Spinoza ve Tanrı tasavvuru: |
Spinoza ve Tanrı tasavvuru:
Bu düşünceye göre, Tanrı her şeyi içerir fakat her şeyi idare etmez. Tanrı, evrenin yasalarına bağlıdır ve insan iradesine ya da dualarına karışmaz. Spinoza'nın Tanrısı kişisel, seçici, adil ya da merhametli değildir; o, var olan ve olması gereken tek varlıktır.
Spinoza'nın tanrı anlayışı
Spinoza'nın Tanrı anlayışı, onun felsefesinin temel taşıdır. İnsanları ve diğer varlıkları, Tanrı'nın sınırsız niteliklerinin sonlu tezahürleri olarak görür. Bu tezahürler, Tanrı'nın özünden kaynaklanmıştır, ancak onunla özdeş değildirler. Spinoza'ya göre, insanların özgürlüğü ve mutluluğu, Tanrı'nın özünü ve yasalarını kavramakla elde edilebilir. Duygulara ve önyargılara değil, aklın gücüne güvenilmesi gerektiğini vurgular. Spinoza'nın felsefesi, mantıklı bir etik ve politik düşünceyi öne sürer.
Spinoza'nın Tanrısı, günümüzde hala tartışma konusu olup ilgi çekmektedir. Hem ateistler hem de teistler tarafından eleştirilen bu kavram, aynı zamanda takdir edilmiş ve etkilemiştir. Spinoza'nın Tanrısı, modern bilim ve felsefenin evrimine önemli katkılar sağlamıştır. Ayrıca, insanların doğa ve kendileriyle olan ilişkilerini sorgulamalarına vesile olmuştur.
Spinoza, 17. yüzyılın üç büyük filozofundan biri olarak anılır ve Fransız Descartes ile birlikte, 'Spinoza'nın Tanrısı' kitabında Tanrı'nın doğasını şu şekilde açıklar:
Spinoza'nın Tanrısı ne der:
- Her daim dua etmeyi ve her daim pişmanlıklarla boşuna göğsüne yumruk atmayı bırak! senden Yapmanı istediğim tek şey dünyaya çıkıp, hayatının tadını alabildiğine çıkarmandır senden, eğlenmeni, şarkı söylemeni ve senin için yaptığım her şeyin sonuna kadar tadını çıkarmanı istiyorum.
- Kendi inşa ettiğin tapınaklara gitmeyi de bırak, tapınakların benim evim olduğunu söylüyorsun!
- benim evim her yerde, dağlarda, ormanlarda, nehirlerde, göllerde, plajlarda ve daha çok senin kalbindedir.
- Yaşadığın bu sefil hayatın için beni suçlamayı da bırak artık
- Ben sana hiçbir zaman yanlış bir şey olduğunu ya da günahkâr olduğunu ya da cinselliğinin kötü bir şey olduğunu söylemedim ki! benim sesimi nereden duydun o yüzden başkalarının seni inandırdıkları her şey için sakın beni suçlama.
- Benimle hiçbir ilgisi olmayan ve hiç anlamadığın halde sözde kutsal saydığın yazıları okumayı da bırak.
- Bir gün doğumunda eşsiz bir manzarada yakın arkadaşlarının dostluğunda küçücük bir çocuğun gözlerinde beni okuyamıyorsan, daha yazının icat edilmediği devirlerde benim adıma yazıldığı iddia edilen hiçbir kitaplarda beni bulamazsın hiç boşu boşuna arama!.
- Evet, bana güven, tamam da! lakin her şeyden önce kendine güven ve her şeyi benden istemeyi bırak artık bana işimi sen mi öğretecek, nasıl yapacağımı sen mi söyleyeceksin?
- Benden korkma çünkü ben ne öcüyüm nede seni yargılıyorum
- Ben, seni eleştirmiyorum bile.
- Sana hiç sinirlenmiyorum.
- Seni rahatsız da etmiyorum.
- Ve asla seni cezalandırmıyorum, cezalandırmayacağım.
- Beni sevmen yeterlidir, o kadar.
- Benden boşu boşuna özür dilemene gerek yok.
- Çünkü senin affedilecek bir şeyin yok.
- Neden mi, eğer seni ben yarattıysam.
- Ben seni özgür irade vererek yarattım.
- Benim sana verdiğim akıl ve iradeyi kullanarak yaşıyorsan, ben seni nasıl suçlayabilirim?
- Ve ben, seni sen olduğun için nasıl cezalandırabilirim? bir yaratıcı olarak bunu nasıl yapabilirim?
- Ve sen, her türlü emirleri unut şimdiye dek duyduğun her türlü yasayı unut bunlar seni yanıltmak, manipüle etmek için, seni kontrol etmek için, senin suçluluk duymanı sağlamak, isteyenlerin, seni koyun gibi gütmek isteyenlerin bir kurgusudur.
- Sen sen ol, bunların hiçbirine inanma, başkalarının değil, sadece kendi aklını kullan.
- Kendine her daim saygı göster ve kendin için istemediğin hiçbir şeyi başkalarına da yapma.
- Benim senden tek istediğim şey hayatına dikkat etmen, çünkü yaşadığın tekrarı olmayan bu hayat ne bir test ne bir basamak ne bir adım ne bir prova ne de cennete giden bir yoldur.
- Ben seni tamamen özgür kıldım ödül yok ceza yok, günahlar yok, erdem yok, kimse bir skor taşımıyor ve kimse kayıt tutmuyor, sadece sevgi var.
Lakin hayatında bir cennet veya cehennem yaratmak için seni kesinlikle özgür bırakıyorum.!
Cennet de Cehennem de senin yarattığın ve yaşayacağın bir dünya
Bu hayatından sonra da ne olup olmadığını söyleyemem sana, ama sana çok değerli bir tavsiye verebilirim;
Sanki bu hayattan sonra başka hiçbir şey yokmuş gibi gönlünce yaşa, Şöyle düşün.
- Bu hayat senin zevk alman, sevmen ve var olman için vardır, mutlu olman için vardır
- Eğer ki bir şey varsa, ya da olacaksa orada da sana iyi mi kötü mü diye sana soracağım tek şey var beğendin mi? eğlendin mi? en çok neyi beğendin?
- Yaşamında ne öğrendin ve hangi güzel işleri yaptın olacaktır.
- Hem bana inanmayı da bırak, inanmak tahmin etmektir, hayal etmektir.
- Ben, bana inanmanı istemiyorum, beni kendinde hissetmeni istiyorum.
- Sadece beni sevmen yeterli diyorum
- Övülmekten çok sıkıldım, teşekkür duymaktan ise bıktım.
- Bana karşı minnettarlık hissediyor musun?
- Bu minnettarlığı, kendine, sağlığına, ilişkilerine ve dünyaya göz kulak olarak ifade et
- Her daim İzlendiğini mi hissediyorsun? öyleyse neşeni ifade et! bilesin ki, beni övmenin doğru yolları bunlardır.
- Boşu boşuna işleri zorlaştırmayı da bırak ve benim hakkımda başka birilerinin öğrettiklerini de papağan gibi tekrarlamaktan vazgeç.
- Senin emin olabileceğin tek şey burada olduğun ve yaşadığındır.
- Çevrene bir bak, nitekim bu dünya sonsuz harikalarla doludur.
- Etrafına her baktığında beni görecek ve beni hissedeceksin.
- Senin, neden daha fazla mucizeye ihtiyacın var ki?
Beni dışarıda arama, ararsan da bulamazsın, beni sadece ve sadece kendi içinde bulursun.
Yorum Gönder