
Sultan Abdülaziz Han: Reform ve Çalkantı Dönemi
Osmanlı İmparatorluğu’nun 32. padişahının reformları, yaşadığı mali krizler ve mirası hakkında detaylı bilgi için bu makaleyi okuyun!
Sultan Abdülaziz Han: kimdir?
Sultan Abdülaziz Han (1830–1876), Osmanlı İmparatorluğu’nun 32. padişahı olarak 1861’den 1876’ya kadar hüküm sürdü.
Tanzimat döneminin sonlarında tahta çıkan Abdülaziz, hem modernleşme hamleleri hem de ekonomik çöküşle anılan bir döneme damga vurdu. Bu makalede, Sultan Abdülaziz’in reformları, dış politikadaki mücadeleleri ve Osmanlı tarihindeki önemini ele şekilde ele alıyoruz.
Sultan Abdülaziz, 1830’da İstanbul’da doğdu. Babası II. Mahmud, ağabeyi ise Sultan Abdülmecid idi. Ağabeyinin vefatı üzerine 1861’de tahta çıktı. Tahta geçtiğinde, Osmanlı İmparatorluğu Tanzimat Reformları ile şekillenen bir dönüşüm sürecindeydi. Ancak dış borçlar ve Balkanlardaki milliyetçi ayaklanmalar, imparatorluğu derinden sarsıyordu.
1. Askeri ve Teknolojik Yenilikler
Abdülaziz döneminde, Osmanlı donanması dünyanın en güçlü üçüncü filosu haline geldi. Zırhlı savaş gemileri alımına önem verildi. Ayrıca demiryolu inşası (örneğin İstanbul-Edirne hattı) ve modern eğitim kurumlarının açılmasıyla altyapı geliştirildi.
Erken Yaşamı ve Tahta Çıkışı
Sultan Abdülaziz, 1830’da İstanbul’da doğdu. Babası II. Mahmud, ağabeyi ise Sultan Abdülmecid idi. Ağabeyinin vefatı üzerine 1861’de tahta çıktı. Tahta geçtiğinde, Osmanlı İmparatorluğu Tanzimat Reformları ile şekillenen bir dönüşüm sürecindeydi. Ancak dış borçlar ve Balkanlardaki milliyetçi ayaklanmalar, imparatorluğu derinden sarsıyordu.
İç Politikada Reformlar ve Modernleşme
1. Askeri ve Teknolojik Yenilikler
Abdülaziz döneminde, Osmanlı donanması dünyanın en güçlü üçüncü filosu haline geldi. Zırhlı savaş gemileri alımına önem verildi. Ayrıca demiryolu inşası (örneğin İstanbul-Edirne hattı) ve modern eğitim kurumlarının açılmasıyla altyapı geliştirildi.
2. Kültürel ve Sanatsal Patronaj
Dolmabahçe Sarayı gibi Avrupai mimari eserler inşa ettirdi.
Geleneksel Osmanlı müziğine ilgi duydu; besteleriyle tanındı.
3. Mali Kriz ve Borçlanma
Aşırı harcamalar (donanma, saraylar) ve dış borçlar, 1875’te Osmanlı’nın iflasını ilan etmesine yol açtı.
Bu kriz, 1881’de Düyun-u Umumiye’nin (Genel Borçlar İdaresi) kurulmasıyla sonuçlandı.
Dış Politikada Çalkantılar
1. Avrupa Seyahati (1867) Sultan Abdülaziz, Batı Avrupa’yı ziyaret eden ilk Osmanlı padişahı oldu. Fransa, İngiltere ve Avusturya-Macaristan’ı kapsayan bu gezi, diplomatik ilişkileri güçlendirme amacı taşıyordu.
2. Balkanlarda İsyanlar ve Doğu Buhranı 1875’te Hersek İsyanı ve 1876’da Bulgar İsyanları patlak verdi.
Bu olaylar, Rusya’nın Pan-Slavizm politikalarını tetikledi ve 93 Harbi’ne (1877-1878) zemin hazırladı.
1876 Darbesi: Liberal bürokratlar ve Midhat Paşa önderliğindeki grup, Abdülaziz’i “otoriter yönetim” ve mali yönetimsizlik gerekçesiyle tahttan indirdi. Yerine yeğeni V. Murad geçti.
Bu olaylar, Rusya’nın Pan-Slavizm politikalarını tetikledi ve 93 Harbi’ne (1877-1878) zemin hazırladı.
Tahttan İndirilme ve Şüpheli Ölümü
1876 Darbesi: Liberal bürokratlar ve Midhat Paşa önderliğindeki grup, Abdülaziz’i “otoriter yönetim” ve mali yönetimsizlik gerekçesiyle tahttan indirdi. Yerine yeğeni V. Murad geçti.
Ölümü: Tahttan indirildikten beş gün sonra Feriye Sarayı’nda ölü bulundu. Resmi kayıtlarda “intihar” denilse de şehit edildiği iddiaları günümüzde hâlâ tartışılıyor.
Modernleşme Çabaları: Askeri ve teknolojik yatırımlarla Batılılaşma sürecini hızlandırdı.
Ekonomik Dersler: Aşırı borçlanma, Osmanlı’nın ekonomik bağımsızlığını kaybetmesine yol açtı.
Kültürel Köprü: Batı ile Doğu’yu sanat ve mimaride birleştiren eserler bıraktı.
Sonuç
Sultan Abdülaziz’in Mirası
Modernleşme Çabaları: Askeri ve teknolojik yatırımlarla Batılılaşma sürecini hızlandırdı.
Ekonomik Dersler: Aşırı borçlanma, Osmanlı’nın ekonomik bağımsızlığını kaybetmesine yol açtı.
Kültürel Köprü: Batı ile Doğu’yu sanat ve mimaride birleştiren eserler bıraktı.
Sonuç
Sultan Abdülaziz Han’ın saltanatı, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş sürecindeki kritik bir evreyi temsil eder.
Reformları ve diplomatik adımları, imparatorluğun ömrünü uzatmaya çalışsa da ekonomik çöküş ve siyasi istikrarsızlık engel oldu.
Tarih meraklıları ve araştırmacılar için Abdülaziz dönemi, Tanzimat’ın son ışığı olarak nitelendirilebilir.
Sultan Abdülaziz Han’a Mersiye
Ey şanlı hilâlin solan güneşi,
Ey taht-ı cihanın kırılan neşesi!
Bir saltanat ki rüzgâr esti, devrân devirdi,
Yüreklere hançer, tarihe sır oldu ölümün.
Dolmabahçe’nin altın kubbeleri ağlasın,
Hüznüyle inlesin Boğaz’ın mavi suları.
Bir padişah ki sanatla, mûsikîyle doldu saray,
Şimdi sessizliğe gömüldü o mücevher sesi.
Donanmasıyla deryalar titretti,
Zırhlı gemilerle yazdı destanını denizlerin.
Lâkin kader, bir gece kılıç gibi indi tepene;
Ferâre’de kaldı şanlı hırka, hüzünle büründü tenin.
Hangi günah ki tahttan indirdi seni?
Hangi kara talih boğdu genç umutları?
“İntihar” dediler, lâkin yürekler kanadı,
Bir Sultan’dın ki halkın gözünde “han”dı .
Ey Âsitâne’nin yaslı sultanı!
Gökler ağlasın, hüznün sarsın dört iklimi.
Reformların gölgesi kaldı tarihin sayfasında,
Bir mersiye yazsın zaman, unutmasın her anda.
Yorum Gönder