika ve İsrail’e meydan okuyabilir mi? Gazze üzerinden yapılan sert çıkışların perde arkası ne?
![]() |
Ortadoğu Amerika İsrail Güç Dengesi |
Ortadoğu Amerika İsrail Güç Dengesi
Ortadoğu’da İsrail ve Amerika’ya Karşı Koyabilecek Bir Güç Var mı?
Ortadoğu’da Mısır, Türkiye ve İran birleşse bile Amerika ve İsrail’e meydan okuyabilir mi? Gazze üzerinden yapılan sert çıkışların perde arkası ne?Amerika = Mahallenin Abisi, İsrail = Yanındaki Sadık Kanka
Amerika, her yıl trilyon dolarlık bütçesiyle dünyada askeri harcamalarda zirvede.Peki, Mısır – Türkiye – İran Üçlüsü Ne Yapar?
Şimdi gel bakalım Bilal, senin takımın sahaya çıksa:
-
Mısır: Kalabalık bir nüfusu var ama ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Bir anlamda koşu sahasında nefesi çabuk tükenen oyuncu gibi. Gazze’nin kapısı onun elinde ama İsrail ve ABD’yle ipleri koparmak istemez. İçeride halkına “bakın Filistin’in yanındayım” der, dışarıda ise diplomasinin ince ipinde yürür
-
Türkiye: Orta saha oyuncusu gibi, hem savunmaya koşuyor hem hücuma çıkıyor. Ama ekonomik olarak beli biraz bükülmüş, sürekli nefeslenmek zorunda. Gazze meselesi iç politikada güçlü bir duygusal sermaye. Halkın vicdanına dokunur, meydanlarda alkış toplar. Ama gerçek savaş ihtimali masaya geldiğinde ekonomi ve NATO üyeliği hatırlanır, geri adım atılır.
-
İran: Saha kenarında hep kükreyen ama ambargolar yüzünden kondisyonu düşmüş bir forvet gibi. Tehdit ediyor, şut çekiyor ama top çoğu zaman kaleyi bulmuyor. Yıllardır “İsrail’i haritadan sileceğiz” söylemi var. Fakat perde arkasında ambargolar, ekonomik krizler ve kendi halkının talepleri yüzünden tam saha pres yapamaz. Yine de kendi kamuoyunu diri tutmak için “direniş lideri” rolünü oynamaya devam eder.
Maçı Kazanmak İçin Sadece Güç Yetmez
Bilal, futbolda sadece koşmak yetmez, taktik de şart.Ortadoğu’nun Gerçek Gücü Nerede?
Aslında mesele fiziksel kavga değil.Sonuç: Amerika ve İsrail’i Yenmek Bir Hayal mi?
Dostum Bilal, işin özü şu:👉 Kısacası Bilal kardeşim, mahalledeki en güçlü çocuğa kafa atmaya çalışma.Bunun yerine, oyunu öğren, takımını güçlendir, tribünleri arkana al.İşte o zaman sahada söz sahibi olursun.
Gerçekçi tarafı şu:
Ortadoğu’da hiçbir ülke –hele hele Mısır, Türkiye ve İran– tek başına ya da yan yana bile gelse, İsrail-ABD bloğu ile gerçek bir savaşı göze alacak güçte değil. Bu yüzden “sert açıklamalar” çoğu zaman gaz alma operasyonudur.
Ortadoğu’nun Sahası ŞiiriMahallede iri bir çocuk vardır,
Gölgesi sokaklara düşer,
Avuçlarında tank sesleri,
Ceplerinde nükleer yıldırımlar…
Yanında,
Küçük ama keskin bir çakı,
Her an parlayan İsrail;
Gözleri çöl güneşi gibi keskin,
Göğsünde Amerika’nın nefesi.
Karşı yakada üç figür,
Biri Nil’in yorgun nefesiyle konuşur,
Biri Anadolu’nun çatlak toprağında koşar,
Biri de zincirli bir kaplan misali gürler,
Ama adımlarını prangalar keser.
Gösteriş bol, cesaret yok;
Halkın öfkesi de paketlenip satılıyor,
İç politikada tüketim malzemesi diye etiket
Mısır, Türkiye, İran…
Üçlü bir gölge gibi sahada belirir,
Ama tribünler doludur,
Hakem zaten belli,
Skor tabelası çoktan yazılmış.
Gazze,
Bir mendil gibi dalgalanır ellerde,
Bir bayrak,
Bir ağıt,
Bir sahne dekoru olur.
Liderler çıkar kürsülere,
Yumruklarını havaya kaldırır,
Sözleri yıldırım gibi çakar,
Ama yağmur inmez.
Halkın yüreği serinlesin diye
Gök gürültüsü yapılır,
Fakat damla düşmez toprağa.
Çünkü savaş sadece silahla değil,
Oyunun kural kitabını yazanlarla oynanır.
Ve kitabın kapağı hâlâ
Amerika’nın mürekkebiyle kaplıdır.
COMMENTS