 |
| Rızkımı-veren-Hüda-dır |
RIZIK NE DEMEKTİR
Rızık Kimin Elindedir? Mülkün Sahibi Kimdir? Teolojik ve Ekonomik Bir Bakış
Rızkı veren, kâinattaki tüm rızıkları tüm canlılara dağıtan kimdir, Hud süresi meali yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah'a ait olmasın, der, peki rızkı veren Hüda'dır da rızkı dağıtanlar hangi kıstasları göz önüne alıyor çağımızdaRızık kelimesi Kur'an'da sadece yenilen şeyler için de geçmektedir, lakin haksız elde edinilen makam ve mülklerin getirisi de aynı zamanda bir rızka dönüşür.
Rızık kelimesinin kullanıldığı manaların tümünde kendisinden faydalanılan şey anlamının hâkim olduğu görülmektedir
Rızk, herkesin durumuna konumuna gayretine ilmine ve muhakkak ilahi programa (kader) göre çeşitlilik arz eder.
Allah insanları yaratmadan evvel rızıklarını yaratmıştır diye biliriz, lakin taksimata (paylaştırma) gelince araya birileri giriyor.
Ne Hilekâr ve Münafıklar var, kamudan bir mevki, bir iş için, dokuz takla atmış, el öpmüş, etek yalamış, aracılar koymuş, bir de sosyal medyada paylaşım yapıyor.
Rızkı firavunun elinde olan kişi, sizi kimin hangi yoluna davet eder ki Adam İmam olabilmek içim birilerinden torpil talep ediyor, AKP'nin Bitlis Milletvekili Vahit Kiler ve Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi'nin, Van'da mülakatlara girecek 'yakınları' için Van İl Müftülüğü' ne yazılı talimat gönderdiği ortaya çıktı.
Van müftüsü Ömer Keskin'e;
Sayın Hocam' diye başladığı talimatında 'Aşağıda ismi yazılan hemşerilerimin kurumunuzda girecekleri mülakatlarda yardımlarınızı beklerim' dediği görülüyor.
İki milletvekilinin torpil yapılmasını istediği kurumun ise bir müftülük yahu.
Rızkımı veren Hüda'dır, kula minnet eylemem.
Araya torpiller koyup layık olmadığı maddi kazancı sağlayan münafıklaradır sözüm, torpil ile ihale kapan, torpil ile hak etmediği mevkilere gelenler içindir.
Torpil ile İmam olacak çakal, insan işte bu kadar iki yüzlü bu denli riyakâr olur, birde hatip olarak kürsüye çıkıp halka ahlak dersi verecek bu ahlaksızlar.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun torpil hakkındaki fetvası
Din İşleri Yüksek Kurulu, “Kamu görevlerine yönelik sınav ve mülakatlarda torpil olarak da nitelendirilebilecek referanslar kul hakkına girer mi?” sorusuna yanıt verdi.
Din işleri yüksek kurulu, hak etmeyene görevin verilmesi haksızlık ve zulümdür Yanıtını verdi.
Torpilin kul hakkına girip girmediğine değinilmeyen yanıtta.
Liyakat sahibi olduğu halde hak ettiği görevi alamayan kimselere yardımcı olmak ise iltimas ve torpil niteliği taşımaz denildi.
Peki adama sormazlar mı? Torpil istediğin kişinin liyakatli olduğunu nereden biliyorsun? Milletvekili olmak sana bunu belirleme hakkını verir mi? Demek ki bazılarının rızkını Hüda değil, el öpüp etek yaladıkları kişiler veriyor.
Hiçbir şart artında hoş görülemeyecek torpil ve iltimas, Diyanetin kadrolarına kadar girdi ise vay halimizde.
Vay o riyakâr hatip in halka vereceği talkına
Onca sene din eğitimi aldın
Aç mı kaldın
Açıkta mı kaldın
Sen nasıl bu saatten sonra cemaate adalet ve ahlaktan bahsedeceksin
Bre Münafık, demezler mi adama.
- Geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni,
- Yatma tilki gölgesinde ko yesün aslan seni.
Yedi katır yükü kitaptan süzülecek hikmeti,
Yetmiş yedi katır kafalı zamane muharririnin ciltler dolusu kitapta anlatamayacağı hikmetini bir Seyyid Nesimi bir Sultan Selim ne güzel özetlemiş.
Bir başka münafıklık örneği daha var. Adam mülkünün üzerine kocaman harflerle yazmış, hatta daha İslami bir hava katmak için Arap harfleriyle de süslemiş: "Mülk Allah'ındır." Maalesef, bu durum tam bir Siyasal İslamcıların Müslümanlık sömürüsü ve "biz sapına kadar Müslümanız" mesajı haline gelmiş. İnsan sormaz mı? Mülk Allah'ınsa, kirası neden senin? Allah'ın mülkünü neden kiraya veriyorsun?
Göklerin ve yerin mülkü yalnızca Allah'ındır (Tevbe Suresi, 116. Ayet). Ancak, gözden kaçan bir nokta var; Allah, mülkü bazısına ödül, bazısına ise sınav aracı olarak veriyor. Verdiği gibi, zamanı geldiğinde almasını da bilir. Anlayabilene.
A.Atam
