Gıda terörizmi nedir?
Gıda terörizmi, çeşitli atık maddelerden lezzetli gıdalar üretme sanatı olarak tanımlanabilir. İnsanlar sadece silahlarla değil, tükettikleri gıda maddeleriyle de hayatlarını kaybedebilirler. Bilinçli olarak insan sağlığına zararlı gıdaları satmak, kasten işlenmiş bir cinayet olarak görülebilir. Hırsızlık, yalnızca değerli eşyaların çalınması değil, aynı zamanda insanların sağlığının çalınması anlamına da gelir. Gıda teröristleri, hem hırsız hem de katil olarak kabul edilebilir ve bu suçlar için yargılanmalıdırlar. Bu nedenle, Türkiye'de acilen bir gıda polisi kurulmalıdır.
Gıdada Tağşiş Taammüden Cinayet:
Peki, adam taammüden cinayete teşebbüs etmiş, hatta bu yolda kitlelerin sağlığını kaybetmesine hatta ölmesine sebep olmuş.
Kader deyip geçelim mi?
Yoksa cinayete teşebbüsten yargılayalım mı ?
Öldükten, sağlığını kaybettikten sonra, müsebbiplere ceza vermişsiniz,
Peki bu gideni geri getirir mi ?
Uğranılan zararın telafisi olur mu ?
Bu tür işlere tevessül edenler gıda teröristleridir, ve dahi bir terörist gibi muamele görmelidirler.
Ve dahi İşlenmiş gıda maddelerinin ki, burada taze meyve sebze hariç tamamında oluyor .
Geçenlerde bir aile büyüğünün evinde yemeğe davet edildik.
Hayatımda yediğim en kötü eti gördüm.
Nasıl olsa yaşlı gözleri görmez, dilleri tadı anlamaz diye ne idiği belli olmayan et benzeri bir şeyi kakalamışlar
Ev sahibine saygımızdan etin tamamını bitirmek zorunda kaldım, öyle kötü bir et idi ki, ne lezzet ne de etin kokusuna sahipti, bir nevi tahşiş yapıldığı çok açıktı .
Belki uzun bir müddet bir daha et ürünü yemeyeceğim, yiyemeyeceğim .
Burada sadece kasapları suçlamak istemiyorum
Suçlayamam da
Bu hayvan hangi ortamda kapalı kaldı
Bu hayvan ne ile beslendi, ne yedirildi
Bu hayvan kesildikten sonra etleri üzerinde ne gibi bir tahşiş uygulandı
Tüketici olarak bunları bizi takip edip bilmemiz hiç mümkün değildir.
Sırf maliyeti düşürmek ve sürüm yapmak adına içine farklı ürünlerin karıştırılarak yapıldığı son dönemde artık alıştığımız, bunu yapanlara terörist, vatan haini muamelesi yapmamız gerekirken, görmezden gelmeye yavaş yavaş alışmaya alıştırılmaya çalışıldığımız terörizmin farklı bir ayağı gıda terörizmi
Gıda teröristlerin üzerine gidilerek halk bilinçlendirilmeye çalışıldı bir ara , Uğur Dündar'ın yaptığı bu idi, gel gör ki önüne geçilemedi ve geçilemeyecekte.
Halk bilinçlensin demekle olmuyor, Beylik laflar etmek ve toplum bilinçlensin demek çok kolay, çözüm üretmek yerine her zaman yaptığımız gibi işin kolayına kaçmak .
Asıl mesele gıda terörünü önleyecek, bunu sağlayabilecek kurumların olmayışı Üniversitelerde hala gereksiz bilgilerin öğrencilere sunulduğunu biliyoruz
Bir gıda mühendisi bile mezun olduktan sonra öğrenebiliyor bir çok şeyi.
Üniversitelerde bu mantalite olduktan sonra halk bilinçlense n'olur.
Belediye Zabıtaları tağşişi önlemeye yeterli mi?
Belediye zabıtalığı işlevini yitirdi.
Diyeceksiniz ki belediye zabıtaları var
Eskiden sinemalarda sigara içenleri kovalardı zabıta memurları, şimdilerde ise el arabası ile satış yapan garibanları, mantaliteleri, bilgi birikimleri, sadece zayıfa kaba kuvvet göstermek ile sınırlı olan bir yapıdan ne beklersiniz ki.
Aslında il ve ilçelerde halk sağlığını korumak adına belediye ve zabıtanın asli görevi lâkin gerek partizanlık ve gerekse küçük yerlerde hısımlık tanışlık yüzünden sağlıklı bir sonuç vermiyor,
Günümüzde zabıtaların gücü sadece gariban seyyar satıcılara yetiyor.
Sonuç
Türkiye'de önleyici sağlık, ve halkın aldatılmaması dolandırılmaması amacı ile gıda polisliği birimi kurulmalı .
Sadece gıda mühendislerinin görev alabildiği
Yiyecek ve içecek sektörünün her kademesinde direk müdahil olabilecek gıda mühendisleri ve gıda teknisyenleri .
Türkiye'nin o kadar çok sorunları var ki, sanki gıda polisliğe bir lüksmüş gibi görünebilir.
Lakin gidin bakın hastanelere
Sıra alamıyorsunuz
Alsanız boş yatak yok
Tedavi olamıyorsunuz
Ve hastalıkların bir kısmı ne yediğimiz, nasıl yediğimiz ile direk ilgili.
Gıda polisliğe bir nevi kendi açısından da önleyici sağlıktır.
Okuduğunuz için teşekkür ederim
Ahmet Atam
Yorum Gönder