suçluluk duygusu |
Suçluluk duygusu
Halil Cibran, suçluluk duygusunu birçok eserinde ele almıştır. Onun çalışmalarında, insanların kendi eylemlerinden ve seçimlerinden dolayı duydukları suçluluk hissinin özgürleşmeyi engellediğini vurgular.Cibran'a göre, suçluluk duygusu insanları kendilerini affetme ve hatalarından ders çıkarma fırsatından mahrum bırakır.
Cibran'ın özellikle "Kendine Dönmek" adlı eserinde suçluluk duygusu yönünde derinlemesine bir incelemeye yer verir.
Cibran'ın özellikle "Kendine Dönmek" adlı eserinde suçluluk duygusu yönünde derinlemesine bir incelemeye yer verir.
Bu eserde Cibran, insanların toplumu takip ederek gerçek kimliklerinden uzaklaştıklarını ve istedikleri gibi yaşama özgürlüğünü yitirdiklerini söyler.
Duydukları suçluluk hissi nedeniyle, insanlar toplumun beklentilerine uyum sağlamaya çalışırken zaman içinde kendi arzularını kaybeder.
Halil Cibran'ın eserlerinde suçluluk duygusu
Yine Cibran'ın "Gezgin" adlı eserinde de suçluluk duygusu ana temalardan biridir.
Bu eserde gezgin, diğer insanların beklentilerine uymayarak kendi arzularını takip etmenin getireceği mücadele ve olası suçluluk duygusunu deneyimler.
Ancak yolculuğu ilerledikçe, gezgin kendine olan bağlılığına doğru dönerek suçluluk duygusunu üzerinden atmayı başarır ve özgürlüğün tadını çıkarır.
Halil Cibran'ın eserlerinde suçluluk duygusu, bireyin özgürleşme sürecinde sık sık karşısına çıkan bir engel olarak ele alınmaktadır.
Halil Cibran'ın eserlerinde suçluluk duygusu, bireyin özgürleşme sürecinde sık sık karşısına çıkan bir engel olarak ele alınmaktadır.
Ona göre, insanlar içlerindeki suçluluk duygusunu kabul ederek ve affederek kendi gerçek kimliklerine ulaşabilirler.
Cibran'ın çalışmaları, insanların kendi arzularını takip ederek gerçek mutluluğu bulmaları gerektiği üzerine bir çağrıdır.
Suçluluk duygusunun bu süreçte engel teşkil etmemesi gerektiği vurgusunu yaparak, kişinin kendini affedebileceği ve hatasından ders çıkararak büyüyebileceği bir yolu işaret eder.
Suçluluk duygusu terk et beni
Ruhunu sevdiğinle birleştiren aklın hatırına suçluluk .
Beni bırak.
Anne sevgisini ruha katan ve evladına sevgiyle kalpten bağlayan uğruna, git ve beni ağlayan kalbimle yalnız bırak.
Rüyalar okyanusunda yelken açmama izin ver.
Yarının gelmesini bekle, çünkü yarın bana dilediğini yapmakta özgür dür.
Döşemelerin ruhla utanç mezarına yürüyen, sert ve soğuk toprakları gösteren gölgeden başka bir şey değildir.
İçimde küçük bir kalp var ve ben onu kendi hapsinden çıkarıp, derinden incelemek ve sırrını çözmek için avuçlarımda taşımak isterim.
Onu aşk ve güzellikle yaratan Tanrım ona verdiği kutsal kanı kendi kader dergâhında kurban etmekten korkup kaçmadıkça, oklarını ona saplama.
Güneş yükselmeye, bülbül şakımaya ve mersin nefesinin kokusunu yaymaya başlıyor.
Ben ise yanlışların kapitone uykusundan özgürleşmek istiyorum.
Suçluluk, bundan alıkoyma beni.
Ormanın aslanları ya da vadinin yılanlarından bana bahsedip beni sindirme, çünkü ruhum toprak korkusu hiç tanımaz ve şer gelmeden önce şerrin hiçbir uyarısını kabul etmez.
Suçluluk, bana nasihat verme .
Çünkü felaketler kalbimi açtı, gözyaşları gözlerimi yıkadı ve hatalar bana kalplerin dilini öğretti.
Sürgünden bahsetme .
Çünkü vicdan benim yargıcım ve masum isem beni haklı bulup koruyacak, suçluysam hayat tan mahrum edecektir.
Aşkın alayı harekettir; güzellik onun bayrağını salıyor; gençlik sevinç trompetini çalıyor.
Suçluluk pişmanlığımı rahat bırak.
Bırak yürüyeyim, çünkü yol gül ve nane ile dolu, hava ise temizlik kokuyor.
Zenginlik ve büyüklük hikâyelerine aldanma, çünkü ruhum Tanrı'nın yüce lütfüvle zengin.
İnsan, yasa ve hükümdarlık tan bahsetme,
Çünkü tüm dünya benim doğum yerim ve tüm insanlar benim kardeşlerimdir.
Uzak dur benden .
Çünkü sen havan söndüren, tövbe ve boş sözleri getirensin.
Hali Cibran
Yorum Gönder