AHLAKİ ÇÖKÜŞ NASIL OLUR - Kendime Yazılarım

AHLAKİ ÇÖKÜŞ NASIL OLUR


Ahlaki çöküş nasıl olur
Ahlaki çöküş nasıl olur 



Ekonomik çöküşler her daim ardından ahlaki çöküşü de berberinde getirir, Türk insanı olarak çok yakın tarihte ekonomik çöküş yaşayan komşularımızda gördük çünkü, satacakları tek şey kalmıştı, sattılar.

Ahlaki çöküş kapıda mı 

Bir düşünür söylemiş, Ahlaki çöküş içinde olan toplumlar, kendi aralarından sistemi sarsan liderler seçerler, diyor, ne kadar doğru bir söz, ahlaki çöküşün ve ardından siyasi ve ekonomik çöküş kendiliğinden geliyor zaten.
Peki ahlak nedir?
Ahlak, içinde yaşanılan toplum tarafından kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığıdır, a
hlaki çöküş Terimi genellikle 
  • Kültürel
  • Dini
  • Dünyevi ve felsefi topluluklar tarafından, insanların çeşitli davranışlarının yanlış veya doğru oluşunu belirleyen bir yargı ve ilkeler sistemi veya inancı için kullanılır.

Sosyal medya ile ahlak yeniden biçimlendiriliyor.

Ülkemiz hatta dünya, sosyal medya itelemesi ile yeni bir sözüm ona ahlaki yükseliş dönemine girdi 
Kendi ahlaksızlığına kılıf bulmaya çalışanların sığındığı bir liman olan sosyal medya, dünya insanlarını sosyal medya sayesinde yeni bir ahlâki anlayışa doğru yönlendiriliyor
Su-i misal, misal olmaz derler.
Lakin toplumun önüne her gün konmakta olan insanlık onurunun kaldıramayacağı dramlar dahi, kurbağa testi gibi sosyal medya ve basında verilerek basitleştirilip güncelleştiriliyor, bu yolla insanlara sanki yeni bir ahlaki kavram getirilmeye çalışılmaktadır 

Bazıları için ahlaki çöküş yoktur.

Siz eğer ki kafanıza ahlaksızlığı koymuşsanız
Dünyanın en mükemmel şekliyle yönetilen ülkesinde bile pisliğinizi ortaya dökersiniz.
Hamurunuz kötüyse yapılacak bir şey yok. 
Hiçbir fırın sizi düzeltmez.
Platon der ki!
Hiçbir insanın keyfince çalma ve öldürme yeteneğine sahip olmanın çekiciliğine karşı koyamaz.
Bütün insanlar, ayartılabilir.
Ahlak, dışarıdan dayatılan bir sosyal kurgudur.
Bir anlamda hepimiz birer hayvanız. 
Bu hayvani güdülerimizi sadece içinde yaşadığımız toplumun ortak ilkeleri törpüleyebilir.
Bir Afrika kabilesi bile otları kullanarak etek yapıp mahrem yerlerini örtüyorsa bunun bir sebebi olmalı
Hırsızlık yaygınsa, bunun sebebi toplumun caydırıcı cebri yoktur demektir.
Torpil çok yaygınsa toplum bunu normal karşılıyor demektir.
Fiziksel şiddet yaygın bir çözümse, o toplum konuşmayı bilmiyor demektir.
Hayvani güdülerimizden kurtulamayız ancak rasyonel bireyler olmayı kabul edersek ve bu bireyler bir çoğunluk oluşturursa " ortak çağdaş ilkeler " yaratarak toplumda ideal bir bireyin hangi davranışlardan sakınması gerektiğini belirleyebiliriz.
Biz bir hayvanız iki ayaklı.
Bunu unutmayın.
Aç kaldığımızda birbirimizi bile yiyebiliriz.
Nazi kampından kurtulanların belgesellerini izleyin.
Nazi toplumu da bir insan topluluğuydu.
Çokta eski değil sadece 75 yıl önce oldu bu olaylar.

Ahlaki çöküşte Din ve ahlak

Toplum dinlerden uzak olmalı ve toplumun büyük çoğunluğu tarafından kabul görmelidir.
Dinden uzak derken asla ve kata dinlerin kötü olmasını söylemiyorum.
  • Cebir burada Allah korkusu değil
  • İnsanoğlu cebri hukuktan korktuğu kadar Allah'tan korkmaz çünkü
  • Korkan görünür, korkmaz 
  • Hukuki yaptırım olmalıdır.
  • Hukuk ile toplumun ahlakı orantılı şeylerdir.
  • Biz vergilerimizi tanrıya değil devlete veriyoruz.
  • Ben vergimi ödeyeceğim
  • Devlet cebirle beni koruyacak. 
  • Malımı
  • Sağlığımı
  • İnsanlığımı
  • Namusumu koruyacak, aynı zamanda hukuku iyi kullanarak benim hayvanlığımı törpüleyecek. 
Bu olayın olması için toplumun kendisinin düzelmesi gerekir,
Yani hepimizin.

Ahlaki çöküşün müsebbipleri kimlerdir

Ekonomik çöküşün sorumlusu kimse odur.
Çünkü bir ülkede ekonomi çökerse hemen sonrasında ilk olarak ahlak çöker.
Bunun tek bir sebebi yoktur zira ahlaki çöküş, geniş etki bulan ve birden fazla sebepten kaynaklanan bir durumdur.
Lakin en belirgin ve en elle tutulur sebeplerinden bir tanesinin popüler kültür etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Gerek ana akım medya,
Gerekse de sosyal medya üzerinden, kişinin kendine, yaşadığı topluma ve ülkesine duyduğu saygıyı kademeli bir şekilde yok eden ve bunun yok edilmesini meşrulaştıran bir sistemin söz konusu olduğunu görebilmek çok zor değil...
Ahlak öylesine çökebilen bir kavram değildir. 
İnsanlığın var oluşuyla ve insanın düşünebilmesiyle birlikte ortaya çıkmış ve sürekli değişim geçirmiştir,
Hala da değişmeye devam etmektedir ve insanlığın sonuna kadar da değişmeye devam edecektir.
Ahlak, Ekonomik sebeplere bağlanana kadar birtakım orantısız tezatların, zamansız bir araya gelişlerinin hazırladığı zemindir.
Yaşa, konuma veya gelire uymayan durumlar, çöküşün zeminini oluşturuyor.
Kişilik ve benlik algılarının tam oturmadığı bünyelerde olumsuz davranışlar kolayca kabul görüp yaygınlaşıyor.

Dinler ahlak oluşturmuyor

Söylemeye korkuyorum ama yine de söyleyeyim, ahlaki çöküşte Din'in yeri de yadsınamaz
Çünkü din ahlak oluşturamıyor
Tabu oluşturuyor, korku oluşturuyor.
Lakin ahlak oluşturamıyor.
İnsanı objektif düşünmeden uzaklaştırıp, akılcı karar vermek yerine, tabulara uygun karar vermeye yönlendirir.
  • Adam öldürmek,
  • Hırsızlık yapmak,
  • Tecavüz etmek gibi en kaba suçlara karşı durmak bir ahlaki duruş değil sadece semboldür.
Hiçbir din adam öldürmek sevaptır diyemez zaten.
Ancak detaya indiğimizde iki yetişkinin nikahsız cinsel ilişkisini en büyük günah olarak gören bir din
Küçük kız çocukları ile evlenmeyi mübah görebilir.
Bir dinde bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmesi normal karşılanırken.
Başka bir dinde bir kadının birden fazla erkekle evlenmesi normal görünebilir.
Dinlerin ahlak oluşturmadığı savını özetlediğime göre Türkiye'nin durumuna gelebiliriz, 
Türkiye de toplumun tüm ahlaki normları hukuka akla vicdana göre değil tabi ki dine göre oluşmuş durumda.
Bu nedenle ahlak konusu açıldığında cinsel ilişki özgürlüğü hasebiyle batıyı ahlaksızlık ile suçlamak çok kolay ve çok hoşuna gidiyor insanların.
Ancak 
  • Sıra beklerken birinin önüne geçmek de ahlaksızlıktır,
  • Kamuda torpil istemekte ahlaksızlıktır,
  • Trafik'de ambulansın peşine takılmak da ahlaksızlıktır,
  • Ticarette her önüne geleni kazıklamak da ahlaksıztır .
Ve daha onlarca ahlaksızlık yazılabilir.
Tüm bunları kolayca yapabiliyoruz.
Çünkü inancımızda bunları net şekilde ret eden ayetler yok. Dolayısıyla dini büküyoruz.
Tabi ki inançlı insanlar dinin tüm bunlara da yasak koyduğunu söyleyebilir, ancak kesin ifade olmadığı için bu esneklik suça teşne bir hal alıyor, dindarlık her daim ahlaklı olmayı getirmiyor maalesef

Ahmet Atam


0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun