Enflasyonun sebebi faiz midir , yükselen döviz fiyatları mıdır |
Ülkesine göre nev'i şahsına münsar bir sorudur , enflasyonun sebebi faiz mi , kur mu sorusu , her ikisininde etkisi vardır , lâkin Türkiye gibi ülkelerde enflasyonun tek sorumlusu iş başında olan iktidarlardır .
Para da öyledir .
Piyasada bulunan parayı emen iki ana faktör vardır , bu gün .
Nedeyse alınan nefesten yüksek miktarda devletin aldığı vergiler .
Vatandaşların da kapitalizmin getirdiği tüketim alışkanlığı dolayısı ile , öz kaynağı olmadığı halde bankadan aldıkları kredilerdir .
Kısaca arzdaki parayı devlet ve bankalar , iki kurum toplamaktadır .
Kamu topladığı paraları verimsiz yatırımlara
Bankalar ise siyaset vasıtası ile yandaşlara verilen ucuz olduğu halde geri dönüşü olmayan kredilere gömmektedir .
Her iki halde de sorumlu il başındaki iktidardır .
Enflasyon döviz kuruna satış yönünde baskı yapılarak düşürülemez
Elinizdeki dövizleri kaybettiğiniz ile kalırsınız .
Kamuda park bahçe gibi yerlere harcanan geri dönüşümü olmayan yatırımlar , üretim ve istihdam alanlarına yönlendirilmeli
Yine kamu harcamalarında haksız sosyal yardım alanlar tespit edilmeli
Bütçe verimli kullanılmalı
Döviz kurunun çıldırmasından korkmamalı
Enflasyonun sorumluları kimler yada nelerdir
- İçeride yeterli üretimi olmayan
- Hammadde olarak dışa bağımlı
- Teknoloji üretmeyen
- Kamuda tasarruf yerine saltanatı tercih eden
- Liyakat yerine sadakate prim veren
- Tüm üretim araçlarını özel sektöre devreden
- Şirket kârlarının vakıflara aktarılan kısmını vergiden düşen .
- Yeterli denetimi yapamayan .
- Vergiyi kazançlardan değil ürün veya hizmet satışından tahsil eden
- Vergi oranlarını yüksek tutan
- Tahsil edemediği vergilere af çıkaran
- Geri dönüşümü olmayan yatırımlarda kredi kullanan .
- Hükümetler enslasyonun baş sorumlusudur.
Enflasyon neden olur
Arz ne kadar düşük , talep ne kadar yüksek ise o mal ve hizmetin fiyatı yükselir .Para da öyledir .
Piyasada bulunan parayı emen iki ana faktör vardır , bu gün .
Nedeyse alınan nefesten yüksek miktarda devletin aldığı vergiler .
Vatandaşların da kapitalizmin getirdiği tüketim alışkanlığı dolayısı ile , öz kaynağı olmadığı halde bankadan aldıkları kredilerdir .
Kısaca arzdaki parayı devlet ve bankalar , iki kurum toplamaktadır .
Kamu topladığı paraları verimsiz yatırımlara
Bankalar ise siyaset vasıtası ile yandaşlara verilen ucuz olduğu halde geri dönüşü olmayan kredilere gömmektedir .
Her iki halde de sorumlu il başındaki iktidardır .
Enflasyon döviz kuruna satış yönünde baskı yapılarak düşürülemez
Elinizdeki dövizleri kaybettiğiniz ile kalırsınız .
İlk yıllar inanılmaz bir maliyet çıkaracak , lâkin zamanla düzene girecektir
Enflasyonu düşürmek için yapılması gerekenler
Faiz ; kesinlikle sıfıra yakın bir yerlere çekilmeli , bu esnada kur fırlayacak üretiminde hammadde olarak ithal ürün kullanılan girdilerde oldukça yüksek bir maliyet enflasyonu oluşacak , enerji için yapacak pek bir şey yok , lakin ithal ürünlerin muafilleri hızla yurt içinde üretilerek zamanla fiyatlar yerine oturacaktır .- Tasarruf
- Üretim :
- Denetim;
- Vergi reformu
Tam liberal ekonomi sistemi derhal terk edilmeli
Nedeni ise özel sektör yatırımcılarının böyle bir dönemde yatırıma sıcak bakmayacağı , zaten yatırım yapan firmalar da , kendi öz kaynakları yerine , devlet bankalarından aldıkları kredileri kullanmakta olup bu maliyetleri yatırım ve işletme giderlerine maliyet olarak eklemekte .Kısaca Cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanan karma ekonomi sistemine geçmeli
Kamuda park bahçe gibi yerlere harcanan geri dönüşümü olmayan yatırımlar , üretim ve istihdam alanlarına yönlendirilmeli
Yine kamu harcamalarında haksız sosyal yardım alanlar tespit edilmeli
Bütçe verimli kullanılmalı
Döviz kurunun çıldırmasından korkmamalı
Almanya dünyadaki en çılgın enflasyonu yaşayan ülkelerden biridir , ya bu gün ..
Türk ekonomisi gerek siyasilerin ve gerekse halkın bir bedel ödemeden sihirli bir değnek gibi düzelmesinin mümkünatı yoktur .
Üretim için ise , teknoloji , iş gücü ve sermaye gerekmektedir .
Bu aşamada özel sektörden vefa gelmez , öyleki sermayelerini bile yurt dışına kaçırır .
İş gücü var , teknoloji de bulunur , ya sermaye .
Aslında o da var lâkin devletin değil , özel sektör ve kişilerin elinde
Devlet bir an önce moratoryum ilan ederek , dış borçlarını yeniden , konsolidasyon ile de iç borçlarını bir düzene sokarak .
Yeni bir servet vergisi düzenlemesi yaparak üretim seferberliği için kaynak yaratmalı .
Kaynağı borç olan yada olmayan her yatırım ülkeye enflasyon olarak geri döner .
Türk halkı en az on yıl bu tür sıkı önlemlere katlanmaya kabul eder mi , elbette etmez .
Lakin bu tür önlemlerin uygulanabilmesi için Sn Erdoğan , bu gün için her ne kadar tek adam yada diktatör diye adlandırılsa da , bir anlamda uygulama gücü olduğu için şanstır .
19 Kasım 1923'te 1 Amerikan Doları 4,2 Trilyon Alman Markı oldu. Ocak 1922'de 1 Mark'a satın alınabilen bir içkinin fiyatı, Kasım 1923'te 192 Milyon Mark'a yükseldi. Bazı bölgelerde alışverişte trampa usulüne dönülmüştü.
Türk ekonomisi gerek siyasilerin ve gerekse halkın bir bedel ödemeden sihirli bir değnek gibi düzelmesinin mümkünatı yoktur .
Enflasyonu düşürmek için üretim ekonomisi.
Üretim için ise , teknoloji , iş gücü ve sermaye gerekmektedir .
Bu aşamada özel sektörden vefa gelmez , öyleki sermayelerini bile yurt dışına kaçırır .
İş gücü var , teknoloji de bulunur , ya sermaye .
Aslında o da var lâkin devletin değil , özel sektör ve kişilerin elinde
Devlet bir an önce moratoryum ilan ederek , dış borçlarını yeniden , konsolidasyon ile de iç borçlarını bir düzene sokarak .
Yeni bir servet vergisi düzenlemesi yaparak üretim seferberliği için kaynak yaratmalı .
Kaynağı borç olan yada olmayan her yatırım ülkeye enflasyon olarak geri döner .
Türk halkı en az on yıl bu tür sıkı önlemlere katlanmaya kabul eder mi , elbette etmez .
Lakin bu tür önlemlerin uygulanabilmesi için Sn Erdoğan , bu gün için her ne kadar tek adam yada diktatör diye adlandırılsa da , bir anlamda uygulama gücü olduğu için şanstır .
Yorum Gönder