-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

OSMANLI TÜRK DEĞİL , HANEDAN DEVLETİ İDİ


Hanedanı Ali Osmanlı

OSMANLI TÜRK HANEDAN'IMIDIR 

Osmanlı Türk devleti midir .

Şalvarı şaltak Osmanlı,
Eğeri kaltak Osmanlı,
Ekende yoğ, dikende yoğ,
Yemede ortak osmanlı''

Mani  Aydın köyleri ve çevredeki zeybeklik kültürünün hakim olduğu yerlerde söylenen, halkın Osmanlıdan neler çektiğini bir nebze de olsa anlatan söz.

Yavuz, Türklerin ve Türklüğün tarihdeki en büyük düşmanlarından biriydi.
Önce Anadolu'daki Türklerin dergahlarını, tekkelerini, ocaklarını dağıtıp, yakıp yıkıp, binlerce Türk’ü katletti.
 Memluk devletini ortadan kaldırdı.

Ardından bugünkü İran üzerine yürüyüp yeni kurulmuş ve Orta Doğudaki son Türk Devleti olan Safevi Devleti‘ni ortadan kaldırmak için ölene kadar mücadele etmiş ama Türklüğü yok etmeye ömrü yetmemiştir.

Aynı politikayı Yavuz‘un oğlu ve torunlarıda devam ettirmiştir.


TÜRK DÜŞMANLIĞI NEREDEN GELİYOR?

Hepimiz bize çocukluğumuzdan beri empoze edilen tarih öğretimiyle de, Osmanlının torunları olmakla gurur duyarız.

Peki Osmanlı da Türk olmakla gurur duyuyor muydu ya da kendini Türk olarak görüyor muydu?

Bu sorunun kesin cevabı Osmanlı'nın kendini Türk olarak nitelendirmediği hatta Türk kelimesinin anlamının Osmanlı için bir aşağılama terimi olmasıdır.


Osmanlılar için Türk'ün sözlük anlamı idrak-ı bilhak (anlayış yoksunu, cahil)di. 
Eğer birçok kişi merak edip Osmanlı belgelerini incelerse, Osmanlı hanedanının birçok yazılı belgede kendini Türk olarak nitelemekten itinayla kaçındığını görecektir.


Gerçek şudur ki;

Osmanlı hanedanı biraz da saltanatının diğer soylu Türk ailerince de tehdit edilmemesi için özellikle devletin üst kademelerine ve orduya Türk soylu halkın geçişini tamamen engelleme yoluna gitmiştir.

Bunun yerine devlet adamı ihtiyacını Avrupa ülkelerinden 7 yılda bir ve her bölgeden en az 40 kişi olacak biçimde, 12-15 yaşlarındaki sağlıklı ve akıllı çocukları ailerinden zorla koparıp, Enderun’da yetiştirerek, karşılama yoluna gitti. 

Yani bahtsız Anadolu Türklüğüne kendi soyundan gelen bir devlette hem ordu yönetimi olan komutanlık, hem de devlet yönetimi yolu kapanmış oldu.


Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemine kadar son Türk soylu sadrazamı Çandarlı Halil Paşa idi ve oda devşirme kökenli vezirlerin de etkisiyle Fatih Sultan Mehmet tarafından boğdurulmuştur. 

Böylece Osmanlı Devletinde başta sadrazamlık olmak üzere üst düzey yönetimi, Türk kökenlilerin elinden çıkıp hristiyan kökenli devşirmelerin eline geçmiştir.

Zoraki devşirmelerin ortak yönü şudur:

Bu devşirmeler analarından, babalarından, kardeşlerinden, yurtlarından zorla sökülüp alınmış mutsuz kişilerdir. 

Daha çocuk yaşlarında aile ve yurtlarından alınmış bu devşirmelerden çok az sayıda olanı Osmanlı'yı ve İslam'ı tam olarak benimsemiş ve hayatları boyunca kin ve nefret duygularıyla dolu olarak bu nefretlerini Anadolu Türk halkına eziyet ederek açığa vurmuşlardır.

Osmanlı Devleti'ni yöneten devşirmelerin büyük çoğunluğu Anadolu Türklerini sürekli olarak aşağılamışlar, ellerine güç geçtiğinde asıp keserek malını, canını ırz ve namuslarını ellerinden alarak, yapmadıkları rezillik bırakmamışlardır.

Hırvat kökenli devşirme sadrazam Kuyucu Murat Paşa, Güney Doğu Anadolu'da 70.000 Türkmeni öldürmüş ya da diri diri kuyulara doldurmuştur. 

Aman dileyen Anadolu insanına Kuyucu'nun yanıtı ''Vurun şu pis Türk'ün başını" olmuştur.

Osmanlı sarayının devşirme yazarlarından Hafız Ahmet Çelebi'nin 1499 yılında yazdığı şiirin bir kıtası şöyledir:

Sakın Türk'ü insan sanma
Bir an bile olsa Türk ile beraber olma
Türk elinde şeker olsa o şeker zehir olur
Türkün başını keserken sakın gam yeme
Baban bile olsa Türkü öldür


Fatih Sultan Mehmet'in sadrazamı Mehmet Paşa, Rum çocuğu bir devşirmeydi. 
Bu nedenle kendisi Rum Mehmet Paşa olarak anılırdı. 
Osmanlı'nın Karaman seferindeki kıyımın ve talanın durdurulması için padişaha yalvarmaya gelen yaşlı Türklere Rum Mehmet Paşa şu yanıtı verir. '

Nice sızlarsınız akılsız Türkler
Vatanımın ırkımın öcünü sizlerden Karaman ülkesinde almaya muvaffak oldum

Osmanlının Anadolu Türklerine yaptığı zulümün listesi daha böyle uzar gider. 
Biz ise kendimizi, kendini Türk saymayan hatta Türklüğü aşağılayan bir hanedanın ve devletin torunları olarak görmeye hala devam ediyoruz.

Ne mutlu ki ATATÜRK ve onun silah arkadaşları Türk Milletinin en ihtiyacı olduğu anda çıktılar ve bizi Osmanlı‘nın köleliğinden, 
ALLAH"a kulluğa; 
Millet olmanın bilincine, atalarımız ve Türk olmamızla gurur duyduğumuz bu günlere getirdiler.

Osmanlı hiç bir zaman kendine Türk dememiştir, hatta birçok saraylı, şair, ozan Türklüğü reddedici söylemler eserler, şiirler yazmıştır.

Birkaç tespit:

1) Osmanlıda hiç bir zaman resmi dil Türkçe olmamıştır. 
Osmanlıca, Arapça ve Farsça karışımı bir dil kullanmıştır. 
Türkçe konuşanlar sadece kırsaldaki halk olup, Türk sözcüğü sadece Anadolu köylüleri için kullanılırdı.

2) Bütün kadın sultanlar, bütün padişah anaları, hep yabancı ırklardan gelmekteydi.

3) Anadolu’da öldürülen Türk sayısı, Sadece Yavuz Sultan Selim zamanında 50.000 kadardır.

4) 1912 yılında Sebilürreşat dergisinde çıkan bir yazıda; "Türk" deyiminin kullanılması, dinsizlik, kâfirlik sayılıyordu.

Türk hükümeti", "Türk ordusu", "Türk ülkesi" deyimlerinin Osmanlı halkı üzerinde rahatsızlık yarattığı biliniyordu.

5) Osmanlı Devleti’nde kamu ile ilgili belgelerde, Türkçe sözcüğe 1876 Anayasasına değin hiç bir zaman rastlanmadı.

6) İstanbul alındıktan sonra, Osmanlı yönetiminde, devletin en yüksek yürütme organları Türk’e kapalı tutulmuş, devlet adamlarının yetiştirildiği Enderun okullarına Türkler alınmamışlardır.

7) Osmanlı Türkmenlere “Etrak-ı bi idrak = anlama kaabiliyeti olmayan Türkmenler” derdi (bu ibare, Osmanlı döneminde Türkmenler’e yakıştırılan bir ibaredir).

Osmanlı şairlerinden Baki'nin, "Muhteşem Süleyman" olarak bilinen padişaha sunduğu bir şiirinin Türkçeleştirilmiş dizeleri şöyle:

Her taç yoksulluk ve yokluk ehline baş tacı olamaz.
Ey hoca Türk toplumundan olanın başı kabadır.
Türk, sultan olma yeteneğinden yoksundur."
Yine bir Osmanlı şairi olan Nef'i ise; 
Tanrı, Türk’e irfan çeşmesini yasaklamıştır" demiştir.

Türkleri kurtaran Atatürk tür .

İslamın tehditleriyle Türk Milletini korkutan bu Arap soylular, 500 yıldır Türk Milletinin sırtından geçinip Türk Milletini sömürüyorlar. 

Bunları sırtlarından atmadan Türk Milleti özgür olamaz! 
Bunları sırtlarımızdan atmanın yolu da UYDURMA ARAP MASALLARINI terk etmekten geçer!

İşte bu yobaz İslamcıların Türklere ve Türklüğe olan kinleri 500 yıldır devam ediyor.

ATATÜRK, Türklüğün yok olmasının önüne geçmiş en büyük TÜRKTÜR. 
Bu İslamcı Arap kalıntısı yobazlar işte bu yüzden bir numaralı düşman ilan etmişlerdir 

Nihayetinde Osmanlı Türk devleti değil her daim Hanedan devleti olmuştur 
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun