-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

YAŞLILIK PSİKOLOJİSİ NEDİR

Yaşlılık psikolojisi nedir
Yaşlılık psikolojisi nedir


Yaşlılık psikolojisi nedir, Yaş ilerledikçe hayata bakış açısı değişiyor mu, yaşlık neler getirir neler götürür, yaş yetmişe merdiven dayayınca neler oluyor, neler hissediyor insan, 66 yaşındaki tespitlerim nelerdir

Yaş ilerledikçe neler olur


İnsanoğlunun yaşı ilerledikçe sevdiği şeylerde başkalaşıyor sanki, en başta sevdiğin insanlar azalıyor, kalan enerjini neye ayırman ve neyi ertelemen gerektiğini daha iyi anlıyorsun, bir şeye çok da ihtiyaç yoksa onu boş veriyorsun ve başka bir şeye odaklanıyorsun, hayatın, şüphesiz en güzel öğretisi yaş aldıkça arınıyorsun herkesten, her şeyden…
Yaş ilerledikçe neler mi olur?

İçinden ne geliyorsa onu yapıyorsun artık, kimseye de kendini sevdirmeye çalışmadan, kendine odaklanmaya başlıyor insan.

Gençlik yıllarında koyduğun hedeflere ulaşınca ilk günkü heyecanının kalmadığını fark ediyorsun bu yüzden ya hedeflerini devamlı yenilemeye ya da bu kez ulaşılamaz hayaller kurmaya başlıyorsun.

İşin en kötü yanı bu yaştan sonra artık hiçbir şeyi değişmeyeceğini bilmenin verdiği ızdırabı ise çok başka bir şey.
İnsanlara tahammülüm kalmadığı için kimseye bir şey açıklamakla veya inandırmakla uğraşmıyorsun, yanlışınla doğrunla işte ben buyum diyorsun, işine gelmezse hiç umurumda bile olmuyor.
Gençler aklınız varsa yaşın ilerlemesini hiç beklemeyin direk bu seviyeye geçin rahat edersiniz.

Yaş ilerledikçe tecrübe devreye girer mi?


Ne yaparsan yap her şey gerçekten olacağına varıyor.
Çok klişe bir deyim ama öyleymiş, yaşlanınca daha iyi anlıyorsun
Yaşam bir tecrübe
Karşıdakinin gözünün içine bakınca ta ciğerini görüyorsun.
Samimiyet ve şaklabanlığı ayırt etmenin nirvanasına ulaşıyor, hayatına o kadar insan girip çıkıyor ki, birisiyle 10 dakika vakit geçirince hemen hafıza bankandaki yer alan birisiyle eşleştiriyor ve notunu veriyorsun.
Onla bir geleceğin olup olmadığına karar veriyorsun.
Deneme ihtiyacı duymuyorsun çünkü sonuç belli.
Bu yüzden zor beğeniyorsun.
Bu da seni yalnızlığa itiyor.

İlerleyen yaşlarda karakter


Can çıkmayınca huy çıkmaz derler, yaşlar ilerledikçe huy çıkmıyor, sanki biraz daha yerine oturuyor, daha sağlam, dışa vurmadan çekinsen de daha sert.
Ne karakter değişiyor ne huy, lakin bakış açısının değişmesi mukadder, gelişmelere daha katı kurallar ile bakarken biraz daha anlayışlı bazen de sorgulayıcı bakmaya başlıyorsun.
Zaten zamana ve zemine göre karakter değişiyorsa o insan karaktersizdir, çok uzun bir gözlem yaptığınızdan bu insanları daha iyi etüt etmiş oluyor, onlardan kaçıyorsunuz.

Kibir ile karıştırılmaması geren bir olgunlaşma çağı.
Lakin bu da ardından bir yalnızlık getiriyor.
Olsun'
Siz yine bu karaktersizlerden, zamana ve zemine göre renk değiştiren bukalemunlarda kaçın derim, hayat tecrübesi.

Yaşlandıkça karakter değişmese de bakış açısı değişebiliyor


Yaşlandıkça hayata bakış açısını değiştiren nedenler denir diye soracak olursanız
  • Ekonomik gücün değişimi
  • Sağlık problemleri
  • Sevdiklerini kaybetmesi
  • Yaşlandıkça insanoğluna en ağır darbeyi vururlar
Ne yapsak nafile, her şey yalan ölüm gerçek
Hepimiz gün gelecek Hayyam'ın şiirlerinde bahsettiği testiye döneceğiz, kaçış yok.

Yaşlılık semptomları kaç yaşlarında başlar? 


Ben, bu makaleyi yazarken 66 yaşındayım, soruya cevabım ise bu sorunun kesin bir cevabı yoktur. 
Yaşlılık, hayatın bir devresi olup, her bireyde farklı şekilde ilerliyor. 
Yaşlanma süreci, genetik, yaşam tarzı, beslenme, hastalık ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişiyor.
Bazı arkadaşlarım var 50'lı yaşlarda yaşlılık belirtileri göstermeye başlarken, bazıları 60'lı veya 70'li yaşlarda bile genç kalabiliyor.

Yaşlılık semptomları arasında gözlemlediklerim:

- Ciltte kırışıklık, leke, kuruluk ve elastikiyet kaybı
- Saçlarda beyazlama, incelme ve dökülme
- Kaslarda ve kemiklerde güçsüzlük, kireçlenme, kırılma ve ağrı
- Metabolizmada yavaşlama, kilo alma veya kaybetme, tansiyon ve kolesterol sorunları, tüm bunlara ilaveten kalp sorunları ki, iki kez anjiyo ve damarlara stent.
- Bağışıklık sisteminde zayıflama, enfeksiyonlara direncin azalması
- Sinir sisteminde bozulma, hafıza, öğrenme ve konsantrasyon güçlüğü, Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkların yavaş yavaş kapıyı tıklatmalarını hissetmeniz.
- Duyu organlarında azalma, görme, işitme, tat ve koku alma problemleri
- Hormonsal değişimler, cinsel istek ve performansta düşüş, menopoz veya andropoz

Yaşlandıkça değişen insan psikolojisi


Yaşlanma, hayatın kaçınılmaz bir gerçeği ve insan psikolojisi üzerinde önemli bir etkiye sahip. Yaşlanma süreci, fiziksel, bilişsel ve duygusal değişimleri beraberinde getiriyor.
Bu değişimler, kişinin kendisiyle, çevresiyle ve yaşamla olan ilişkisini etkilerini de etkiliyor kaçınılmaz olarak.
 
Unutmadan, Yaşlanmanın fiziksel etkileri arasında, görme, işitme, hareketlilik ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi sorunlar sayabilirsiniz. 
Bu sorunlar, kişinin günlük aktivitelerini yapmasını zorlaştırabiliyor ve bağımsızlığını kaybetmesine neden olabiliyor. 
Ayrıca, kronik hastalıkların ortaya çıkma riski de artıyor.
Bu durumlar, kişinin kendine güvenini azalttıkça ardından depresyon, kaygı, yalnızlık gibi duygusal sorunlar kapıyı çalıyor.
Yani yedi yerinde mum yanmaya başlıyor.

Yaşlanmanın bilişsel etkileri arasında, hafıza, dikkat, öğrenme ve problem çözme gibi zihinsel işlevlerin azalmasını da göz ardı etmeyin.
Bu işlevler, yaş ilerledikçe yavaşlıyor ve bazen de bozuluyor.

Bu da kişinin bilgi edinmesini, karar vermesini ve yeni beceriler kazanmasını güçleştirir. Bilişsel işlevlerin azalması, demans gibi ciddi hastalıklara da neden olabilir.

Yaşlanmanın duygusal etkileri arasında ise;
Yaşam doyumu, mutluluk, özsaygı ve sosyal ilişkiler gibi konular yer alır. 
Yaşlanma sürecinde kişi, hayatının anlamını sorgulayabilir ve geçmişiyle yüzleşebilir. 
Ayrıca sevdiklerini kaybetme korkusu da yaşayabilir. 
Bu duygular, kişinin ruh halini olumsuz yönde etkileyebilir.
Bazı yaşlılar bundan dolayı huysuz diye adlandırılır.

Ancak yaşlanma ile duygusal olgunlaşma arasında da bir ilişki vardır. 
Yaş ilerledikçe kişi kendini daha iyi tanır ve duygularını daha iyi yönetebilir.
Yaşlanmayı olumlu bir deneyim haline getirmek için kişiye önerilen bazı yöntemler şunlardır:

Fiziksel sağlığına dikkat etmek: 

Düzenli egzersiz yapmak
Sağlıklı beslenmek
Uyku düzenine özen göstermek ve alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak fiziksel sağlığı korumaya yardımcı olur.

Zihinsel aktiviteyi arttırmak: 

Okumak, yazmak, bulmaca çözmek, yeni bir dil veya hobi öğrenmek gibi zihinsel aktiviteler bilişsel işlevleri destekler ve demans riskini azaltır.

Sosyal ilişkileri güçlendirmek: 

Aile, arkadaş veya komşularla iletişim halinde olmak, sosyal gruplara katılmak veya gönüllü çalışmalara dahil olmak sosyal destek sağlar ve yalnızlık hissini önler.

Duygusal dengeyi sağlamak: 

Duygularını ifade etmek, stresle başa çıkma yöntemleri öğrenmek veya profesyonel yardım almak duygusal sağlığı iyileştirir.

Yaşama anlam katmak: 

Kişiye uygun bir amaç bulmak veya hayata karşı olumlu bir bakış açısı geliştirmek yaşam doyumunu arttırır.

Yaşlandıkça değişen insan psikolojisi ile baş etmenin yolları vardır. 
Yaşlanmayı kabullenmek ve bunun getirdiği değişimlere uyum sağlamak önemlidir. 
Yaşlanma sürecinde kişi kendini geliştirebilir ve hayatından keyif alabilir.
Sözün kısası bu yaşa kadar değiştiremediğiniz bir şeyi, bu yaştan sonra hiç değiştiremezsiniz, salın gitsin, sizde rahat edersiniz, çevrenizde.
Sağlıklı kalın, esen kalın. 😏
-----
Ahmet Atam

إرسال تعليق

إرسال تعليق

Yorumlarda lütfen saygılı olun