Halil Cibran yeme ve içme hakkında
Halil Cibran, Lübnan asıllı bir şair, yazar ve ressamdır. En ünlü eseri "Ermiş" adlı kitabıdır. Bu kitapta, hayatın çeşitli konuları üzerine bilgece öğütler veren bir ermişin hikayesi anlatılır. Bu konulardan biri de yeme ve içmedir.
Ermiş, yeme ve içme hakkında şöyle der: "Yemek ve içmek, sadece bedeninizi doyurmak için değil, ruhunuzu da beslemek için yapmanız gereken kutsal bir eylemdir.
Yediğiniz ve içtiğiniz şeyler, sizin karakterinizi, düşüncelerinizi ve duygularınızı da etkiler.
Halil Cibran
Bu yüzden, yemeğinize saygı duyun, onu sevgiyle hazırlayın ve paylaşın.
Yemekten önce ve sonra şükredin, yemek sırasında ise sessiz olun.
Çünkü yemek, Tanrı'nın size verdiği bir nimettir."
Ermiş, ayrıca şunları da ekler:
Ermiş, ayrıca şunları da ekler:
Yemek ve içmek, sadece bedensel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda sosyal bir etkinliktir.
Yemek masasında, sevdiklerinizle bir araya gelir, sohbet eder, güler ve eğlenirsiniz.
Bu da ruhunuzu canlandırır ve hayata bağlar.
Yemek masasında, kavga etmeyin, dedikodu yapmayın, yalan söylemeyin.
Çünkü bunlar, yemeğin bereketini azaltır ve size zarar verir.
Ermiş'in yeme ve içme hakkındaki sözleri, bugün de geçerliliğini koruyan evrensel bir mesajdır.
Ermiş'in yeme ve içme hakkındaki sözleri, bugün de geçerliliğini koruyan evrensel bir mesajdır.
Yeme ve içme, sadece fiziksel değil, manevi bir tatmin sağlar.
Bu yüzden, yemeğinize önem verin, onu keyifle tüketin ve paylaşın.
Böylece hem bedeninizi hem de ruhunuzu doyurmuş olursunuz.
Ve o dedi ki:
Keşke toprağın kokusu ve yeryüzündeki bitkiler gibi ışıkla beslenebilseydiniz
Ancak siz yemek için öldürmek ve susuzluğunuzu gidermek için bebelerin anne sütünü çalmak zorundasınız, öyleyse gelin bunu bir tapınma eylemine çevirin,
Bırakın sofranız bir sunak olsun ve orada ormanların ve ovaların saf ve masumları birçok insanın içindeki daha saf ve masum olana kurban edilsin.
Bir hayvanı öldürdüğünüzde ona yürekten şöyle deyin:
Seni öldüren o güç beni de öldürendir ve ben de tüketileceğim.
Seni benim ellerime teslim eden yasa, beni de daha güçlü bir ele teslim edecektir.
Senin ve benim kanım cennet ağacını yeşerten bitki özünden başka bir şey değildir."
Bir elmayı ısırdığınızda, ona gönlünüzde şöyle deyin:
Senin tohumların benim vücudumda yaşayacak,
Yarınının tomurcukları benim yüreğimde çiçek açacak,
Senin kokun benim nefesim olacak,
Ve biz bütün mevsimlerde birlikte sevineceğiz." Ve sonbaharda bağınızdaki üzümleri cendere için topladığınızda gönlünüzde şöyle deyin:
Ben de bir bağım ve benim meyvelerim de dere için toplanacak,
Ve taze şarap gibi ben de sonsuzluk fıçılarında saklanacağım.
Ve kışın şarap alırken her tası için yüreğinizden bir şarkı geçsin,
Ve o şarkıda sonbaharın, bağın ve cenderenin anılması olsun.
Halil Cibran yeme içme hakkında bir söyleşi
Sonra yaşlı bir adam, bir han sahibi söz aldı, "Bize yemek ve içmekten bahset"Ve o dedi ki:
Keşke toprağın kokusu ve yeryüzündeki bitkiler gibi ışıkla beslenebilseydiniz
Ancak siz yemek için öldürmek ve susuzluğunuzu gidermek için bebelerin anne sütünü çalmak zorundasınız, öyleyse gelin bunu bir tapınma eylemine çevirin,
Bırakın sofranız bir sunak olsun ve orada ormanların ve ovaların saf ve masumları birçok insanın içindeki daha saf ve masum olana kurban edilsin.
Bir hayvanı öldürdüğünüzde ona yürekten şöyle deyin:
Seni öldüren o güç beni de öldürendir ve ben de tüketileceğim.
Seni benim ellerime teslim eden yasa, beni de daha güçlü bir ele teslim edecektir.
Senin ve benim kanım cennet ağacını yeşerten bitki özünden başka bir şey değildir."
Bir elmayı ısırdığınızda, ona gönlünüzde şöyle deyin:
Senin tohumların benim vücudumda yaşayacak,
Yarınının tomurcukları benim yüreğimde çiçek açacak,
Senin kokun benim nefesim olacak,
Ve biz bütün mevsimlerde birlikte sevineceğiz." Ve sonbaharda bağınızdaki üzümleri cendere için topladığınızda gönlünüzde şöyle deyin:
Ben de bir bağım ve benim meyvelerim de dere için toplanacak,
Ve taze şarap gibi ben de sonsuzluk fıçılarında saklanacağım.
Ve kışın şarap alırken her tası için yüreğinizden bir şarkı geçsin,
Ve o şarkıda sonbaharın, bağın ve cenderenin anılması olsun.
Emeğinizin karşılığı olan yemeğinize saygı duyun, onu sevgiyle hazırlayın ve paylaşın
Halil Cibran
Yorum Gönder