KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KALDIRILDI , İYİ DE OLDU !

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ İMZALAYAN AKP ŞİMDİ NEDEN KALDIRIYOR 

İstanbul sözleşmesi , kadın tarafından istismara çok açık bir yasadır , Kadın erkek eşitliğinde kadına pozitif ayrıcalık tanıyan bir sözleşme olamaz ,  erkekler mağdur edilmiyor mu sanıyorsunuz ? Kadın , kocam bana şiddet uyguluyor dedi mi , koca hapı yuttu , çünkü İstanbul sözleşmesi kadının beyanını yeterli ve haklı görüyor .

Kanun'a göre devlet, şiddetten şikâyetçi olan kadına, dilerse çocuklarıyla birlikte barınma imkânı veriyor. 

Süreç sona erene değin maddi yardım sağlıyor. 
İş ve hatta kimlik değişikliği yapmak isterse yardımcı oluyor. 

Şiddet uygulayan erkek hakkında en az bir ay süreyle uzaklaştırma kararı alınıyor.

Peki kadın şiddetine maruz kalan erkek yok mu sanıyorsunuz ?

Kadının yaşam şekline müdahaleyi dahi şiddet gören yasa , erkeğin yaşam şekline müdahaleyi neden şiddet olarak görmez !

Kanun'da muallaklıkta olan bir şiddet tanımı var.
Kocasına kızıp öfkelenen kadın açıyor telefonu emniyete , kocasını apar topar evden artırabiliyor .

Şiddet görme ihtimalini hissettiren her şey fiziksel şiddet ile eşdeğer tutuluyor. 

Hatta ..

Bir örnek vermek gerekirse Aile Bakanlığı’nın bir araştırma raporunda bir erkeğin hanımının kıyafetlerine “karışması” ya da Facebook ve Twitter hesabına “müdahale etmesi” gibi basit nedenler dahi şiddet olarak yer buluyor İstanbul sözleşmesinde .

Bu da her hangi bir fiziksel şiddetin veya tehdidin söz konusu olmadığı durumlarda dahi , aile arasındaki en küçük anlaşmazlık , kadına pozitif ayrıcalık yaratarak adli bir vakaya dönüştürülüyor. 

Devlet direkt ailenin  mahrem alana girerek evin erkeğini suçlu buluyor. 

Bunun da pek sağlıklı sonuçlar doğurmadığı medyaya yansıyan haberlerden görülüyor.

Seyredin Esra Erol!ü
DNA testi az sonra 
Aklınız durur , aklınız !

Ondan sonra gelsin boşanma
Erkek zaten asgari ücret ile çalışıyor
Yüz bin lira maddi tazminat
Ömür boyu nafaka .

Yasa , Kadını koruyor görünüyor !
Lakin erkeği yıkıma sürüklüyor .

Zaten daha düğün borcunu kapatamayan koca , birde tazminat ve ömür boyu nafakaya mahkum ediliyor .

Yahu asgari ücret ile çalışan birine yüz bin lira tazminat , bin lira nafakaya hükmedilir mi ?
Hayatını bitirdin adamın , dünyasını kararttın .

Eşitlik bunun neresinde var 
Bir ay dahi evli kalan bir erkeğin , ömür boyu nafakaya mahkum edilmesi hak da değildir , adalette .

İş aslında bundan sonra çığrından çıkmaya başlıyor .
Kadın asla erkeğin yakasını bırakmıyor
Her altı ay da bir nafaka yükseltme davası açıyor

Karı kocanın maddi durumları ve gelirleri eşit dahi olsa fatura erkeğe çıkıyor , şahsen ben kocasına nafaka ödeyen bir kadına rastlamadım bu güne değin.
Hani , sözüm ona kadın erkek eşitliği . 

Tazminat nedeni ile varsa maddi varlığı elinden alınmış , iş buldu ise de maaşının bir kısmına el konulmuş erkek ne yapıyor .

Çoğu zaman kaderine razı !
Birde boşandığı eski eşinin , kendisinden aldığı tazminat ve nafakayı başka erkekler ile yediğine şahit olursa !

Asıl kıyamet ondan sonra kopuyor 
Dövmeler , hatta cinayetler .

Bu yazı erkekleri mazur göstermek için yazılan bir yazı değildir
Sadece bir durum tespitidir

İstanbul sözleşmesinin kaldırılması bir bakıma iyi olmuştur 

Medeni kanunda acilen düzenlemeler yapılarak Türk İslâm adet ve geleneklerine uygun  yeni bir yada yürürlüğe sokulmalıdır .

Son olarak 

Eleştirim İstanbul sözleşmesine değil , bu sözleşmenin getirdiği hakları  suistimal edenlere .

Bu sözleşme TBBM de tüm partilerin katıldığı ve evet oyu vererek yasalaştırdığı bir madde .

Tek kişi , tek adam , tek bir kararname ile de kaldırdı attı .


Ahmet Atam