OSMANLI DÖNEMİ KÜTAHYA

Osmanlı dönemi ve Kütahya Germiyanoğulları arazisi Osmanlıların eline geçtikten sonra Kütahya Bir Sancak Merkezi olmuştur .
Osmanlılar tarafından buraya tayin edilen ilk sancakbeyi de kara Timurtaş Paşa'nın torunu ve Umur Bey'in oğlu Osman Çelebi dir.

osmanlı döneminde kütahya
Osmanlı döneminde Kütahya

KÜTAHYA OSMANLI DÖNEMİ


Kısa bir zaman sonra Kütahya'nın Şehzade Sancak Merkezi olduğu görülmektedir
Meşhur Seyyah Bertrandon de la Broquiere 1433 yılında Kütahya uğradığı zaman Sultan II Murat'ın oğlu Şehzade Alaaddin'in burada sancakbeyi olduğunu kaydetmektedir

Şehzade Ahmed'in Kütahya Sancak Beyliği .
Amasya sancakbeyi olan kardeşi Şehzade Ahmed'in 1441 yılında ölümüne kadar devam etmiştir .
Bu tarihte kardeşinin yerine tayin edilmesi sebebiyle Kütahya'dan sonra burası Anadolu eyaletinin bir sancağı olarak idare edilmiştir .
Bu durum Anadolu Beylerbeyi İshak Paşa'nın 1451 yılında Karamanoğulları ve Menteşeoğulları bertaraf ettikten sonra eyalet merkezini Kütahya nakletmesine kadar devam etmiştir.
Osmanlı idari teşkilatında Anadolu eyaleti mühim bir yer tutmakta idi .
Kütahya'nın eyalet merkezi olmasından sonra buraya tarihin edilen Gedik Ahmet Paşa , Davutpaşa ve Hersek zade Ahmet Paşa gibi beylerbeyleri hemen müteakip sadrazam olmuşlardır.

KÜTAHYA ŞAHKULU İSYANI

Sultan 2 Beyazıt zamanında Şehzadeler arasındaki rekabetten istifade cihetine giden Şahkulu 
Antalya'da İsyan ederek Karaman taraflarını ele geçirmek için harekete geçti .
Oldukça büyük bir taraftar kitlesine sahip olan Şah İsmail'in halifesi olduğunu açığa vuran Şahkulu isyanını bastırmaya Anadolu Beylerbeyi Karagöz Ahmet Paşa memur edildi
Ahmet Paşa asilere gereken ehemmiyeti vermeyerek az bir kuvvetle bunları Kütahya önlerinde karşıladı .
Yapılan savaşta mağlup ve esir oldu .

Şahkulu Kütahya'yı muhasara ederek şehrin teslimin istedi ve ahaliye gözdağı vermek gayesi ile Karagöz Ahmet Paşa'yı surların önünde idam ettirdi .
Fakat şehir halkı teslim olmamakta direniyordu .
Şahkulu şehri ele geçilemeyeceğini anlayınca surların dışında ki evleri tahrip ederek Bursa istikametinde hareket etti .
Bu durumu haber alan Sultan Beyazıt'ın merkezden gönderdiği kuvvetleriyle Şehzade Korkut ve Ahmet'in Kuvvetleri Kütahya yakınlarında Altıntaş mevkiinde askerlerle karşılaştılar .
Şehzade Ahmed'in şahsi ihtirasları sebebiyle Ordu içinde bazı hoşnutsuzlukları meydana çıkmasına rağmen , Osmanlı ordusu Şahkulu kuvvetlerini mağlûp etmeye muvaffak oldu 1511 .

GEÇİŞ YOLLARINDA BİR KÜTAHYA

Kütahya Anadolu eyaletinin merkezi olması sebebiyle Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman devirlerinde Anadolu tarafında yapılan seferlerde Hem bir toplantı yeri ve hem de ehemmiyetli bir yol uğrağı idi .
Kanuni Sultan Süleyman Rodos seferine çıkarken İstanbul'dan Kütahya'ya gelmiş ve buradan Aydın yoluyla Marmaris'e gitmiştir .
1542 yılında Kanuni'nin şehzadelerinden Beyazıt'ın Kütahya sancağını idareye memur edilmesi üzerine Anadolu eyaletinin Merkezi tekrar Ankara'ya nakledildi .

Şehzade Beyazıt Kütahya'da 1558 yılına kadar Sancak Beyliği yapmış ve bu tarihte isyanı sebebi ile Kütahya'yı Terke mecbur olunca onun yerine diğer Şehzade Selim tayin edilmiştir
Selim 1566 yılında babası Kanuni Sultan Süleyman'ın vefatına kadar bu vazifede kalmış ve babasının ölümünü Kütahya da haber almış 
Buradan hareketle Belgrad'a giderek Osmanlı tahtına geçmiştir .

Aynı yıl Anadolu eyaletinin Merkezi tekrar Kütahya nakledilmiş ve eyalet teşkilatının devamı müddetince Anadolu eyaletinin merkezi olarak kalmıştır .
On altıncı Asrın ikinci yarısında Kütahya da karışıklık çıkaran Suhte taifesi ile doğudan gelerek uygunsuz hallerde bulunan Gurbet taifesinin isimleri geçmektedir .
Bu karışıklıklar alınan sıkı tedbirler sayesinde çabucak bertaraf edilmiştir.

KÜTAHYA CELALİ İSYANLARI

17 yüzyılın başlarında Avusturya harplerinin devam ettiği sırada Anadolu'da celaliler Yağma ve tahribata devam ediyorlardı .
Sadaret Kaymakamı Hafız Ahmet Paşa Batı Anadolu'daki karışıklıkları önlemek için 1601 yılında Anadolu eyaletinin merkezi olan Kütahya gönderildi .
Bu sırada Celali eşkıya reislerinden Deli hasan kendisini takibe memur edilmiş olan Diyarbakır Beylerbeyi hadım Hüsrev Paşa'nın takibinden kurtularak Ankara yoluyla Kütahya gelmişti .

Hafız Ahmet Paşa'nın , 
Deli Hasan'a karşı koyacak kuvveti olmadığından Kütahya Kalesi'ne Kapanmak zorunda kalmıştı .
Deli hasan , karşısında duracak kuvvetin olmadığını anlayınca kaleyi muhasaraya başladı , fakat şiddetli soğuk ve kar yağışı sebebiyle muhasara ancak 3 gün devam edebildi .
Celali eşkıyası Kale dışındaki evleri Yağma ve tahrip ettikten sonra kışı geçirmek üzere Afyonkarahisar'a çekildi

CAN MİRZA PAŞA OLAYI

Köprülü Mehmet Paşa 1650 yılında Anadolu Beylerbeyi olarak 17 gün Kütahya'da kalmıştır .Onun sadrazamlığı zamanında Anadolu Beylerbeyi olan Can Mirza Paşa Köprülüye karşı olduğundan Abaza Hasan Paşa isyanına katıldı .
Fakat Kütahya halkı Can Mirza Paşa'ya karşı gelerek Onun birliklerinden bir kısmını katlettikleri gibi , bu sırada Anadolu Beylerbeyi tayin edilen Konukçu Ali paşa ya da yardım etmiştir .
Kütahya halkının kendisine karşı devam ettirdikleri bu davranışlarının intikamını almak maksadı ile 2 ay kadar şehri muhasara eden Can Mirza Paşa bir netice elde edemeyeceğini anlayınca Muhasarayı kaldırmak mecburiyetinde kalmıştır .

KÜTAHYA'NIN VERGİLERİ

Kütahya nahiyelerinde her sene vezirlere
  • 1200 kile arpa
  • 1100 çift saman ve
  • 1100 araba odun
Verilmesi adet olmuş , fakat Fakir halkın bu yükün altından kalkamayacağının anlaşılması üzerine Bunlar da indirim yapılma cihetine gidilmiştir.

KÜTAHYA MÜTESELLİM VAKALARI

Buna rağmen 18 yüzyıl Asrın sonlarında ki harpler ve merkezi idarenin otoritesinin zayıflaması sebebiyle bazı devlet adamlarının halka zulüm etmesi karışıklıklar çıkmasına sebep olmuştur.
1788 yılında patlak veren Osmanlı Rus harbi esnasında Vali ve Sancak beylerinin seferde bulunmaları sebebiyle vilayeti idare eden Mütesellimler halkı soymak da idiler ,
Bu Mütesellimler çabuk değiştirilmeleri ne rağmen zulümleri eksilmiyordu
1788 yılında sahte Emir ve senetlerle İstanbul'dan Kütahya'ya gelen birisi mütesellimliğini ilan ederek idarenin başına geçti .

Fakat kısa bir müddet sonra bunun sahte evraklarla geldiği anlaşılarak durum İstanbul'a bildirilmiş ve yakalanarak idam edilmiştir .
Buna benzer bir Hadise de 1814 yılında cereyan etmiştir .
Kütahya eşrafından Mütesellim Hacı Molla halka zulüm ederek para toplamış ve şikayet üzerine Hesabı kontrol edilerek kendisinden 130 bin kuruş tahsil edilmesine karar verilmiştir .
Paranın bir kısmını ödeyen Hacı Molla kalan borcunu ödememek için çeşitli Dalavere başvurmuştu .
Halkında nefretini kazanmış olan Hacı Molla , karışıklık çıkarmak için harekete geçti ise de yakalanarak idam edildi .
Yine bu tarihte Kütahya da bazı ufak kıpırdanmalar oldu ise de daha fazla büyümeden derhal bastırılmıştır.

KÜTAHYANIN MISIR VALİSİ KAVALALI MEHMET ALİ PAŞA TARAFINDAN İSTİLASI

Kütahya Osmanlı Devleti ile Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa arasında meydana gelen harplerde mühim hadiseler e sahne olmuştur.
1804 yılında Mısır'a vali tayin edilen Mehmet Ali Paşa yaptığı işler sebebiyle kısa zamanda büyük bir şöhret sahibi olmuştu .
Onun bu Başarılarını çekemeyen merkezdeki devlet erkânı her fırsatta padişahın nezdinde itibarını zayıflatmak için gayret sarf ediyorlardı .
Bu arada Mehmet Ali Paşa'da elde ettiği başarılardan cesaret alarak padişahın emirlerini dinlemez olmuştu .
Böylece sultan Mahmut ile Mehmet Ali Paşa'nın araları iyice açılmıştı .
Sultan Mahmut , Mehmet Ali Paşa'yı Mısır Valiliği'nden uzaklaştırmak oda Şam ve Suriye valiliklerine ele geçirmek için planlar hazırlıyorlardı .
Nihayet Abdullah Paşa'nın Akkaya sığınmış olan kölelerini vermekten imtina etmesi bardağı taşıran son damla oldu .

Bunu bahane eden Mehmet Ali Paşa oğlu İbrahim Paşa'yı 24000 kişilik bir ordu ile Akka üzerine gönderdi .
İbrahim Paşa kısa zamanda bütün Suriyeli zapt etti , bunun üzerine Osmanlı Hükümeti Mehmet Ali Paşa'yı Asi ilan ederek üzerine kuvvetler gönderdi , karşısına çıkan kuvvetleri mağlup eden İbrahim Paşa 1832 aralığında Konya'ya geldi .

Burada üzerine gönderilen Reşit Mehmet Paşa'yı da esir etti .
Osmanlı ordusunun yenilmesi kumandanın esir edilmesi üzerine Sultan II Mahmut Anadolu Beylerbeyi Mehmet Emin Rauf Paşayı sadrazam tayin etti .
Davutpaşa Kütahya'dan ayrılırken şehir eşrafından Hacı Reşit beyi Mütesellim tayin etti .

Mehmet Emin Davutpaşa nın ayrılmasından kısa bir zaman sonra , İbrahim Paşa Kütahya'ya gelerek 8 Mart 1833 tarihinde şehri işgal etti.

Mısır Kuvvetleri'nin Osmanlı kuvvetlerine karşı kazandıkları bu başarılar , Sultan Mahmut'u Rusya'dan yardım istemek zorunda bıraktı .

Rusların 15000 kişilik bir kuvveti İstanbul'a göndermesi üzerine İngiltere ve Fransa müdahale etmek lüzumunu duydular , her iki devlette Rusların bir an önce İstanbul'dan çekilip gitmeleri için Baba Ali'yi Mehmet Ali Paşa ile sulh yapmaya zorluyorlardı .
Sultan İkinci Mahmut onların Sulh yapma tekliflerini kabul etti .
Amedi Mustafa Reşit Bey ile Fransız maslahatgüzarı Varenne Kütahya'ya İbrahim Paşa'nın yanına gelerek sulh teklifinde bulundular .
Uzun müzakerelerden sonra padişah ile Mehmet Ali Paşa arasında Kütahya Barış antlaşması imzalandı .
14 Mayıs 1833
Bu anlaşmaya göre Mehmet Ali Paşa'ya
  1. Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Şam
  2. İbrahim paşaya da Cidde Valiliğine ek olarak Adana Valiliği verildi .
  3. Ayrıca Anadolu'da Mehmet Ali Paşa'nın tarafını tutanlar affedilecekti .
Kütahya barışının imzalanmasını müteakip İbrahim Paşa Kütahya dan ayrıldı.

MACAR MÜLTECİLER

Kütahya 19 yüzyılın ortalarında bir defa daha Avrupa'da ve milletlerarası Siyasette adı geçen bir yer oldu .
1848 ihtilalleri neticesinde başlayan Macar Milliye hareketi Avusturya Rusya tarafından kanlı bir şekilde bastırılınca bu hareketin liderlerinden kossuth lajos Mahiyet ile birlikte Eylül 1849 tarihinde Osmanlı Devleti'ne iltica ettiler .

Avusturya ve Rusya Macar mültecileri geri verilmesi hususunda Osmanlı Devleti'ne baskı yaptılarsa da , mülteciler iade edilmediler .

Osmanlı Devleti'nin bu tutumu diğer Avrupa devletleri tarafından takdirle karşılandı .
Macar mültecileri Kütahya'ya sevk edilerek muhafazalarına Süleyman Refik Bey memur edildi mültecilerin iaşeleri Osmanlı Devleti'nde karşılanıyordu
Kütahya'da kışlalara ve hususi ikametgahlara yerleştirilen mülteciler Eylül 1851 tarihine kadar burada kaldılar .

KÜTAHYAYA İLK DEMİRYOLU

Sultan Abdülmecid zamanında başlayan ve Abdülaziz ile II Abdülhamit devrinde yapımına devam eden Anadolu demiryollarından Eskişehir Kütahya Konya hattı
Almanların Anadolu demiryolu şirketi tarafından 1896 yılında tamamlanarak işletmeye açıldı




0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun