EVLENECEK GENÇLERE 32 FARZDAN ÖNCE EVLİLİĞE MADDİ MANEVİ HAZIR OLUP OLMADIĞI SORULMALI
Geçen gün haberleri izliyorum bir TV kanalında, DİE verilerine göre boşanmalar bir önceki yıla göre %90 oranında artmış, inanılır gibi bir rakam değil, sosyal bir facia bir yıkım bu denli boşanmaların artması, hangi konuda anlaşamazlar neyi paylaşamazlar anlamak mümkün değil, bir kaç ay aynı evde kapalı mekanlarda kalmak, karı koca arasında evliliklerin sorgulanmasına neden olmuş demek ki. Hiç bir aşk ömür boyu devam etmeyebilir, aşkın ve sevginin yerini zaman geçtikçe saygı ve arkadaşlık alır, sevgimizi yitirsek de saygımızı da mı kaybediyoruz ki her şeyi kolaylıkla yakıp yıkıyoruz,
Hem maddi hem manevi anlamda bir yuva kurmak günümüzde öyle zor ve maliyetli ki, nasıl bu kadar kolay yıkmaya cesaret edebiliyor gençler, inanılmaz.
Ya o annesi, yada babaya hasret aile huzuru ve mutluluğundan ırak kalacak el kadar bebelerin gözlerindeki hüzün, yaşamlarındaki dramı, nasıl göze alabiliyorlar
Bu kadar mı bencil olduk !
Bu kadar mı bireysel rahatımıza düşkün insanlar olduk,
Anlaşılan o ki
En güzel ve uyumlu eşler bizim nesil ile beraber son bulmuş .
Nedir öne çıkan
Bireysel özgürlüğün nispeten kısıtlanıyor olması mı ?
Maddi yetersizlikler mi ?
Hayatı ve geleceği birlikte paylaşmanın isteksizliği mi?
Salon mu dar geliyor
Yatak odaları mı ?
Evlilik bireysel değil, birlikte geçirilecek bir hayata verilen ön sözdür, acısıyla tatlısıyla
Evlilik yaşayacağınız olumsuzlukların üzerini örtmektir yada düzenlemeye çalışmaktır, kaşıyarak kanatmak değil
Evlenecek olanlara sorulacak soru 32 farz değildir, hayatı birlikte yaşama azminin olup olmadığını tespite çalışmaktır
Evlilik kadın için ekonomik getiri, erkek için hizmetçi ve halayık aramak da hiç değildir.
Nikah memurlarının yetki ve selahiyetlerinimi arttırsak, ki, evliliğe yeterli olmayanların akitleri yapılmasın
Evlilik kursları mı açsak !
Gençler siz evlilikten neler bekliyorsunuz ?
Ehil olmayanların evlilik yapması engellense
Bu günün zamane gençlerine zerre acımıyorum
Bir şekilde yeni bir hayat kurabilirler,
Ya o küçücük sabiler
Üç günlük hevesin kurbanları el kadar bebeler
Onlar sıcak bir aile ortamını bir daha nasıl bulacaklar
Dedelerin kucakları ninelerin şefkati
Her bayram bu sabilere zehirdir zehir
Anne babaları ayrılmış çocukların aile hayatına bakışları nasıl olacak dersiniz
Ya toplum içinde uyumları
Ve bu tür toplumların sosyolojik gelecekleri
Bu türlü fecaatleri dinledikçe yaşadıkça yüreği naif olan yakınlarının kalpleri heder oluyor
Evet
Evlilik yatak odası değildir sadece, hayatı birlikte yaşamayı kabulleniştir
Annesini, anne
Babasını, baba görmektir eşinin.
Kendini, eşinin gururunu haysiyetini malını mülkünü korumaya adamaktır evlilik
Onunla ağlayıp, onunla gülebilmektir
Evliliğe ehil olmayanları belirleyen bir kurum olmalı, bu kurumdan icazet almayanların toplumun geleceği açısından evliliği onaylanmamalı
Ne demiş şair
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil
Dinleyen yok ki , duygular düşünceler dile değil kaleme yazıya vuruluyor artık .
Dinleyen yok ki , duygular düşünceler dile değil kaleme yazıya vuruluyor artık .
Yorum Gönder