KÜTAHYA DEPREME NE KADAR HAZIRLIKLI
Kütahya depreme hazırlıklı mı, Kütahya'da yapı stoğu ne durumdadır, Kütahya'da tarım alanlarına yapılan yapılaşmanın riskleri nelerdir
Kütahya olası bir depreme ne kadar hazırlıklı, Sn. Alim Işık? Apartmanda oturuyor ve deprem anında salavat getirdiyseniz, sözüm size.
Türk İslam evi istiyoruz, lütfen sesimize kulak verin. Kütahya'daki konutlar depreme ne kadar dayanıklı? Deprem olduğunda ilk konuştuğumuz şey evlerimizin dayanıklılığı oluyor. Depreme hazırlık durumumuz ve devletin bu konuda ne kadar etkin olduğu bir süre tartışılır, sonra unutulur gider. Sonra her şey yine eskisi gibi devam eder.
Kütahya'da olası bir depremde oturduğumuz evler bizim için ölümcül olabilir. Bizler ahşap ve yarı kâgir evlerde büyüdük. Ahşap evler nefes alır ve içinde hemen hemen hiç kimyasal bulunmaz.
Kütahya'da olası bir depremde oturduğumuz evler bizim için ölümcül olabilir. Bizler ahşap ve yarı kâgir evlerde büyüdük. Ahşap evler nefes alır ve içinde hemen hemen hiç kimyasal bulunmaz.
Kolon ve direkleri ahşap olan bu evlerin duvarları saman ve geren toprağından, boyaları ise kireçten yapılır. Bileşenler dayanıklıdır, birleştirilmesi ve yalıtımı kolaydır. Ahşap, sağlam ve hafif bir malzemedir. Ahşap yapı iskeletinde çok sayıda eleman ve çivili birleşme noktası bulunur, bu da kuvvetleri absorbe eden pek çok yük yolu oluşturur.
Bir deprem sırasında mühendislik prensiplerine uygun şekilde yapılmış bir ahşap bina kolay kolay çökmez. Gıcırdayarak sesler çıkarır, sağa sola yaslanabilir ama genellikle tamamen yıkılmaz. Ahşap binaları, oldukça tehlikeli olan yığma kagir yapılarla karıştırmamak gerekir. Ahşap yapılarda kullanılan bağlantı noktaları, depremin enerjisini dağıtmada oldukça etkilidir.
Kütahyalı olarak tek katlı, bahçeli ve müstakil evler istiyoruz; apartman dairesi değil. ABD ve Avrupa ülkeleri ise ofis ve ticaret merkezleri hariç artık betonarmeden uzaklaşmaktadır. İnsanlar, genellikle prefabrik ya da ahşap evlerde oturmaktadır. Ahşap evler, yığma ve betonarmeye kıyasla doğal olarak daha esnektir.
Bir deprem sırasında mühendislik prensiplerine uygun şekilde yapılmış bir ahşap bina kolay kolay çökmez. Gıcırdayarak sesler çıkarır, sağa sola yaslanabilir ama genellikle tamamen yıkılmaz. Ahşap binaları, oldukça tehlikeli olan yığma kagir yapılarla karıştırmamak gerekir. Ahşap yapılarda kullanılan bağlantı noktaları, depremin enerjisini dağıtmada oldukça etkilidir.
Kütahyalı olarak tek katlı, bahçeli ve müstakil evler istiyoruz; apartman dairesi değil. ABD ve Avrupa ülkeleri ise ofis ve ticaret merkezleri hariç artık betonarmeden uzaklaşmaktadır. İnsanlar, genellikle prefabrik ya da ahşap evlerde oturmaktadır. Ahşap evler, yığma ve betonarmeye kıyasla doğal olarak daha esnektir.
Bu süneklik, yapının çökmeden ayakta kalma ve şekil değiştirebilme yeteneğidir. Deprem sırasında binanın eğilip bükülebilmesi anlamına gelir. Binalar dikey değil yatay olmalıdır; tek katlı, müstakil ve bahçeli. Deprem anında müstakil bir ahşap evden kaçmak sadece saniyelerinizi alır. Camı açar ve hemen dışarı çıkarsınız. Ancak bir apartmandan kaçmak mümkün değildir. Hatta anında ölmek belki de en büyük kurtuluştur.
Bir düşünün, kolonlar altında kalarak günlerce sizin ya da bir yakınınızın can çekiştiğini. Daha büyük bir acı hayal edemiyorum. Oysa daha elli yıl önce insanlar, tabanı ve gökyüzü kendilerine ait olan müstakil evlerde yaşardı. Gelişmişlik ve moda adı altında apartman hayatına geçtik. Şimdi ise karınca yuvası gibi yerlere sıkışıp komşularımızla çatışır hale geldik.
Rant uğruna ekmek yetiştireceğimiz alanlara beton döktük. Oysa bunca arazi bolluğunda atalarımız evlerini dağlara, kayalara, taşların üzerine yapmış. Neden acaba? Biz ise tam tersini yapıyoruz. Hâlâ dönüş için bir fırsat var. Devletin, özellikle de belediyelerin konut için arsa üretmesi gerekiyor. Ama belediyeler ranta yöneliyor.
Tarım alanlarını iskâna açıp, bu arazilerden kendine de bir miktar rant sağlayarak.
Uzmanlar, betonarme binaların ömrünün elli-altmış yıl olduğunu belirtiyor.
Kütahya'daki birçok betonarme bina ise bu ömürlerini doldurmak üzere.
Sn. Alim Işık, neredeyse bedavaya bir kentsel dönüşüm önerisi sunmuş. 1999 yılında Kütahya'da hasar gören evler vardı; tehlike arz eden, duvarları bir karış açılmış. Çatlaklar sıvanarak kamufle edilmiş ve başkalarına satılmış.
Sn. Alim Işık, vatandaşların daha sağlıklı, daha güvenli ve Türk-İslam geleneğini yansıtan konutlarda oturabilmesi, sizin bugün alacağınız kararlara bağlıdır.
Sorumluluk artık sizin. TOKİ'nin arkasını kaybettik, Akköprü'ye sahip çıkın. Arkasında yeni bir Kütahya kurulabilecek, ot bitmez geniş bir alan var. Bir sözüm de mevcut iktidara; Suriyelilere 300 m² ev yapacağınıza, vatandaşa parasıyla 300 m² arsa dağıtın. Alt yapısını ve zemin etüdünü yapın, birkaç mastır plan hazırlayın, hem de ücretsiz.
Sn. Alim Işık, neredeyse bedavaya bir kentsel dönüşüm önerisi sunmuş. 1999 yılında Kütahya'da hasar gören evler vardı; tehlike arz eden, duvarları bir karış açılmış. Çatlaklar sıvanarak kamufle edilmiş ve başkalarına satılmış.
Sn. Alim Işık, vatandaşların daha sağlıklı, daha güvenli ve Türk-İslam geleneğini yansıtan konutlarda oturabilmesi, sizin bugün alacağınız kararlara bağlıdır.
Sorumluluk artık sizin. TOKİ'nin arkasını kaybettik, Akköprü'ye sahip çıkın. Arkasında yeni bir Kütahya kurulabilecek, ot bitmez geniş bir alan var. Bir sözüm de mevcut iktidara; Suriyelilere 300 m² ev yapacağınıza, vatandaşa parasıyla 300 m² arsa dağıtın. Alt yapısını ve zemin etüdünü yapın, birkaç mastır plan hazırlayın, hem de ücretsiz.
Kazma vurmadan 200.000 TL gidiyor, vatandaş o parayla evine başlasın. İşte size bedava kentsel dönüşüm. Tek katlı, fazla dubleks olmayan, müstakil, bahçeli Türk-İslam evleri. Vatandaşın bir kedisi olsun, isterse bir köpeği.
Hayvan sevgisi ve doğal ortamlarla büyüyen çocuklar, insan ve doğa sevgisini de öğreniyor. Kurbanını kendi bahçesinde kesebileceği, yazın bahçede çamaşırlarını kurutabileceği, dostlarıyla mangal partileri yapabileceği bir yaşam hayal edin. Kışın bahçede kardan adam yapabilsin, mutfağında bir ocak ve bir kuzine bulunsun. Üç kuşağın bir arada yaşayabileceği bir imkan olsun.
Yarının ne getireceği belli değil, Sayın Başkan. Aile birliği, dayanışma ve yardımlaşma yeniden hayat bulsun. Torunlar kreşlerde değil, dedelerin ve ninelerin dizi dibinde, çimenler üzerinde büyüsün.
A.Atam
Hayvan sevgisi ve doğal ortamlarla büyüyen çocuklar, insan ve doğa sevgisini de öğreniyor. Kurbanını kendi bahçesinde kesebileceği, yazın bahçede çamaşırlarını kurutabileceği, dostlarıyla mangal partileri yapabileceği bir yaşam hayal edin. Kışın bahçede kardan adam yapabilsin, mutfağında bir ocak ve bir kuzine bulunsun. Üç kuşağın bir arada yaşayabileceği bir imkan olsun.
Yarının ne getireceği belli değil, Sayın Başkan. Aile birliği, dayanışma ve yardımlaşma yeniden hayat bulsun. Torunlar kreşlerde değil, dedelerin ve ninelerin dizi dibinde, çimenler üzerinde büyüsün.
A.Atam

