-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

TÜRK ARKEOLOJİSİ LOLAN GÜZELİ

Lolan güzeli


Lolan güzeli, Türklerin atası mı ?


Türk arkeolojisi, Asya’nın binlerce yıl öncesine uzanan esrarlı geçmişine ışık tutan bir mumya, Çin’in politik engelleri nedeniyle ABD’de gösterime başlayacağı sergiden aniden çıkartıldı.
Bu gelişme, Asya’nın kökenleri hakkında büyük sırlar saklayan mumyanın üzerindeki tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Pekin’in sergilenmesinden rahatsız olduğu mumya 3,800 yaşlarında.
Buna karşın yarı açık gözlerindeki uzun kirpikleri düzgün şekilde korunmuş ve çok iyi durumdaki uzun saçları omuzlarına düşüyor.

Çin’in kurak Doğu Türkistan eyaletindeki ziraat Havzası’nda bulunan onlarca mumyadan bir tek biri. 
Mumyanın özelliği, bulunduğu bölgede Çinlilerden çok önce yaşamış olması ve görünümüyle Kafkasyalı insanlara benzerlik göstermesi.
Bu iki unsur, Çin’in bulunduğu topraklardaki ilk yerleşimcilerin Çin’li olmadıkları teorisini ortaya atıyor.
Xiaohe’nun Güzelliği, sadece batı eyaleti Doğu Türkistan’daki ilk yerleşimcilerin kim olduğu hakkında değil, bununla birlikte petrol zengini bölgenin ne zamanda beri Çin’in parçası olduğu sorusunu da akıllara getiriyor.

Bu soruları önemli kılan faktör, Pekin hükümetinin Doğu Türkistan (Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki) Türkçe mevzuşan, ortalama otuz milyon Uygur Türklerine uyguladığı ayrılıkçı hareket.

ÇİNLİLER İLE BATININ İLK TEMASI


Çin hükümetinin onayladığı resmi tarihi kayıtlara göre, Çinlilerle Batı dünyasının ilk teması, M.Ö 200 yıllarında gerçekleşti.
Dönemin imparatoru Wu Di, Moğolistan’dan gelen Hun akınlarını engellemek için Batı uygarlıklarıyla ittifak yapmaya yöneldi.
Kayıtlara gore Wu Di, M.Ö 139 yılında, desteklarından Zhang Qian’ı, istediği ittifak anlaşmasını sağlaması için Batı’ya gönderdi. Zhang, kendisine verilen görevde

Tarım mumyaların keşfedilmesi, Kafkasya’dan gelen yerleşimcilerin Çin’in bazı bölgelerine Wu Di’nin zamanından binlerce yıl önce geldikleri düşüncesini güçlendirdi.
Kısaca, Kafkasyalılar, Doğu Türkistan (Sincan bölgesine) Doğu Asyalılardan çok daha önce varmıştı. 
Başarılı olamadı.
Ancak onun Batı’ya gitmek için kullandığı, Asya, Avrupa ve Afrika’yı kapsayan rota, İpek Yolu’nun güzergahlarından birini oluşturdu.

MUMYALARIN SIRRI


Xiaohe’nun Güzelliği, iki bin ile dört bin yıl öncesine ait 150 tane eşya ile beraber gömülen iki öteki mumyayla bulunmuş oldu.
Mumya, ABD’de ilk başlarda Mart 2010’da California’daki Bowers Müzesi’nde sergilendi. Mart 2011’de ise Pennsylvania’da“İpek Yolu’nun Sırları” adlı sergide yer alacaktı.
Ancak Çin’in müdahalesi ile sergiden çekilmesi büyük bir hayal kırıklığına niçin oldu.
Serginin başında bulunan Çin dili ve edebiyatı uzmanı Victor Mair, AP haber ajansına yorum yapmayı reddetti.

Mumyaların görünümleri, Bronz Çağı’nda yaşamış bu göçebelerin Hint-Avrupa dilleri konuştuğu ve Rusya yada Ukrayna’dan gelmiş olabileceğini öne sürüyor.
Mumyalar, National Geographic Topluluğu’nun, insan genetiğinin süre içinde iyi mi değişiklik gösterdiğini araştıran projesi kapsamında incelendi.

Projenin başındaki Spencer Well, tarım Havzası mumyalarının Çin’in batı bölgelerine kültürlerini, kendilerine özgü eşyalarını ve genlerini getirdiklerini, hatta atı ilk evcilleştiren insanlar da olabileceklerini belirtti.

Tarım mumyalarını 1993’ten beri inceleyen Pennsylvania Üniversitesi öğretim üyesi Mair ise mumyalarla beraber bulunan bronz ve koyun kemiğinden yapılma eşyalara bakarak, Avrupalıların metalürji alanındaki teknolojilerini Çin’e getirmiş olabileceklerine değindi.
Mair, meydana getirilen gen çalışmalarından elde edilen bulguların, “Batıdan gelen erkeklerle, Orta Asya’daki kadınlar içinde bağlantı kurduğunu” açıkladı.

YÜZ HATLARI BİLE BOZULMADI


Deliller, o dehemmiyet Çinlilerin mumyalarını gömdükten sonra mezarları eşya koymak için yine açtıklarını, böylece hatalarını görerek mumyalarını koruma yöntemlerini geliştirdiklerini gösterdi.
Dik duran vaziyette gömülen mumyalarla birlikte bulunan eşyalar ise M.Ö 138 yılında kullanılmaya başlanan İpek Yolu’ndan çok önceki dönemlerde Avrupa-Asya arasında ticaret yapıldığını ortaya koydu.
Ziraat Havzasının çorak ve tuzlu toprakları, günümüze ulaşan mumyaların birçok antik Mısır dönemine ait mumyadan daha iyi korunmasını sağladı.
Mumyaların yüz hatlarındaki çizgilerin bile belirgin olması, bugün Pekin’i tedirgin eden teorileri güçlendirdi.

ÇİN SERGİLENMELERİNE KARŞI


2007 yılında, Çin hükümeti National Geographic Topluluğu’nun yürüttüğü gen araştırmasına izin verdi.
Yapılan araştırmanın sonucunda, mumyaların Avrupa, Mezopotamya, İndus Nehri bölgesi ve henüz belirlenmeyen diğer bölgelerden geldikleri anlaşıldı.
Daha da ilginci, bazı mumyalar, üzerlerine dokuma kumaş giydirilerek gömülmüştü.
Bu kumaşlar, İskoçya’nın kuzeyindeki yaşayan klanların ölülerini gömerken giydirdikleri ekoseli kumaşa çok büyük benzerlik gösteriyordu.

Sadece ilginç detaylar bununla bitmedi.
Bazı adam ve kadın mumyalarda, şaman olduklarını kanısını güçlendiren uçları uzun şapkalar bulunmuş oldu.
Bu şapkalar, tıpkı Oz Büyücüsü filmindeki büyücü şapkasının benzeriydi.
Bu mumyaların kıyafet ve çantalarında, hint keneviri dahil olmak üzere tedavi fakatçlı kullanılan bitkiler çıktı. 
Ek olarak, tılsımlar ve ayinlerde kullanıldığı düşünülen renkli çubuklar ortaya çıkarıldı.
Tüm bunlardan çok daha fazla gizeme haiz Tarim mumyaları, Pekin hükümetinin fazla üzerine gidilmesini istemediği antik eserler durumunda.

Pekin’in bu mevzudan fazla bahsedilmemesini istemesinin bir öteki sebebi de, Uygur Türklerinin mumyaları sahiplenmesi.

Kaynak :www.Haberturk.Com
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun