ÖMER HAYYAM DÜNYA VE İNSANLAR

Ömer Hayyam rubaileri dünya ve insanlar
Ömer Hayyam rubaileri dünya ve insanlar


Ömer Hayyam rubaileri dünya ve insanlar


BAŞKA
 
Tam yatmasın aklın hiç bir şeye.
Neler çıkar karşına kim bilir yarın
Bu karanlıktan başka bir karanlık
Bu sabahtan başka bir sabah.

TESTİCİK
 
Dün çini testiyi taşa vurdum.
Adamakıllı sarhoştum, zilzurna.
Kendiliğinden konuşuverdi testicik:
Senin gibiydim ben de bir zamanlar.
Ya sen de bir gün benim gibi olursan.

GÜMBÜR GÜMBÜR
 
Doğruyu savundun mu, halin duman.
İnsanın eli kolu bağlanmış bi kere.
Sıvarsın günün birinde paçaları, ha babam, dersin, gerçeğe uzanırsın, gümbür gümbür yuvarlanırsın karanlığa.

O KİŞİLER
 
En ince düğümler nasıl çözülür, gösterdiler dostlara bir bir, erdemi, yolu yordamı bilen kişiler.
Ama atamadılar nedense tek adım şu karanlık gecenin içerisine, anlata anlata bitiremediler masalı, daldılar deliksiz uykuya.

MASAL
 
Ne diye güvenirsin paraya pula?
Ne diye övünürsün evlerinle, konaklarınla?
İnsan ömrü masaldan başka ne?
Kasırgalar üstüne yaparsın evini, mumlar yakarsın içinde üstelik, bir bir konaklar dizersin sel uğrağına.

ALDIRMA
 
Çalıma bak şu zibidilerde.
Geçirmişler ellerine bu ülkeyi, en bilgini sanıyorlar kendilerini buranın.
Aldırma, serin tut sen içini, bilmezsin, öyle eşektir ki onlar.
Eşek olmayana dinsiz imansız derler.

KANCIK
 
Bir sürü alçağı sensin adam eden, toprak sahibi yaptın hergeleleri, davar sahibi.
Han verdin, hamam verdin, bol keseden.
Beri yanda yiğit adamın kuru ekmeği yok.
Köpek işesin senin içine, kancık dünya.

ALABİLDİĞİNE
 
Bir tek soluğun bile boşa gitmesin, her solukta alabildiğine yaşa, bu dünya bahçesinin anasıdır yaşamak.
Ama durmaz, uçar gider yel gibi.

OYUNCAK
 
Beni dinle, eski dostların bir tanesi, kulak asayım deme sakın feleğin işine, ne başı var onun, ne dibi. Bir ufacık arsa yeter bana, de, çöküver o arsanın kıyıcığına, hiç durmayan oyuncağı seyreyle.

PAÇACIYA MİNNET ETMEM
 
Önce dert avucundan çekerim kana kana şarabı, sonra gider bir yudumcuk su içerim, oh derim.
Önce ciğerimi pişirir, bir güzel yerim, sonra banarım lokmamı bir ahbabın tuzuna.

DEĞMEZ
 
Bütün bu çabalaman neden?
Karnını doyurman içinse bir diyeceğim yok.
Üstün başın, çoluğun çocuğun içinse gene yok.
Ama çok paralı bir adam olmak içinse kıyma güzel ömrüne, değmez.

SATMA
 
Kulak verir dinlersen, bir çift sözüm var sana:
Taş çatlasa ikiyüzlülük rubasını giyme, bir dakkalık mutluluk mutluluk değil.
Ne olur, satma ölümsüzlüğü iki pula.

TOPRAK
 
Dün testicilerin ordan geçiyordum, elleri baktım ne güzel oynuyordu toprakla, baktım on parmakta on hüner.
Kimse farkında değildi, bir ben gördüm, babamın toprağıydı ellerindeki toprak.

GÖZÜNÜ DÖRT AÇ
 
Şu zamanda bir sürü dostun olacak da ne olacak.
Şöyle uzaktan bi selâm, nasılsın iyi misin, o kadar.
Tam inanır güvenirsin, basarsın bağrına, bir de can gözünü açtın mı, ne göresin, dost bellediğin dost değil, yılan.

VIZ GELECEK
 
İster Müslüman olsun, ister gâvur olsun, bana ne, sımsıcak olsun yürek dediğin, sevgiyle dolu olsun ağzına dek.
Bizim deftere adın hele bir yazılsın, kardeş, o zaman cennet de vız gelecek sana, göreceksin, cehennem de vız gelecek.

ŞEYH ÎLE OROSPU
 
Bir şeyh dedi ki bir orospuya: «Sarhoşsun kızım sen oldum bittim, bugün birinin koynundasın, yarın birinin.» Orospu, bakıp bakıp şeyhin suratına, ne dese: «Ben dediğin gibiyim, şeyhim, doğru, ama sen, şu göründüğün gibi misin?»

DİLE BENDEN
 
Tanrı gibi gökyüzüne uzanabilseydim, canına okurdum şu düzenin, canına.
Bir dünya kurardım gönlümce, yepyeni, ey insan, derdim, ey insan, dile benden ne dilersen.

DEVEDE KULAK
 
Dünyamız baştanbaşa acı dolu, dert dolu.
Dünyamız kan içinde, felek domuz, ikiyüzlü, Rahat adam nerde hani, mutlu adam hani nerde?
Varsa bile, devede kulak, aldırma.

ZAMANA UYGUN BİR ÖĞÜT
 
Dinle beni, aklını başına devşir oğlum, dostluk ne, sevgi ne, bir sürü ıvır zıvır.
Sarıl dünya işine, dilini sıkı tut ama, gözün mü var, kulağın mı var, neyin varsa, ko bir yana hepsini, bi güzel turşusunu kur.

FÎTÎZ
 
Gül mü yok, diken olsun diken.
Güneş mi yok, ateş olsun ateş.
Hırka mı yok, şeyh mi yok, tekke mi yok, kiliseye, çana, puta fitiz.

VAKTI GELİNCE
 
Gözümü korkutan ne, yok olmak mı?
Bu yarımdan daha güzel bana öbür yarım.
Na şurda bir can var, şöyle böyle, iğreti, vakti geldi mi, bas git, derim, oldu bitti.

BİZ İNSANLAR
 
Kuşlar gibi tuzağa düşmüşüz.
Feleğin durmadan yumruğunu yemişiz.
Al kanlar içinde baştan çıkmışız.
Kapısız, damsız şu yuvarlakta bir sürü insanız, başıboş, kimsesiz.
Bu dünyaya istediğimiz gibi gelmedik, bu dünyadan istediğimiz gibi gidemeyiz.

CEHENNEM
 
Görmüş geçirmiş adama canım kurban, ayağının tozu olayım onun, tozu.
Asıl cehennemi sen gel bana sor, ahbap, asıl cehennemi sen gel bana sor:
Hiç yanmamış bir adamla otur bir parça konuş, gör bak, cehennem denen şey nasıl oluyor.

ÖLMEZLİK
 
Şurda, oh diyecek bir yer olaydı, ya da şu uzun yolun güzel bir sonu:
Yüzbin yıl sonra, yerin altından, otlar gibi, yeşil yeşil, çıkma umudu.

ACI ŞİİR
 
Dost mu dedin?
Şu hokkabaz evinde ha?
Sakın arayıp durma onu boş yere, bunu benden duy, kimseye bir şey deme.
Dermanı falan geç bi kalem, derde sarıl, sarmaş dolaş otur kal acılarınla.
Acılara ortak mı dedin?
Geç onu da

BAKMADAN GÖZYAŞINA
 
Bilmez miyim seni, domuz, bilmez miyim seni, insanoğlu bir kere düşmeyegörsün zora, şöyle bir parçacık uzatmazsın elini, nerde bir acı görsen, nerde bir yaralı yürek, bakmadan gözyaşına, katarsın acıya acı, al dersin yaranın üstüne bir yara daha.

BEY GİBİ
 
Acılara, kaygılara kapılmak da ne?
Hoş tut yüreğini, gününü gün et, eğlen, ama bu namussuz yolda namuslu yürü.
Sahiden yokluksa bu gidişin sonu, sen kendini bugünden yok say, yaşa kendi buyruğunda bey gibi.

HANİ DUMAN
 
Bu dünyaya geldik de ne anladık, ne gördük?
Yaşamak umudunun çiçeği hani nerde?
Bu ateşte bir hayli iyi insan yandı, kül oldu gitti bir hayli iyi insan.
Bir parça duman hani yok mu, bir parça duman?

DAKKA ŞAŞMA
 
Şu olan biten var ya, boş ver ona.
Taş yağsın isterse, çok sürmez.
Dakka şaşma dakka, yaşamaya bak.
Ne geçmişi düşün, ne gelecekten kork.

BİR GÜN GELİR
 
Yaşadın, yaşadın, bin yıl yaşadın diyelim hadi, sen bana sonunu de bunun, sonunu.
Şu yıkık dökük saraydan çekip gitmek değil mi?
Ha anlı şanlı bir sultansın, ha bir dilenci, bir gün gelir ikisi de çıkar bir kapıdan.

ANLADIMSA
 
Dünyaya gelirken sormadı kimse bana ister misin gelmek, istemez misin?
Şaştım kaldım burda ne gördüysem.
Şimdi de çekip gidiyorum işte, bu da elimde değil, ne yapayım.
Anladımsa bu işi arap olayım.

SAKIN HA
 
İyi yürekli mi, akıllı mı, yanaş, korkma.
Nobran mı, yetersiz mi, kaç bucak bucak.
Akıllı insan zehir sunsa al, iç.
Nobran bal şerbeti uzatsa, sakın ha!

KULLUĞA PAYDOS
 
İki günde bir somunla katığım olsun, kırık bir testide yarım tas soğuk suyum.
Bunlar varken el kapısında kulluk ha?
Gel gör, yaparsam namussuzum

KAZIK
 
Çıkıncaya dek bedenden bu kuru can en iyi şeyi yapacağım, inadım inat.
Saçına sakalına edeyim, kim kınarsa beni.
Dokanmasınlar bana, deyyusluk etmesinler, görsünler biraz da oturdukları kazığı.

KÖTÜ TOHUM
 
Bakıyorum cenneti arıyorsunuz boyuna kiminiz tekkede, kiminiz medresede, kiminiz manastırda, kilisede kiminiz.
Ödünüz kopuyor cehenneme gitmekten.
Oysa hiç ekmedi yüreğine bu tohumu aklı başında olan.

ANLAMADIM GİTTİ
 
Bugün benim gibi sevdalı var mı, bugün benim gibi deli, yerlere serilmiş, yüreği kan içinde?
Ben değilsem kim şu adam?
Bir zamanlar vardım, ben bendim.
Bugün var olan neyin nesi?

DAHA NE İSTERSİN
 
Doyacak kadar aşın varsa, başını sokacak bir de damın, insanoğluna kulluk etmiyorsan, başkasının sırtından değilse geçimin, tamam, güneşli günler içindesin.

ÇİĞ TANESİ GİBİ
 
Her şeyi düzene koymuşun gibi yaşa, içindeymişin gibi yemyeşil bir sevincin, sanki geçimin falan yolunda, çiğ gibi oturdun say yeşillikte bir gececik, kalkıp gidiyormuşun gibi sabahleyin.

KALAKALMIŞIM
 
Epey şey öğrendim, diyordum kendi kendime, çok az şey kaldı, diyordum, anlamadığım.
Aklımı başıma alınca ne göreyim, ömrüm yel gibi esmiş gitmiş, hiç bir şey öğrenmeden kalakalmışım.

NEYİM, NERELİYİM Kİ
 
Ben istedim de mi böyle oldum ?
Kendiliğimden mi girdim bu kanlı yola?
Neden bu yolda koşup duruyorum?
Bir gerçek var beni doğuran, bir gerçek, benim dışımda, ben neyim, nereliyim ki kalkıp geleyim?

EY KARDEŞ
 
Bu yolda yürümene bak, ikilik kalkıncaya dek.
Sen dayanırsan ikilik kalkar.
Öyle bir yere de varırsın ki, senden senlik uçmuş gitmiş.

EYVALLAH ETME
 
Bir sürü ite kopuğa kulluk daha ne kadar sürecek?
Konma ordan oraya sinek gibi, kimseye eyvallah etme, yeter iki günde bir somun ekmek.
İç yüreğinin kanını, ellerin aşını yeme.

GÖRÜRÜM
 
Uyuyanlar görürüm toprağın üstünde, görünmeyenler görürüm toprağın altında.
Bakar bakarım yokluk çölüne, kimi yola çıkmış gelir, kimi sonra gelecek, kimi gelmiş gitmiş.

YALAN
 
Namaz mamaz yalan, böyle bir bahane gerekti.
Neden mi geldik camiye?
Burdan yürüttüğümüz seccade eskidi.
Belki bir yenisi vardır, bakalım dedik.

DÜZEN OLSAYDI
 
İyi bir düzen olsaydı dünyada, doğru tartılsaydı insan emeği, dünya, sevilen dünya olurdu.
Namuslu insanlar kalmazdı bir köşede.

ZİNDAN
 
Bir yemiş koparsaydım umut dalından, bir uç bulsaydım yumağıma, yoluna koysaydım işimi bir parçacık.
Açılsaydı tokluk ülkesine bir kapı bu karanlık, kör zindanda.

UĞURLAR OLSUN
 
Özgürlük yoluna girmezsen, bu yolda koşmazsan vargücünle, yıkamazsan yüzünü kanında yüreğinin, yarın avucunu yalarsın. Er dediğin kendini yok bilmedi mi, cayır cayır yanmadı mı yürek dediğin, hadi öyleyse, uğurlar olsun.

YOLCULUK VAR
 
Yaşlandım, oldum iki kat.
Oysa kumaşlar dokumadaydım, yepyeni, sağlam.
Demin cana baktım, kalktı gidecek, aman, dedim, ne olur can, gitme, dedi, dam çöktü çökecek, duramam.

SIKIYSA
 
Güneşi balçıkla gel de sıva.
Gizli türküleri gel de söyle.
Bir güzel inci çıkardı akıl, düşüncemin denizinden, sıkıysa gel de del.

İNSANCA YAŞAYAMAMAK
 
Bu dünyadan mı korkar sanırsınız beni, ölmekten mi korkar sanırsınız, canımın, bırakıp bedenimi, gitmesinden mi?
Ölüm gelmiş gelmemiş, umurumda değil.
Yolumu kesen, insanca yaşayamamak.


0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun