 |
| Türk kültüründe dansözlük yoktur |
Dansözlük: Kadim Türk Kültüründe Dansözlüğün ve Fes'in yeri:
Türk kültürü, fes ve dansözle özdeşleştirilmemelidir. Bu, oryantalist bir bakış açısının yansımasıdır. Türk kültüründe dansözlük ve fes yoktur. Dansöz ve fes, Araplardan ithal edilmiştir. Turizm dergilerinde ve ilanlarında, Türk halkını yanlış bir şekilde temsil eden bu görüntüler sergilenmektedir. Batılılar, Türk'ü ve Türk kültürünü bilinçli olarak fes ve dansözle tanımlamaktadır, bu da Türk kültürüne yönelik bir oryantalist saldırıdır. Ne yazık ki, yerli oryantalistler de bu çarpık bakış açısını benimsemiştir. Festivali düzenleyenler, tamamen batılı oryantalist bir anlayışla bir program hazırlamışlardır.
Türk kültüründe Fes ve Dansözlük Arap kaynaklıdır.
Türk kültüründe yer almayan unsurlar olarak fes, dansöz, lale, nargile, semaver, halı, deve, dervişlik ve oryantal dans gösterilmektedir. Bu unsurlar Arap kültürüne ait olup, İslam öncesi dönemden beri Araplar tarafından kadını eğlence nesnesi olarak kullanma geleneğinin bir parçasıdır. Müslüman Türk kültüründe ise bu tür unsurlar her zaman eğreti, dışarıda, ayıp, günah ve utanılacak şeyler olarak kalmıştır.
Türk kültüründe kadın, saygın ve kutsal bir konuma sahiptir. Eski Türk destanlarında kadın, evin talih ve namusunun koruyucusu olarak tasvir edilir. Türk kültüründe kadın, ana, bacı, can yoldaşı ve hayat arkadaşıdır. Dansöz oynatma geleneği Türk kültürüne yabancıdır ve toplumumuz tarafından içselleştirilmemiştir. Müslüman Türk kadının erkekler arasında ve ortalık yerde sanat ve eğlence unsuru olarak yer alması Osmanlı Devleti'nin son yıllarındadır.
Fes Türk kültürüne ait bir giysi değildir.
Batı'nın oryantalist kültüründe fes, Türkleri tembellik, keyif düşkünlüğü, hantallık, vurdumduymazlık, ikinci üçüncü sınıf insan kişiliği, zavallı ve acınası insan tipi olarak algılar ve sunar. Batılı gezginler, İslam ülkelerine gittiklerinde akşamları oryantal eğlencelerinde başlarına fes takarak Türklerle alay ederler.
Batılı komedyenler de sürekli fes takarak gösteriler yaparak Türklerin simgesi olarak gördükleri fesi bir mizah ve alay nesnesi olarak sunar. Fes ve Türkler, Batılıların zihinlerinde birbirini çağrıştırır ve bu da gülünç bir resim ortaya koyar. Fes, II. Mahmut döneminde Fas'tan gelmiş ve 1829'dan 1925'e kadar Türk askerinin ve memurunun başına zorla geçirilmiş, ancak hiçbir zaman Türk ruhuna
uymamış ve hep eğreti durmuştur. Fes, bir dönemYunan özgürlük savaşçıları tarafından da takılmıştır.
Fes, Türklerin değil kuzey Afrika araplarının geleneksel başlığıdır. Batılılar, Türkleri alay konusu yaparak eğlenmek için ısrarla fesi Türklerin başında göstermek istemektedirler.Millî ruhtan uzaklaşmış, batıcı, kozmopolit ve tüccar tipli kişiler, bizi oryantalist Batı gözlüğüyle görüp göstermeye kalkmasınlar.
uymamış ve hep eğreti durmuştur. Fes, bir dönemYunan özgürlük savaşçıları tarafından da takılmıştır.
Fes, Türklerin değil kuzey Afrika araplarının geleneksel başlığıdır. Batılılar, Türkleri alay konusu yaparak eğlenmek için ısrarla fesi Türklerin başında göstermek istemektedirler.Millî ruhtan uzaklaşmış, batıcı, kozmopolit ve tüccar tipli kişiler, bizi oryantalist Batı gözlüğüyle görüp göstermeye kalkmasınlar.
Türk'ün çok yüksek ve soylu bir kültür ve medeniyet birikimi vardır. Bu muhteşem kültür ve medeniyet birikimimizi kimse fes ve dansözle gölgeleyemez.
Yorum Gönder