Türkiye İç Savaşa Gider Mi?
Son yıllarda Türkiye'de yaşanan gelişmeler, bazı kesimlerde "Acaba iç savaş mı çıkacak?" korkusunu uyandırıyor.
Türkiye'de İç Savaş Olasılığı. Bir Distopya Senaryosu
Ülkeye adeta vizeyle giren(!) milyonlarca mülteci, demokrasinin adeta "gelişerek" tek adam sistemine evrilmesi, muhalefetin özgürce (!) konuşabilmesi gibi "olağan" durumlar, halk arasında gerginliği artırıyor.
Peki, gerçekten bir iç savaş tehlikesi var mı? Yoksa bunlar sadece komplo teorisi mi?
Ülkeye hızla gelen mültecilerle ilgili kaygılar, bazı vatandaşları huzursuz etmiyor değil. Neticede, birçok ülkede olduğu gibi, bizim ülkemizde de mülteciler "mükemmel" bir entegrasyon sürecinden geçiyor.
Mülteciler: Türkiye'nin Yeni Sahipleri Mi?
Ülkeye hızla gelen mültecilerle ilgili kaygılar, bazı vatandaşları huzursuz etmiyor değil. Neticede, birçok ülkede olduğu gibi, bizim ülkemizde de mülteciler "mükemmel" bir entegrasyon sürecinden geçiyor.
Dil bilmeden, iş bulmadan, devletten maaş alarak uyum sağlamaya çalışıyorlar.
Halkın bazı kesimleri, bu durumu "demografik değişim ve asimilasyon" olarak yorumlarken, bazıları ise "misafirperverliği abartıyoruz galiba" diyor.
Türkiye, demokrasi konusunda dünyaya örnek olmaya devam ediyor.
Tek Adam Rejimi ve Demokratik Özgürlükler (!)
Türkiye, demokrasi konusunda dünyaya örnek olmaya devam ediyor.
Seçimler yapılıyor, halk sandığa gidiyor ama sonuçlar "önceden belli olduğu için" kimsenin sürpriz yaşamaması sağlanıyor.
Basın hürriyeti ise zirvede!
Öyle ki, herhangi bir muhalif gazeteci istediği haberi (!) yapabilir; tabii ki ertesi gün gözaltına alınmayı göze alıyorsa...
Muhalefet liderleri ise diledikleri gibi açıklama yapabiliyorlar.
Muhalefet liderleri ise diledikleri gibi açıklama yapabiliyorlar.
Yeter ki ifadeleri "ülkenin bekasını tehdit edecek şekilde" olmasın!
Haliyle, muhalif görüşlerin kısıtlanması ve basına getirilen sansür "hiç kimseyi rahatsız etmiyor."
Tüm bu gelişmeler karşısında halk, durumu "büyük bir olgunlukla" karşılıyor.
Halkın Tepkisi ve İç Savaş Senaryoları
Tüm bu gelişmeler karşısında halk, durumu "büyük bir olgunlukla" karşılıyor.
Ekonomi düzelmiyor, özgürlükler kısıtlanıyor, mültecilerle demografik yapı değişiyor ama halk tepkisini yalnızca sosyal medyada birkaç esprili tweet atarak gösteriyor.
Çünkü biliyoruz ki, fazla tepki göstermek, "şefkatli bir uyarı" almanıza sebep olabilir.
İç savaş senaryoları bir yana, halkın büyük bir çoğunluğu sabır ve tevekkül içinde bekliyor. Herkesin aklında tek bir soru var: "Acaba sabrın sonu selamet midir, yoksa felaket mi?"
İç savaş senaryoları bir yana, halkın büyük bir çoğunluğu sabır ve tevekkül içinde bekliyor. Herkesin aklında tek bir soru var: "Acaba sabrın sonu selamet midir, yoksa felaket mi?"
İç Savaş Çıkar mı, Çıkmaz mı?
Gerçekçi olmak gerekirse, Türkiye'de kısa vadede bir iç savaş çıkması pek olası görünmüyor. Çünkü bu ülkede insanlar "çile çekmeye" alışkın!
Ancak uzun vadede, halkın ekonomik sıkıntılarla boğuşması, demografik yapının değişmesi ve demokratik hakların daha da kısıtlanması bir kırılma noktasına yol açabilir.
Ama merak etmeyin!
Bizler her şeyin "mükemmel olduğu" bir ülkede yaşıyoruz.
Özgürlüklerin dibine vurduğumuz, ekonomimizin şahlandığı, herkesin kardeşçe yaşadığı bu güzel ülkede ne iç savaş çıkar ne de kaos olur.
Sadece, bazen gerçekleri konuşmak biraz zor olabilir...Sonuç:
Mülteci krizi ve demokratik hakların askıya alınması, Türkiye’yi iç savaşa sürükler mi?
Göçmen kuşlar uçtu, yorgun kanatlarla,
Sınırlar açıldı, umut dolu bağırlarla.
Lakin sofralar dar, gönüller de öyle,
"Misafir" dediler, lakin bakışlar öfkeyle.
Tek adam, gölgesi uzar her bir yana,
Demokrasi masalı, dönüşür yalana.
Basın suskun, kalemler kırık,
Hakikatler kayıp, vicdanlar yaralı.
Muhalefet, üç maymunu oynar durur,
"Birlik" derler, lakin sesleri kısık.
Halkın öfkesi birikir, sabır taşar,
Kardeş kardeşe düşman, kinler coşar.
Sokaklar karışır, sesler yükselir,
"Vatan elden gidiyor!" çığlıkları duyulur.
Tarih tekerrür mü eder, yoksa bir oyun mudur?
Kaynayan kazan patlar mı, yoksa gerilim mi durulur?
Türkiye’nin ‘Kusursuz’ Dengesi!
Mülteci krizi ve demokratik hakların askıya alınması, Türkiye’yi iç savaşa sürükler mi?
Cevap: "Elbette sürükler!
Ama sürükleyemez çünkü devletimiz her şeyi kontrol ediyor…
Ya da etmiyor?
Karıştırdık galiba!"
Bu ülkede "tehlike", ancak resmi izinle var olabilir.
Bu ülkede "tehlike", ancak resmi izinle var olabilir.
O yüzden rahat olun! "Huzur ve sükûn" için biraz daha mülteci, biraz daha baskı…
Ne de olsa, "Türkiye’ye yakışır" bir gelecek için!
Bu makale, Türkiye’nin güncel siyasi ve toplumsal dinamiklerine ironik bir bakış sunmayı amaçlar. Gerçekler abartılı ve mizahi bir dille ele alınmıştır.
Bu makale, Türkiye’nin güncel siyasi ve toplumsal dinamiklerine ironik bir bakış sunmayı amaçlar. Gerçekler abartılı ve mizahi bir dille ele alınmıştır.
Kaynayan Kazan
Göçmen kuşlar uçtu, yorgun kanatlarla,
Sınırlar açıldı, umut dolu bağırlarla.
Lakin sofralar dar, gönüller de öyle,
"Misafir" dediler, lakin bakışlar öfkeyle.
Tek adam, gölgesi uzar her bir yana,
Demokrasi masalı, dönüşür yalana.
Basın suskun, kalemler kırık,
Hakikatler kayıp, vicdanlar yaralı.
Muhalefet, üç maymunu oynar durur,
"Birlik" derler, lakin sesleri kısık.
Halkın öfkesi birikir, sabır taşar,
Kardeş kardeşe düşman, kinler coşar.
Sokaklar karışır, sesler yükselir,
"Vatan elden gidiyor!" çığlıkları duyulur.
Tarih tekerrür mü eder, yoksa bir oyun mudur?
Kaynayan kazan patlar mı, yoksa gerilim mi durulur?
Yorum Gönder