Senin İsmail'in kim

Senin İsmail'in kim

Senin İsmail’in Kim? – Modern Çağın Kurbanı 🐏💭

Ali Şeriati’nin “Senin İsmail’in Kim?” sorusu, yalnızca bir dini ritüelin değil, insanın varoluşsal sınavının da özüne dokunuyor. İbrahim’in İsmail’i kurban etme sahnesi, tarih boyunca fedakârlık, teslimiyet ve dönüşümün sembolü oldu. Ancak, bugünün dünyasında bu sahne nasıl okunmalı? Senin İsmail’in kim?

İsmail: Modern Çağın Kurbanı mı? 🔄

Şeriati’nin bu sorusu, bireyin en değerli varlığını sorgulamasını ister. Eskiden İsmail, bir evlat, bir sevgi, bir bağlılık idi. Bugün ise İsmail’lerimiz değişti:

  • Kariyer mi? 💼

  • Statü mü? 🏆

  • Para mı? 💰

  • Sosyal medya kimliğin mi? 📱

  • Konfor alanın mı? 🛋️

İbrahim’in bıçağı, artık kapitalizmin keskin kenarı, toplumsal beklentilerin ağırlığı ve modern hayatın zorunlulukları oldu. İnsan, kendi İsmail’ini kurban etmeye zorlanıyor—ama bu kez Tanrı için değil, sistem için.

Kurban: Bir İtaat mi, Bir Başkaldırı mı? ⚔️

Şeriati, kurbanı yalnızca bir ibadet olarak değil, bir bilinç sıçraması olarak ele alır. İbrahim’in bıçağı, itaatin mi, özgürlüğün mü simgesi? Eğer İsmail’in modern dünyada kariyer hırsı ise, onu kurban etmek özgürleşmek mi olur, yoksa toplumdan kopmak mı?

Bugün, İsmail’ini kurban etmeyenler, sistemin içinde kayboluyor. Kurban edenler ise, belki de gerçek özgürlüğe yaklaşıyor. Ama hangi özgürlük? Kapitalizmin sunduğu sahte özgürlük mü, yoksa içsel bir uyanış mı?

Peki, Senin İsmail’in Kim? 🤔

Şeriati’nin sorusu, herkesin kendi içsel yolculuğunu başlatması için bir davet. Belki de İsmail’ini bulmak, onu gerçekten kurban etmekten daha zor. Çünkü bazen, İsmail’imiz bizi tanımlar. Onu feda etmek, kendimizi yeniden yaratmak anlamına gelir.

Peki, senin İsmail’in kim? Ve onu gerçekten kurban etmeye hazır mısın? 🔥🐏

Bir bıçak gezinir ruhumun sınırında, 
Geceden kopmuş şafağa yakın 
Hangi bağın kurbanı, hangi yolun çağrısı, 
Sesler yükselir, düşerken
Bir teslimiyet fısıltısı.

Sesini duydum rüzgârın altında, 
Bir isim fısıldadı: “Benim İsmail’im kim?” 
Kimliğimi ararken, gölgeler bana baktı, 
Ve ben, kendi kurbanımı seçtim

Ahmet ATAM
Next Post Previous Post