26231957
Bookmark

DİLİN ULUS DEVLETLER İÇİN ANLAMI NEDİR

Türk dil bayramı

Bir Milletin Sesi: Dilin Kültürel Hafızadaki Yeri

Dil: Ulus Devletin Simgesel Gücü

Dilin ulus devletler için önemi nedir, düşündükçe hep içimi acıtır. Geçen yüzyıllar, bin yılı aşkın bir süre boyunca dünya tarihinde Türklerin küresel bir egemenliği vardı. Peki biz Türkler neden dilimize sahip çıkamadık? Neden küresel bir güçken Türkçeyi evrensel bir dil haline getiremedik? Neden dil birliği olmadan ulus devlet olunamayacağını bir türlü anlayamadık?


Adriyatik'ten Çin Denizi'ne kadar hüküm süren bir millet olarak, dilimizi neden kalıcı hale getiremedik? Bir zamanlar Türk milleti, asırlar boyu kılıcının gücüyle sancağını dünyanın dört bir yanına yaymış bir milletti. Ancak günümüzde, ne sanattan, ne edebiyattan, ne bilimden, ne de insanca yaşamdan haberdar. Orta Doğu ve Arapların rüzgarına kapılmış durumda..

Türk dili asimile mi oldu? Peki, ne olmuş? Sonunda kaç kıta, kaç toplum içinde dolaşmış, onların harflerini almış, kıyafetlerini giymiş, yaşam biçimine ve konuşmasına özenmiş. Demişler ki: Budist ol, Japonlaşmış. İslam dinini benimsemiş, Araplaşmış. İran'ı fethetmiş, Farsileşmiş.

Rönesans'ı kaçırmışız. Kılıç ve kalkanın yerini ilim ve fen alınca, dünya siyasetinin yönü değişmiş. Elinde kitap ve bilgi olan milletler, belinde kılıç taşıyan toplumlara üstün gelmeye başlamış.

Dil ve kültür birliği sağlayamayan ülkeler, çökmeye mahkumdur. Bu tür dil birliği sağlayamamış zayıf egemenlikler, Birinci Dünya Savaşı'nda sona erdi. Harıl harıl kitap okuyanlar, matbaayı bile görmezden gelip, eline kitap dahi almadan başka bir kavme özenerek yaşayanlara bunun bedelini ödetti. Hem de büyük acılar çektirerek.

Etrafınıza bir bakın; Selçuklu ve Osmanlı'nın altı yüz yıl boyunca tek bir Türkçe kelime öğretemediği Araplar, son elli yılda İngilizce'yi akıcı bir şekilde öğrenmiş durumda. Asırlarca Türkçe öğretemediğimiz Yunanlar, şimdi İngilizce'yi su gibi konuşuyor. Dört yüz yıl boyunca Türkçe öğretemediğimiz Iraklı ve Suriyeli gençler ise, İngilizlerin yardımıyla Türkleri nasıl yendiklerini torunlarına anlatıyor.

Osmanlı'nın küresel egemenliğini sona erdirenlerin dili küresel hale geldi. Peki biz neden bunu yapmadık? Neden kendi dilimize, inançlarımıza, geleneklerimize, atalarımıza yüzyıllarca sahip çıkmadık? İktidar bizdeyken, neden tebamızın küresel olmayan harflerini benimsedik?
 
Tüm dünyaya Türkçeyi öğretme fırsatımız varken, neden medreselerimizde ve okullarımızda çocuklarımıza Arapça ve Farsça öğrettik? Bizler daha dün tebamız olan Yunan'ın Platon'unu öğrenirken, neden Yunan benim Dede Korkut'umu öğrenmedi?

Ben Arap'ın Halil Cibran'ını, Fars'ın Hayyam'ını öğrenirken; Arap halkları neden Yunus Emre'mizi öğrenmedi? Yüzyıllarca tahakküm ettik, neden okutmadık, öğretmedik? Peki biz bunları ne zaman ve nasıl telafi edeceğiz?
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorum Gönder