![]() |
| Kırım Tatar Türkleri sürgünü |
Kırım tatar sürgünü:
Kırım Tatar Türkleri Neden Sürüldü Sonuçları Ne Oldu
Eskiler "Ayıdan post, Moskof'tan dost olmaz" derdi. Bugünkü Ukrayna topraklarında yaşayan Kırım Türkleri, Stalin'in hışmına uğradı. Hayvan vagonlarında, süngü ucunda, ateşler içinde, "Kırım" diyerek can verdiler.
Bugün, Sovyetler Birliği'nin Nazilerle işbirliği yapmakla suçlayarak Kırım Tatarlarını Orta Asya'ya sürgün etmesinin yıl dönümüdür, unutma ve unutturma! Kırım Tatar Sürgünü/Soykırımı'nın 77. yıl dönümünde, sürgün sırasında hayatını kaybeden soydaşlarımızı rahmetle anıyor, bu insanlık ayıbında imzası olan Rus zalimlerini nefretle kınıyorum.
1783 yılı, uluslararası hukukun hiçe sayıldığı bir sürgünü anlatıyordu. Kırım topraklarını ele geçiren II. Katerina, Tatarlara Ruslarla eşit muamele göreceklerini, dinlerine dokunulmayacağını ve namuslarının korunacağını vaat ediyordu. Ancak bu iyiliklerin ardında bir plan vardı. Silahlarını daha kolay teslim alabilmek için Tatarlar Ural bozkırlarına sürülecekti.
Kırımlı Türkler, "Ak Toprak" dedikleri Osmanlı ülkesine kitleler halinde göç etmeye başladılar. Kırım'a uygulanan sürgün, Rus memurların gösterdiği nefret, Tatar köylerine kiliseler yapılması ve Ruslaştırma siyaseti, Kırım halkının kökünü kazımayı hedefliyordu.
Ruslar, Kırım’ı tamamen bir Rus-Slav yurdu haline getirme çabalarına başladılar. Müslüman-Tatarların varlığına tahammül edilmiyor, Türk-İslam izleri sistemli bir şekilde yok edilerek yer isimleri Yunanca isimlerle değiştiriliyordu. Kırım’ın Müslüman sahipleri ise zorla yerlerinden edilip göçe mecbur bırakıldılar.
Sonunda, 18 Mayıs 1944'te Kırım Türkleri topluca sürgün edildiler. Stalin, Sovyetler Birliği'nin Türkiye'ye yakın bölgelerindeki Türkleri uzaklaştırmaya karar verdi. Hem Kafkas sınırındaki hem de Kırım'daki Türkler toplu sürgüne tabi tutuldu. Sürgün sırasında, eşleri Rus ordusunda asker olan Kırım'da sadece kadınlar, küçük çocuklar ve yaşlı erkekler vardı. Bu insanlar, 18 Mayıs 1944'te sabaha karşı evlerine yapılan baskınlarla Rus askerleri tarafından köy meydanlarına çıkarıldılar.
Kırım Tatar Türkleri istasyonlara götürülerek vagonlara dolduruldu. Nakiller sırasında anneler ve çocuklar, dedeler ve nineler birbirlerini kaybetti. Balık istifi şekilde vagonlara bindirilen Kırımlılar, Sibirya'ya, Özbekistan'a, Ural Dağları'na ve Kazakistan'a sürgün edildiler.
Vagonların kapıları, ölenlerin atılması için birkaç günde bir açılıyordu. Ölenlerin cesetlerini kurtlar ve kuşlar yiyordu. Kapılar açıldığında, susuzluktan kavrulan çocuklar su içmek için iniyor, ancak yollarda bırakılarak yolculuğa devam ediliyordu. Yolculuk üç hafta sürdü ve sürgünlerin yarısı yolda hayatını kaybetti.
Genç Tatar kızları, edep anlayışları nedeniyle herkesin içinde tuvalet ihtiyaçlarını gideremiyor, kendilerini tutarak hayatlarını kaybediyorlardı. Bu zorlu yolculuğa dayanamayan yaşlılar ve çocuklar ise hazan yaprakları gibi bir bir düşüyordu. Geçilecek yollarda propagandalar yapılmış, "Kaçkınlar geliyor" sözü her yerde yayılmıştı.
SONUÇ
Dertlerini anlatmaları uzun zaman almıştı. Zorlu bir hayat onları bekliyordu. Vagonlar dolusu insanın her birinin acıklı bir sürgün hatırası vardı. Gittikleri yerlerde kimse onları kırmızı halılarla karşılamıyordu. Çok zorlu bir hayatla yüzleşeceklerdi. Bu vagonlar dolusu insanın her birinin acıklı bir sürgün hatırası vardı.
Kırım Tatar sürgününün yıl dönümünde can veren soydaşlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Kırım’a uygulanan soykırımı unutma, unutturma!



1 yorum