-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Akıl mı Nakil mi

Akıl mı Nakil mi

Aklın yerini nakil alırsa ne olur? Bu sorular, İslam düşüncesinin en önemli ve tartışmalı konularından biridir. 
Akıl ve nakil, insanın bilgi edinme ve hayatını yönlendirme araçlarıdır. 
Akıl, insanın doğuştan sahip olduğu, mantık, kıyas, tümevarım gibi işlemlerle gerçeği arama yeteneğidir. 
Nakil ise, Allah'ın peygamberler aracılığıyla insanlara gönderdiği vahiydir. 
Vahiy, Kur'an ve Sünnet olarak iki ana kaynağa sahiptir.

Akıl mı, nakil mi önce gelir?


Akıl ve nakil arasındaki ilişki, İslam düşüncesinin farklı ekolleri tarafından farklı şekillerde yorumlanmıştır. 
Bazı ekoller, aklı naklin üstünde tutarak, vahyi akla uygun şekilde yorumlamaya çalışmışlardır. Bu ekollere göre, akıl, vahyin doğruluğunu test etme ve anlama aracıdır. 
Bu ekollere örnek olarak;

  • Mu'tezile
  • Felsefe ve 
  • Kelam okulları verilebilir.

Bazı ekoller ise, nakli aklın üstünde tutarak, aklı vahye uygun şekilde kullanmaya çalışmışlardır. 
Bu ekollere göre, nakil, aklın sınırlarını belirleyen ve onu yönlendiren kaynaktır. 
Bu ekollere örnek olarak;

  • Eş'ariye,
  • Maturidiye ve 
  • Selefiye okulları verilebilir.

Akıl ve nakil arasındaki bu farklı yaklaşımlar, İslam düşüncesinde birçok konuda farklı görüşlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. 
Örneğin, Allah'ın sıfatları, kader, iman ve küfür, amel ve sorumluluk gibi konularda akli veya nakli temelli argümanlar geliştirilmiştir.

Akıl mı, nakil mi önce gelir sorusunun kesin bir cevabı yoktur. 
Her iki aracın da insan için önemli olduğu kabul edilmelidir. 
Ancak akıl ve nakil arasında bir uyum sağlamak için bazı ilkelere dikkat etmek gerekir. 
Bunlar:

  • - Akıl ve naklin kendi alanlarını tanımak. Akıl, evrenin yasalarını keşfetmek için kullanılırken, nakil, Allah'ın iradesini bildirmek için kullanılır.
  • - Akıl ve nakli birbirine desteklemek. Akıl, vahyin anlamını açıklamak için kullanılırken, nakil, aklın doğru yolu bulmasına yardımcı olur.
  • - Akıl ve nakli eleştirel bir şekilde değerlendirmek. Akıl, kendi sınırlarını ve hatalarını bilmek zorundadır. Nakil ise, doğru şekilde rivayet edildiğinden ve yorumlandığından emin olmak zorundadır.

Akıl mı, nakil mi, Aklın yerini nakil alırsa ne olur?


Aklın yerini nakil alırsa ne olur sorusunun cevabı ise şöyle olabilir:
 
  • Aklın yerini nakil alırsa, insan körü körüne taklitçi bir hayat yaşar. 
  • Vahyi anlamadan kabul eder. 
  • Kendi düşünce ve yaratıcılığını kaybeder. 
  • Yeniliklere kapalı olur. 
  • Dogmatik ve fanatik bir tutum sergiler.

Cehalet, son dinin yaşandığı bölgede, Kan, son dinin yaşandığı bölgede, din adına tüm sapkınlıklar, son dinin yaşandığı bölgede, oysa sadece tek kitap var, binlerce tarikat, cemaat ve mezhep, bu anlatacağım cidden yaşanmıştır...

Akıl mı önce gelir nakil mi, yaşanmış bir örnek

 
Suriye olaylarının ilk başladığı aylar da Halep'te Allahuekber diye tekbir getirip kendini patlatan canlı bombanın kim olduğunu araştırmak için et parçalarını topluyorlar, cımbızla toplanacak kadar parçalanmış bulurlar.
Bu cesedin sadece cinsel uzuv sağlam, şaşırıyorlar, nasıl olabilir böyle bir şey! .
Sonra araştırıyorlar ki!
Çelik koruyucu yaptırmışlar, şehit olup cennete gidecek ya huriler onu bekler ya cinsel organına bir şey olmasın...
Böyle bir şaşkın sürüsü.

Burada söyleyeceğim, cahili her çeşit etkileyebilirsin, kandırabilirsin hatta yönlendirebilirsin.
Ona diğer tarafta cennet yaşatacağını anlatırken!
Bu dünyayı cahiller eli ile cehenneme çevirtebilirsin.
O sebeple çocuklarınıza sağlıklı ve çok çok iyi bir eğitim verin.

Aklın yerini cehalet alırsa ölümdür, kandır, barbarlıktır... 
Aklını kullanmayan insan, İnandığın kutsal seni bu dünyanın nimetlerinden yararlan diye yarattığına inanıyorsun ama, dünyanı cehenneme çevirdiğinin bile farkında değilsin.

Şu İdlib'i bir düşünün.
Dünyanın her tarafından, cihat için ailesiyle, kundakta ki bebesiyle gelmiş...
Suriye'ye İslam getirecekmiş.
Zafer kazanacakmış.
Karşına alıp konuşsan tek kelime edemez.
Hiçbir eğitimsel, kültürel bilgisi yok.
Akıl uçmuş gitmiş.

Aklın yerine nakli koyan cehalet Suriye de adam öldürüp cennete gitmeye şartlandırılmış. 
Evet Hafız Esad'ın Suriye'de diktatörlüğünü herkes bilir, yeniden anlatmaya gerek yok.
Beşar ile demokrasi çıtası yükselmeye başladığı anda.
Suriye'de sözüm ona özgürlük hareketi başlatıldı...

Kim başlattı?
ABD emperyalizmi,
Çünkü ABD Ortadoğu'da eğitim ve demokrasi istemez.

SONUÇ

Fazla değil, üç beş yıl sonra tüm yobazları ve cahil ayak takımını Türkiye'ye süren Esad, bu coğrafyada en güzel yaşanılacak yeri Suriye yapacaktır...
Ve o gün biz Türkler can ve vatan derdinde iken Esad'ı daha iyi anlamış olacağız.
--
A.Atam
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun