Saray sevdası
Bu saraylar var ya saraylar , aslında her iktidarın her gururlu ve kibirli şahısların başına beladırBir gün gelecek denecek ki, her şey bir saray ile başladı
Asıl adı Beştepe'dir, çakma saraydır.
Türkiye'de bu saraya ihtiyaç vardı diyen.
Neden gerek olduğunu da izah etmesi gerekir.
Çankaya'da yapılamayan neyi yapacak da ülkenin gelişmesine katkıda bulunacak bu saray?
Bu saray Türkiye'nin çöpe attığı 2 milyar dolardır.
Bu saray, Türkiye'nin yerli araba için babayiğit aramaya gerek bırakmayacak büyüklükte bir paradır.
Her yıl 50 Milyar dolar cari açığı veren
Her tarafı yabancı markalarla dolu alışveriş merkezleriyle donatılmış bir ülkede gerekli denilen yatırım saray mıdır ?
Paran varsa cebinde , çevrende fakir fukara kalmadı ise , yaparsın
Muslukları altından , kapıları gümüşten perdeleri ipekten
Gerçi yine de israftır
Lakin Kimsede bir şey demez
Firavunu batıran da yaptığı büyük Saray'lar ve piramitler değil' mi idi
Dinimiz de israfı yasaklar , men eder
İsraf haramdır der .
Muaviye Ebu Zehr'i çağırır ve gururla sarayını gösterir
Muhteşem bir saraydır ...
Sorar Ebu Zehr'e sarayımı nasıl buldun diye
Ebu Zehr bir saraya bakar , döner Muaviye ye
Derki !
Kendi cebinden yaptı isen israf
Halkın vergileri ile yaptı isen haramdır
Saraylar dikenlerin savunması da ilginçtir
İtibardan tasarruf olmazmış .
Bir ülkenin itibarı , yaşam tarzı ile , kılık kıyafeti ile , yaptırdığı yaşadığı saraylar ile ölçülmez Bir ülkenin itibarı ne kadar aydın çıkardığıyla
Ne kadar sanat eseri ürettiğiyle
Ne kadar adaletli ve tutarlı olduğuyla
Para biriminin ne kadar değerli veya işlevsel olduğuyla
Ne kadar teknoloji ihraç ettiğiyle
Vatandaşlarının ne kadar mutlu huzurlu ve refah bir hayat sürdüğüyle ölçülür , saraylar ile değil
Osmanlı'da saray sevdasından batmıştı
Tefecilerden alınan altınlar ile yapılan saray on yıllarca sona kime mülk kalacağını kim bilebilir ki
Aslına bakarsanız, Cumhuriyet ve saray sözcüğü birbirinden çok farklı iki unsurdur.
Sözde değil de özde demokrasilerde o ülkeleri yönetenler saraylarda a yaşamazlar.
Güç gösterisi için
Gücü sembolize etmesi için yapılır .
Günümüzde böyle saraylar yapmak, o ülkenin iktisadi yada siyasi gücünü değil, üst tabakanın alt tabakanın gözünü boyaması ve çaktırmadan sömürmesinin en kolay yoludur ki
Bu tür saray benzeri yapılar yapıldıkları zaman halkın belirli bir kesimi tarafından bile coşku ile karşılanmıştır her daim.
Ülkenin yakın tarihine bir bakın;
Osmanlı'nın son zamanında, daha yakın bir tarihte bu tür görgüsüzlük abidesi para israfı binaların ve yaptıranların sonunu göreceksiniz.
Saraylarda;
Ya diktatörler,
Ya krallar/kraliçeler (sembolik de olsa)
ya da şeyhler yaşarlar.
Batı ülkelerine bir bakın, halihazırda yüzlerce yıl önce yapılmış tarihi eser saray varsa, statüsünde orası bazı ülkelerde
Belediye binası olur,
Parlamento binası olur,
Müze olur ama yenisi yapılıp orada saray diye yaşanmaz
Bazıları da külliye olarak isimlendiriyor sarayı
Burasının bu kadar lüks ve devasa olmasının bir nedeni de;
Sözde yeni Türkiye algısının mabedi olacak olması ve kendi kirada oturan, ayağında giyecek donu olmayan, ay sonunu zor getiren seçmen kitlesinde
Türkiye zengin bir ülke
Algısı oluşturmak.
Saray Büyüklük, küçüklük kompleksidir.
Beştepe deki bu sarayının, beyaz saraydan ya da gelişmiş ülkelerinin başkanlık konutlarının toplamından çok daha büyük olması, senin ülkenin zenginliğini ya da gücünü değil, maalesef, sadece görgüsüzlüğünü gösterir.
Ne demiş Hayyam asırlar önce
Bu sarayın başı göklerdeydi bir zaman;
Padişahlar girer çıkardı kapısından.
Şimdi duvarında bir kumru guguk, diyor
Guguk, guguk, o şanlı günlerin ardından.
Muhteşem bir saraydır ...
Sorar Ebu Zehr'e sarayımı nasıl buldun diye
Ebu Zehr bir saraya bakar , döner Muaviye ye
Derki !
Kendi cebinden yaptı isen israf
Halkın vergileri ile yaptı isen haramdır
Saraylar dikenlerin savunması da ilginçtir
İtibardan tasarruf olmazmış .
Bir ülkenin itibarı , yaşam tarzı ile , kılık kıyafeti ile , yaptırdığı yaşadığı saraylar ile ölçülmez Bir ülkenin itibarı ne kadar aydın çıkardığıyla
Ne kadar sanat eseri ürettiğiyle
Ne kadar adaletli ve tutarlı olduğuyla
Para biriminin ne kadar değerli veya işlevsel olduğuyla
Ne kadar teknoloji ihraç ettiğiyle
Vatandaşlarının ne kadar mutlu huzurlu ve refah bir hayat sürdüğüyle ölçülür , saraylar ile değil
Osmanlı'da saray sevdasından batmıştı
Tefecilerden alınan altınlar ile yapılan saray on yıllarca sona kime mülk kalacağını kim bilebilir ki
Aslına bakarsanız, Cumhuriyet ve saray sözcüğü birbirinden çok farklı iki unsurdur.
Sözde değil de özde demokrasilerde o ülkeleri yönetenler saraylarda a yaşamazlar.
Saraylar neden yapılır, Saraylarda kim oturur
Bazı istisnalar dışında saraylar, krallıklarda, İmparatorluklarda,Güç gösterisi için
Gücü sembolize etmesi için yapılır .
Günümüzde böyle saraylar yapmak, o ülkenin iktisadi yada siyasi gücünü değil, üst tabakanın alt tabakanın gözünü boyaması ve çaktırmadan sömürmesinin en kolay yoludur ki
Bu tür saray benzeri yapılar yapıldıkları zaman halkın belirli bir kesimi tarafından bile coşku ile karşılanmıştır her daim.
Ülkenin yakın tarihine bir bakın;
Osmanlı'nın son zamanında, daha yakın bir tarihte bu tür görgüsüzlük abidesi para israfı binaların ve yaptıranların sonunu göreceksiniz.
Saraylarda;
Ya diktatörler,
Ya krallar/kraliçeler (sembolik de olsa)
ya da şeyhler yaşarlar.
Batı ülkelerine bir bakın, halihazırda yüzlerce yıl önce yapılmış tarihi eser saray varsa, statüsünde orası bazı ülkelerde
Belediye binası olur,
Parlamento binası olur,
Müze olur ama yenisi yapılıp orada saray diye yaşanmaz
Bazıları da külliye olarak isimlendiriyor sarayı
Burasının bu kadar lüks ve devasa olmasının bir nedeni de;
Sözde yeni Türkiye algısının mabedi olacak olması ve kendi kirada oturan, ayağında giyecek donu olmayan, ay sonunu zor getiren seçmen kitlesinde
Türkiye zengin bir ülke
Algısı oluşturmak.
Saray Büyüklük, küçüklük kompleksidir.
Beştepe deki bu sarayının, beyaz saraydan ya da gelişmiş ülkelerinin başkanlık konutlarının toplamından çok daha büyük olması, senin ülkenin zenginliğini ya da gücünü değil, maalesef, sadece görgüsüzlüğünü gösterir.
Ne demiş Hayyam asırlar önce
Bu sarayın başı göklerdeydi bir zaman;
Padişahlar girer çıkardı kapısından.
Şimdi duvarında bir kumru guguk, diyor
Guguk, guguk, o şanlı günlerin ardından.
Yorum Gönder