 |
| Cinnet geçirmek nasıl olur cinnet çeşitleri nelerdir |
Türk toplumu olarak cinnet mi geçiriyoruz?
Toplumsal çılgınlık türleri ve değerler her gün erozyona uğrayan bir toplumda, yaşananları normalleştirmeye başladıysa, bu bir çılgınlık belirtisidir. Toplumun bir kısmı çılgınlık yaşarken, diğer kısmı köşeye çekilip sessizleşir. Arabasının kornasını bile çalamaz, kaldırımda başı öne eğik yürür. Çılgınlığa kapılanlardan kaçınmak için, aslında her iki taraf da bir çılgınlık içindedir..Cinnet geçirmek nedir?
Cinnet, genellikle bir kişinin kontrolünü kaybederek aşırı öfke veya şiddet eylemlerine başvurduğu bir durumu ifade eder. Türk Dil Kurumu'na göre cinnet, "delirmek, aklını kaçırmak" anlamına gelir ve genellikle bir kişinin olay karşısında çok sinirlenmesi sonucu mecazi olarak kullanılır.
Bazı insanların "durdukları yerde" cinnet geçirmesi, genellikle beklenmedik bir haber veya olay karşısında, kişinin olayla baş edemeyerek kontrolünü kaybetmesiyle ilişkilendirilir. Bu tür durumlar, kişinin psikolojik dayanıklılığının aniden aşılması ve normal davranış sınırlarının dışına çıkması şeklinde ortaya çıkar.
Cinnet, toplumları derinden sarsabilir. Karıncayı bile incitmekten kaçınan kişiler, büyük katliamlar gerçekleştirebilir. Birçok cesur insan, özellikle ekonomisi dengelenememiş, hukuku yitirmiş, adaleti bozulmuş ülkelerde, Türkiye gibi, diz çökebilir. İflas etmiş olsa bile, huzuru ve mutluluğu tüketim çılgınlığına bağlamış ülkelerde bu tür durumlar yaşanabilir.
Sonuç:
Bireysel değil toplum olarak cinnet geçiriyoruz sanki, Bu kadar sorun karşısında taş bile çatlar, ancak insanoğlu taştan daha sağlamdır, ve en kötüsü ise, cinnet geçirdiğinin farkında olmamaktır.
Cinnetin oluşumuna dair sosyolojik ve ruhsal nedenler bir arada değerlendirilebilir. Sosyolojik açıdan bakıldığında, cinnet durumları bazen toplumsal baskı, işsizlik, yoksulluk gibi dış etkenlerle tetiklenebilir. Örneğin, bir bireyin toplum içinde maruz kaldığı aşırı stres ve baskı, onun psikolojik sınırlarını zorlayabilir ve bu da cinnet geçirmesine yol açabilir.
Cinnet geçirenler davranışları:
Cinnet, toplumları derinden sarsabilir. Karıncayı bile incitmekten kaçınan kişiler, büyük katliamlar gerçekleştirebilir. Birçok cesur insan, özellikle ekonomisi dengelenememiş, hukuku yitirmiş, adaleti bozulmuş ülkelerde, Türkiye gibi, diz çökebilir. İflas etmiş olsa bile, huzuru ve mutluluğu tüketim çılgınlığına bağlamış ülkelerde bu tür durumlar yaşanabilir.
Binlerce iş yerinin dengesizlik nedeniyle kapanması, İşsizlik, Açlık ve yoksulluk. Gelecek korkusu...
Kamusal alanın sorunları çözme başarısızlığının bireysel yansıması cinnet halidir.
Sosyal cinnet, anormal olayların normalmiş gibi algılandığı bir durumdur ve bu, sosyolojik cinnet olarak tanımlanır. Yazarlar ve sanatçılar çözümler önerir, fakat dikkate alınmaz ve sonuçta sosyal cinnet meydana gelir.
Cinnet çeşitleri:
- Kişisel cinnet, Çocuklarına okul önlüğü ve ailesine yiyecek alamayan ebeveynlerin intiharları, gazetelerin ön sayfalarında yer almaya başladığında, felaketleri duymamak için kulaklarınızı kapatırsınız. Yalnız başınıza cinnet geçirirsiniz.
- Mali cinnet, Kazanırken gelir vergisi, harcarken gider vergisi ödersiniz. Siz ödersiniz de, ödemeyenlere ise af çıkarılır ve bu durumda mali cinnet yaşarsınız.
- Siyasi cinnet, Birde siyasi cinnet vardır ki halkları Hitler gibi peşinden sürükleyen bir liderin ardına angut gibi takılırsınız, bu da toplumsal cinnettir .
- Dinsel cinnet Kadınlara yönelen bir cinnet var ki müsebbibi sözde hocalar alimlerdir, rahatlamanın yolunun evde eşini dövmekten geçtiğini buyurur ki, bu da aile içerisinde dinsel Cinnettir
Sonuç:
Bireysel değil toplum olarak cinnet geçiriyoruz sanki, Bu kadar sorun karşısında taş bile çatlar, ancak insanoğlu taştan daha sağlamdır, ve en kötüsü ise, cinnet geçirdiğinin farkında olmamaktır.
Yorum Gönder