KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

EKONOMİK SUİSTİMALİN ADI VAKIF VE DERNEKLER

Vakıf ve derneklerin vergi muafiyetinin ülke ekonomisi üzerine etkilerini konu alan bir makaledir
Vakıf ve derneklerin vergi muafiyeti



Vakıf ve derneklerin vergi muafiyeti , vakıflar ve dernekler, ekonomik suistimalin araçları mıdır? VAKIF VE DERNEKLER, Saysız dernek ve vakıflar var ülkemizde, fakirler için yardım toplayan, lakin ne fakirlik bitiyor bu ülkede ne yoksulluk.

Vakıflar ve dernekler ekonomik suistimal kapısı 


Ramazan ayı idi iftardan sonra kapı çaldı.
Küpecik için çocuklar geldi zannettim.
Eşim açtı kapıyı. Gelen bir bayan
İftardan arta kalan yemeğiniz varsa bize verir misiniz diyor. Sadaka isteyen çok gördüm lakin artık yemeği isteyeni görmemiş ve duymamıştım.
Tek kelime ile şok oldum, dumura uğradım boğazım düğümlendi
Hayır kurumları var, devlet var diye kulağımızın üstüne yatmışız, artık yemek isteyenlerin olduğu bir ülkede yaşıyor olduğumuzdan haberimiz yok.
Bizler mi bozulduk
Sistem mi bozuk.Her köşe başında neredeyse bir yardım kuruluşu var, her gün iş yerlerine fakir ve yoksullar için yardım topladığını söyleyerek gelenler var. Lakin bitmiyor, bitmeyecek

Bu arada; Fakirlikten kurtulan yok değil var.
Bu derneklerin ve vakıfların kurucuları ve yöneticileri.

Bazı özel günlerde caddelerde bağış çadırları kurulduğunu görüyoruz, bilmem ne derneği bilmem ne vakfı, isimlerini araştırıyorum çoğu İnternet!te bile yoklar.
Olanlarda sadece yardım için banka İban numarası koymuşlar.
Çok mu zor?
Ne aldın.
Kime dağıttın.
Aylık yada yıllık bir bilanço hazırla, millet ne verdiğini, verdiği yardımın nereye ve kime gittiğini görsün, bilsin.

Dernekler ve vakıflar yolsuzluk kaynağımı? 


Günümüzde Yolsuzluklar yasal kılıfla daha çok dernekler ve vakıflar aracılığı ile yapılıyor
Sosyal ve dayanışma amaçlı dernekler, dini amaçla hareket eden vakıflar yolsuzluk için elverişli organizasyon haline geldi maalesef
Vakıflar ve dernekler Yolsuzluk hak etmeyenlerin haksız biçimde hak sahiplerine ait mevcut ve muhtemel kazançlardan önemli bir payı örtülü biçimde kendilerine aldıkları birer müessese haline geldi maalesef.

Başken gaz Kızılay'a
Kızılay Türgev'e 

Yasal kılıfa uydurulmuş Soygun başka nasıl yapılır ki!

Dernekler ve vakıflar vatandaşı nasıl soyuyor


Örtü yasal kılıf yapma yoluyla sağlanır.
Dernekler ve vakıflar eğitim ve hayır amaçlı derneklerine ve vakıflarına para toplarlar.
Bu paralar gönüllü bağış olarak tahsil edilir.
Örneğin dernek bir yurt kuracaktır. Sahibi bir dernektir.
Toplanan bağışlar yurdun yatırım maliyetinin finansmanında kullanılır.
Yani dernek bir yurt sahibi olur.
Ancak bu yatırıma mal ve hizmet sunanlar derneğe yakın tacirlerdir.

Dolayısıyla onlara bir iş kapısı bir gelir yaratılmış olur.
Hayır amacı ile hayırseverler tarafından kurulan bu yurdun gelirlerinin de paylaşımı gizlidir, öyle kolay kolay öğrenemezsiniz.
Bu tacirler de mal ve hizmetlerini derneğe ve o derneğe yakın cemaate yakın kişilerden temin ederler.
Yaratılan bu kapalı ekonomide.
Bağışlar kaydı para yaratarak elden ele geçer ve cemaate yakın olanları zenginleştirir.
Veya iyi bir gelir sağlar.

Bu bağışlar vakıflara yapıldığında vakıflara vergi doğmaz.
Bağış yapanlar da.
Zaten vergi dışı bıraktıkları gelirlerle bu bağışları yaptığından neticede millete bir vergi kaynağı yaratılmamış olur.

Vakıf ve derneklere vergi muafiyeti sağlandığında.Resmi bağış yapanlar da belli tutarlarda bu bağışlarını kazançlarından indirirler yani vergiye tabi tutmazlar.
Diğer tarikat ve benzeri oluşumlarda.
Dernek ve vakıflarına kişileri dini inançları öne sürerek para toplarlar.
Bu toplanan paraların kullanım yerleri ciddi biçimde denetlenmez veya denetlenemez.

Sosyal amaçlı derneklerde de yöneticiler yolsuzluklara neden olurlar.
Mal ve malzeme alımları, anlaşmalı kişilerden belli menfaat karşılığı yapılır.
Dernek yöneticileri maaşlarını kendi belirler,
Zaten derneğin gelirleri genellikle belirlenen bu yüksek maaşlara gider.
Dernek döşeme ve mobilyalar devamı değiştirilir.
Ve sürekli dekorasyon yapılarak üyelerden toplanan aidatlar örtülü biçimde yatırım bahanesi ile üçüncü kişilere.
Dolayısıyla dernek yöneticilerine aktarılır.

Derneğin tüm mal ve hizmet alımları belli kişilerin kontrolündedir.
Anlaşmalı olduğundan bağımsız dış denetimle bu yolsuzluklar saptanamaz.
Çünkü alan da satan da razıdır.
İç denetime de bu yöneticiler izin vermezler.
Üye alımları' da zaten yöneticilerin inisiyatifindedir.

Yazı hiçbir kurum ve kuruluşu kötülemek adına kayda alınmamıştır.
Sistemdeki bozukluğu ve çürümüşlüğü dile getirmektir amaç.
Bu bozulmanın kaynağı maalesef kişilerden çok sistemdedir.
Kim gelirse gelsin bu bozuk düzenin değirmeninde un olur.
Çözüm kontrol edilebilir, denetlenebilir yeni bir sisteme geçmektir.

Türkiye vakıflar ve dernekler kanunu


Türkiye'de vakıf ve dernekler, kamu yararına çalışan dernek ve vakıflar ile özel kanunlarla kurulan vakıf ve dernekler olmak üzere iki kategoride değerlendirilmektedir.

Kamu yararına çalışan dernek ve vakıflar, Bakanlar Kurulu tarafından kamu yararına çalışan dernek veya vakıf olarak kabul edilen kuruluşlardır. 
Bu kuruluşlar, vergi muafiyeti başta olmak üzere birçok avantaja sahiptir.
Kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların vergi muafiyeti aşağıdaki gibidir:
 
  1. Gelir Vergisi Kanunu'nun 20. maddesine göre, kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların elde ettikleri her türlü gelir, kurumlar vergisi ve gelir vergisinden istisnadır.
  2. Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17. maddesine göre, kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların her türlü teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden istisnadır.
  3. Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun 13. maddesine göre, kamu yararına çalışan dernek ve vakıflara yapılan bağış ve vasiyetlerin tamamı veraset ve intikal vergisinden istisnadır.
  4. Emlak Vergisi Kanunu'nun 4. maddesine göre, kamu yararına çalışan dernek ve vakıflara ait taşınmazlar emlak vergisinden istisnadır.
  5. Tapu ve Kadastro Harçları Kanunu'nun 6. maddesine göre, kamu yararına çalışan dernek ve vakıflara ait taşınmazların tapu ve kadastro işlemleri harçtan muaftır.

Özel kanunlarla kurulan vakıf ve dernekler, ilgili kanunlarda belirtilen vergi muafiyetlerine sahiptir. Örneğin, üniversiteler, hastaneler ve kamu yararına çalışan dernekler olarak kurulan vakıflar, yukarıda belirtilen vergi muafiyetlerinden yararlanabilirler.

Vakıf ve derneklerin vergi muafiyeti, kamu yararına yönelik faaliyetlerde bulunmaları ve kar amacı gütmemeleri nedeniyle tanınmaktadır. 
Bu muafiyet, vakıf ve derneklerin faaliyetlerini yürütmelerini ve kamu yararına daha fazla katkı sağlamalarını kolaylaştırmaktadır.

Ancak, vakıf ve derneklerin vergi muafiyetinden yararlanmaları için bazı şartları yerine getirmeleri gerekmektedir. Bu şartlar, ilgili kanunlarda belirtilmiştir. Örneğin, kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların, Bakanlar Kurulu tarafından kamu yararına çalışan dernek veya vakıf olarak kabul edilmeleri gerekmektedir.

Vakıf ve derneklerin vergi muafiyeti, zaman zaman tartışmalara konu olmaktadır. Bazı kesimler, bu muafiyetin haksız rekabete yol açtığını ve kamu kaynaklarının israf edilmesine neden olduğunu savunmaktadır. 
Diğer kesimler ise, bu muafiyetin kamu yararına çalışan kuruluşlara önemli bir destek sağladığını ve bu kuruluşların faaliyetlerini yürütmelerini kolaylaştırdığını savunmaktadır.

Ahmet ATAM