Türkiye İçin Güneş Doğudan Mı Doğacak

Türkiye İçin Güneş Doğudan Mı  Doğacak 

Türkiye İçin Güneş Doğudan Mı Doğar

Türkiye'nin Güneşi Doğuda mı? Avrupa Birliği masalı Türkiye için sona mı erdi?

Neredeyse 50 yıldır Avrupa’nın kapısında bekleyen Türkiye’nin hikâyesi, biraz da kapıda unutulmuş bir misafiri andırıyor. 
Kapıyı çalıyorsunuz, içeriden sürekli bir ses: 
“Az bekle, hemen açıyoruz.” 
Ama o kapı bir türlü açılmıyor. 🚪

Yıllar geçiyor, ev sahibi yeni misafirleri buyur ediyor, sofralar kuruluyor, kahkahalar yükseliyor. Biz ise hâlâ kapıda, elimizde bavulumuzla, “Acaba sıra bize mi geldi?” diye düşünüyoruz.
Ancak bir fark var:
Bavul artık boş. Demokrasi, hukuk, laiklik... Hepsi çoktan gitmiş.

Avrupa Masalı ve Gerçekler

2000’li yılların başında Avrupa Birliği hayali, Türkiye için bir umut ışığıydı. Demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, refah… 
Hepsi bir “Avrupa standardı” olarak parlatıldı. 
Fakat zamanla bu ışık sönmeye başladı. 🔦 Bugün gelinen noktada:

  • Nüfus yapısı: 85 milyona dayanan bir ülkeyi, AB’nin sindirmesi zor.
  • Laiklik ve demokrasi: AB kriterleri için “uyum” yerine, giderek “uyumsuzluk” konuşuluyor. Bir zamanlar vitrin süsüydü, şimdi raftan bile kalkmış durumda.
  • Hukuk devleti: Adaletin terazisi artık Avrupa’nın gözüyle pek dengede görünmüyor. Adalet, bağımsız yargı, ifade özgürlüğü… Bunların hepsi artık Avrupa kriterleriyle değil, ancak tarih kitaplarında aranıyor. 📚

Kısacası, Avrupa rüyası bir masal kitabının son sayfasında “Burada biter” notuyla kapatılmış gibi.

Güneş Doğudan mı Doğar? 🌅

Tam bu noktada, Türkiye için “Yeni yön neresi?” sorusu ortaya çıkıyor. Batı’dan umudu kesenler gözlerini Doğu’ya çeviriyor. Çin, Rusya, Orta Asya, hatta Orta Doğu… 
Sanki yeni bir masanın etrafında yerimizi arıyoruz.
Şimdi “Bari doğuya bakalım” diyenler çoğalıyor. Çin, Rusya, Orta Doğu…Ama sormak lazım:

  • Rusya mı demokrasi öğretecek?
  • Çin mi ifade özgürlüğünü ihraç edecek?
  • Orta Doğu mu hukuk devletini hatırlatacak?

Batı’dan umudu kesip Doğu’ya yönelmek, aslında bir tercihten çok bir çaresizlik fotoğrafı.

Son Söz

Gerçek şu ki, mesele güneşin nereden doğduğunda değil. Güneş içeriden doğmadıkça, dışarıdan gelen sadece bir gölge olur. 🌑 

  • Türkiye, kendi içinde yeniden hukuk devletini kurmadıkça, 
  • Demokrasiyi canlandırmadıkça, 
  • Özgürlüğü yaşatmadıkça; 

Batı da Doğu da sadece birer yön tabelası olmaktan öteye geçemez.
Avrupa masalı sona erdi, 
Doğu masalı ise hiç başlamadı. 
Ortada masal yok, sadece acı bir gerçek var: “Kendi gölgemizde kaybolmak.”

Belki de esas mesele, güneşin nereden doğduğu değil; bizim kendi gölgemizle yüzleşip yüzleşemediğimizdir. 
Avrupa kapısında beklemek de, Doğu’ya yönelmek de bir tercihtir. 
Ancak asıl konu, Türkiye’nin kendi içinde “hukuk devleti”, “demokrasi” ve “özgürlükleri” yeniden inşa edip etmeyeceğidir…

Kapıda Kalan Rüya

Yarım asırdır,
Bir kapının tokmağına dokunmuş elimiz,
Açılmayan, bize paslanmış bir kapı…
Çivileri gümüş, anahtarı altın,
Ama bize hep kilit.

Avrupa dediler,
Bir bahar tarlasıydı gözümüzde, 🌿
Gökyüzü mavi,
Özgürlük kuşları göç yollarında,
Adalet bir çeşmeden su gibi akıyordu.
Biz o suya susamış çocuklardık.

Sonra yıllar geçti,
Çocuk büyüdü, elleri nasır tuttu,
Ama hâlâ kapının önünde,
Elinde boş bir testi.
Çünkü suyu içeride tuttular,
Çünkü baharın çiçekleri,
Bizim toprakta açmadı. 🌸

Laiklik,
Bir zamanlar pencereden süzülen ışık gibiydi;
Demokrasi,
Bir masanın etrafında paylaşılan ekmek.
Şimdi karanlıkta kalan bir oda,
Ufalanmış bayat bir dilimden ibaret.

Doğuya bak dediler,
Güneş doğudan yükselirmiş,
Evet…
Ama kimi zaman
Yakıcı bir çöl ateşiyle gelir,
Serinletmez, kavurur. 🔥

Türkiye’nin rüyası,
Bir masal kitabının son sayfasında
Unutulmuş cümle gibi kaldı:
Bir gün Avrupa’da olacağız…

Artık biliyoruz:
Rüyaların kapısı yoktur,
Yalnızca uyanış varmış.
Ve güneş,
Önce insanın yüreğinden doğarmış. 🌞

Next Post Previous Post