KÜTAHYADA KITLIK DESTANI

kütahya destanları
KÜTAHYADA KITLIK DESTANI


Kütahya destanları
Kütahya bir dönem kıtlık yaşar, bu destan kıtlık döneminde yazılan Kütahya'da kıtlık yıllarını anlatan destanıdır .
Miladi 1886 yılında Kütahya'da büyük bir kıtlık olur.
Buğday arpa gibi hububatlar kapan altına gelmemeye başlar .
Zamanın idarecileri halkın ihtiyaçlarını karşılamak için buğdayı kilo ile satmaya karar verirler.
Bu nedenle de tahıl pazarına bir kantar koyarlar .
Buğdayı mintan kabak ve kile satın almaya alışmış hal bu durumu pek beğenmez, her devirde olduğu gibi bu durumu fırsat bilen birkaç fırsatçı ve sahtekar esnafın, vakti ile ucuz olarak alıp sakladığı malları miskal miskal satmaya başlar.

Bunu duyan ve buğdayı ayar ile almaya alışık olan halk , mahallelerde cezzarlığı ile şan olmuş şöhretli kadınları bir fikir etrafında toplayarak ellerinde sopalar kazma ve kürekler ile tahıl pazarına hücum ettirmişler, bu hücum alayının ilk işi tahıl pazarına konan kantarı kırmak olmuş, daha sonra menzil hanede mevcut buğday ambarlarına saldırmışlar
Buğdaylar ve ne varsa yağma edilmiş
Çuval çuval evlere taşınmış
Ve de ambara yakın bir yerde olan fırının ekmekleri de yağmalanmış

Buradan da SIRKÖBÜK tüccarı denilen adamın çukur handa bulunan buğday ambarına gelirler burayı da istila ederek on dakika içinde ambarı temizlerler, rivayete göre kadınlar pekmez pazarı civarındaki evlere de girerek evlerdeki çuvalları boşaltırlar, bazı ev sahipleri ise korktukları için erzakları gönüllü olarak verir
Bu sırada duruma müdahale etmek ve esnafın hakkını korumak için zaptiyeler gelir
Lakin bir türlü olayların hakkından gelemezler, üstelik başlarına soğan çürük domates kokmuş yumurta atılmak sureti ile bu olaylardan onlarda bu olaydan nasiplerini alırlar.

Bunun üzerine çavuş mutasarrıfa bir adam gönderir ve vur emri çıkartmak ister , fakat bu emri alamadıkları gibi yedikleri dayakta yanlarına kar kalır, rivayete göre kadınların elebaşısı zamanın eli bıçaklı beli nacaklı omzu silahlı fevkalade cesaretli AYVAZ HASİBESİ namı ile ün salmış bir kadındır.
Hasibe'nin evi börekçiler mahallesinde çukur çeşme civarında imiş
Kocası tütün kaçakçılığı yapar Hasibe'de ona yardım edermiş
Bu olay yörede her tarafa şan olur ve bu hadise üzerine Hakkı isminde bir zat aşağıdaki destanı yazar

Kütahya kıtlık destanı


Dinleyin kelamım ihvanı vefasızlere hikaye edeyim .
Anı üç yüz dört senesi olan maceraref oldu beldenin şöhret anı,
Kadınlar taifesi toplanıp geldiler .
Arpa buğday fesada medar oldular , hemen arpacı esnafını buldular .
Hiç de vermediler aman zaman .
Reis olmuş içlerinden birisi dedik yarab var mı başka gerisi
Söz anlamaz çünkü elin delisi
Çare tahıla döktü dumanı.
Kadınlar taifesi düzmüş taburu , kimi nacağı kapmış kimi satırı .
Huda arpacılara versin sabrı ,erişti esnafa bunca ziyanı
Ne yapsın fukara erzak kalmadı .
Zenginden anlara imdat olmadı  .
Esnaf ne olduğun bilmedi kaçtı , kapatıp dükkanı .
Manavların ambarlarını sordular.
Önlerine kim gelirse vurdular .
Ahalinin konağına vardılar baktılar kaçmanın yoktur imkanı .
Birkaç muhbir buldu anlar yanına .
Döndüler geriye çukur hanına .
Buldular karahisar tüccar anına teslim ol dediler anlar o canı .
Hükümet dairesi haber aldı 
Süvari piyade cem olup geldi .
Orada olan biteni gördü 
Hiç kalmamış zahirenin nişanı .
Şimdi handa olan zahire bitti o
O tüccarın aklı başından gitti .
Araştırdı hırkasın başına çekti 
Münasiptir dediler böyle nadanı .

Aynı mahşer oldu sebze pazarı 
Zaptiyeler halka basar ayarı .
Tabur ağasıda etti nazarı ol anda kaldırdı dini imanı .
Ol anda fukaraya ettiler hücüm .
Kimi aman kolum kimi başım .
Kimi der yok benim suçum .
Bozuldu nisvanın .oldu gümanı .
O zabit düştü nisvan peşine durmayıp hükümete haber verin .
Mutasarrıflardan vur emri alın akıtın burada sel gibi kanı .
Gelerek paşaya ettiler ilan .
Amirimiz çarşıda bekliyor beyimizden destine istiyor ferman .

Deyince bu hali , sıkıldı canı .
Gelsin diyerek emreyledi paşa 
Süzerek cümlesini kıldı temaşa .
Seğirtip birisi hem koşa koşa gelerek haber verdi o zabit.
Tekrar oradan dönüp geldiler 
Hükümet konağına gelip girdiler .
Toplanıp mecliste karar verdiler 
Tamin i ahali diye böyle ziyanı .
Hemen muhtarları alıp geldiler 
Ağızların arayıp yüzün güldüler .
Mebde i fesadı kimdir dediler 
Celbedip merkeze vurdular anı .

Bu kıtlık doksandan ziyade koydu .
Birkaç fukara canına doydu .
Akıbet sabreden selamet buldu .
Selamet babında buldu ihsanı .
Gani fakirin halin bilmediler gelüp hiç hatırın sormadılar .
Onlar doksandan beri gelmediler 
Hak imdat eylesün böyle insana .
Sübyanları ekmek diye ağlarlar 
Feryadı anaların ciğerin dağlar .
Oturmuş köşeye pederi ağlar .
Akar didelerinde ab ı revanı .
Kimi hiç eşya bırakmadı sattı .
Kimi de canını fırına attı.
Çoğu da üç beş gece aç yattı.
Halini demeyüp şükretti yezdanı.
Her ne ise haktandır .
Biz bize çevirelim , hak doğru yüze işin .
Doğrusun söylersem size , kişinin çektiği kendi isyanı .

Size hakkı kaht vaziyetin söyledi ,
Dinleyen ahali gönlün eyledi .
Uzatmadı muhtasarca söyledi .
Duyanlar aferin desinler bu destanı .

kaynak ve alıntı ;Ali Günhan Kütahya ve yöresi folklör'ümüzden damlalar

0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun