Türkiye Araplaşıyor mu? Türkiye'de ne yazık ki demografik ve sosyolojik olarak çökmüş bir halk var, tanımlamakta zorlandığım, Türk kültürü gitmiş yerini Orta doğu yaşantısına bırakmış, yediği içtiğinden giydiği kıyafete kadar, gözler batı medeniyetinden orta doğunun çağ dışı kültürüne ve yaşamlarına odaklanmış.
 |
| Türkiye Araplaşıyor mu? |
Siyasi ahlak da yerin yedi kat dibinde, çöp olmuş. Türkiye batı görünümlü tam bir Ortadoğu ülkesi haline dönüştürülmüş, Ahlakı da dini de siyaseti de ekonomisi de artık tam bir Ortadoğulu, Öyle bir dönem yaşıyoruz ki son 20 yılda tüm maddi manevi duygularımın yerle yeksan olduğu, İnanç ve etnik duygularımdan, aidiyetimden duygusal ve büyük bir kopuş yaşadığım için, beni ben yapan değerlerimde öylesine bir ağır hasar oluştu ki! "Koy gitsin rahvan'' Modundayım.
Araplaşan Türkiye'de Siyaset
Bugün 66 yaşındayım, ömrümün son baharında böyle bir dönem yaşayacağım aklımın ucundan geçmezdi, sayısız başbakan ve Cumhurbaşkanı gördüm, lakin halkını yanıltanı hatta yalan söyleyenini ömrümün son baharında görüyorum.
Enflasyonun sebebi faizdir der alkışlanır.
Ertesi gün enflasyonu düşürmek için faizleri yükseltmemiz gerekir der yine alkışlanır.
Seçimden önce “mülakatı kaldıracağız” diye söz verir alkışlanır.
Seçimden sonra benim böyle bir taahhüdüm yok der yine alkışlanır.
Fakirden alır zengine verir, fakirler tarafından alkışlanır, bu transferi kamufle etmek adına makarna kömür dağıtır, sadaka ekonomisine alıştırılmış kulları tarafından yine alkışlanır.
Tam bir şark kurnazlığı ve tam bir Ortadoğu kafası
Daha dün Bulgaristan'dan gelen Türkler için parklarda fuhuş yapıyorlar diye hakaret eder, döner bugün Arap'ı Afgan'ı, Peştun'u muhacir diye yutturur.
Toplum tam orta yerinden bölünür, AKP'ye oy verirsen milliyetçi ve dindar, muhalifsen din düşmanı ve vatan haini yaftası, ümmet kılıfı altında kripto Türk düşmanlığı.
Tam bir Ortadoğu siyaseti
Sağcısı böylede solcusu farklı mı sanki2
Herkes yenilgisine bir mazeret uydurup sıkı sıkıya koltuğa yapışmış, tükürsen yüzüne fayda yok, tüm siyasiler olmayan demokrasiyi kendilerine yontuyor, sözde demokratlar.
Peki ne farkımız kaldı Irak'tan, İran'dan, Suriye'den.
Dedik ya Türkiye artık bir Ortadoğu ülkesidir
Araplaşan Türkiye'de Ekonomi
Bankalara kredi için başvuran iş insanlarına “Suriyeli çalıştırma” şartı getiriliyor.
1 kişi çalıştırırsan şu kadar kredi, 2 kişi çalıştırırsan iki misli!
- Geniş tabanlı işsizlik %22,5…
- Açlık sınırı 12, 200 lira…
- Asgari ücret 11,500 lira…
- Emekli maaşı 7,500 lira…
- İktidarın ilan ettiği enflasyon %62
- Bağımsız bilim insanlarınınki %130.
Eleştirsen hemen ağzının ortasına bir şamar, medya tamamen birkaçı hariç kalemini satmış, anında linç eden bir ekip hazırda bekliyor, sosyal medyada kendi yayfanda kendin için yazdığın kişisel görüşler bile adamların hedefinde.
Bir ekipleri var, nereden nasıl buluyorlarsa, leş kargası gibi üşüşüp linç ediyorlar, sayfanı ırkçılık ile faşizm ile ilişkilendirip kapattırmaya çalışıyorlar, be iki kez nasibimi aldım oradan biliyorum.
Ellerinden gelse muhalifsen bir lokma ekmek vermeyecekler.
Hemen cevapta hazır, bakın otomobil galerilerine, ev satışlarına.
Tabi onlar sadece iktidardan nemalana mutlu %20'lik kaymak tabakayı görüyor.
Aslında ne söylediklerinden çok söyleyenin kimliği önemlide, kimliklerde ümmet sosuna batırılmış Arapçılık.
Memurda ve kamu çalışanlarında da, iktidar değişirse, hak etmeden yandaşlık ile elde ettikleri iş, aş, koltuk ve makamları kaybetme korkusu var, hak ederek değil biat ederek elde ettiklerini bu sosu Kemal'i afiyet içinde yiyorlar.
Araplaşan Türkiye'de Sağlık
Türklere paralı Araplara bedava sağlık, şaka gibi, bir gün bağ kur ve SSK primi ödeme ilaç alamazsın eczaneden, Araplar müstesna.
20 yıl önce hastaneye gidip sıra numarası alır, aynı gün mutlaka muayene olurduk, biraz beklerdik, lakin mutlaka muayene olur, ilaçlarımızı alırdık, şimdi ise telefonla bir ay sonraya muayene tarihi alabiliyorsun o da şansın varsa.
Sorsan çağ atladık, Avrupalı olduk, ne Avrupası, yakında Afganistan'a benzersek kimse şaşırmasın.
Enseyi karartmayalım dedik bugüne kadar, önce yediğimiz şamarlardan kızardı, şimdi kap kara, bu saatten sonra;
- Eskisi Kadar Konuşasım yok artık.
- Hiç kimseye ne hissettiğimden hiç bahsedesim yok.
- Hiç Kimseyi de merak etmiyorum artık.
- Hiçbir hararetli konuşmayı dinleyemiyorum, Hiçbir şey eskisi gibi ilgimi çekmiyor.
- Kendimle yalnız kalmak iyi geliyor da
- Bunca hüsrandan sonra kendimi de Bulamıyorum artık.
- Bu ülke gençliğimdeki ülkemi şüphe duymaya başladım.
Ta ilkokulda o zamanlar adı ortak pazardı, üye olacak, onlar nasıl Türkiye'de tatile gelebiliyorsa, bizde uçağa atlayıp hafta sonu Paris'te bir kafede kahve içecektik, ne Paris'i, dizimizin dibindeki kaplıcaya hasret kaldık, biz Avrupa'ya gireceğiz derken Arap'ı, Afgan'ı, Peştun'u bize geldi.
Kim kime, dum Duma, sokaklar her dilden konuşanlar ile doldu
Neredeyim acaba?
Doğuda mı, batıda mı, Ortadoğu'da mı, bilmiyorum!
Yazacak çok şey var
Tırstığım için yazamadığımdan değil kendim söylenip kendim dinlediğimden, yani işe yaramadığından, ne dedik koy gitsin.
Ahmet Atam