HATAY DEPREMİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Hatay depreminin düşündürdükleri, Milyonları mağdur eden devasa boyutlarda bir trajedi. Ölümler, yetim, kimsesiz, dul, evsiz kalan insanlar, böylesi bir felaket de dahi, iki farklı pencereden bakan, bölünmüş bir toplum.

HATAY DEPREMİNİN YÜREK YAKAN FOTOĞRAFI

Yıkılan yuvasının başında kızının elini tutmuş, cankurtaran ekiplerinin cesedini almasını bekleyen babanın fotoğrafı akıllardan çıkmıyor.
Bir annenin çığlığı yükseliyor diğer bir enkazın başında
- Tam o iki sene bekledim yavrum seni!
Ona sarılıp onunla ağlayamayacak kadar uzaktayım ama yine de tek başıma ağlamaktan kendimi alamadım.

• Bütün bloklar moloz yığınına döndü
• Apartmanlar domino taşları gibi devrildi.

Görmeden inanması güç sahneler.
Ve anında yanıt veren tüm dünya tarafından dehşetle izlendiler.
Dünyanın her yerinden kurtarma grupları etkilenen bölgelere ulaştı ve hemen canlıları ve ölüleri bulup çıkarmak için çalışmaya başladı.
Peki…

Cumhurbaşkanı Erdoğan felaketin ardından ne yaptı?

Bir kısım sosyal medya, onu, etkilenen bölgelerde Twitter'a erişimi kesmekle suçladı. 

Sevdiklerinin akıbeti için ıstırap çekip hayatta kalanlar, asla gelmeyecek kurtarıcıları beklediler ilk iki gün.
Çünkü onlardan yeterince yoktu.
Kurtarma ekiplerinin çoğunun belediye başkanlarının Erdoğan'ın partisine ait olduğu bölgelere gittiği yönünde suçlamalar yükseldi.
Bunun ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum.

İnsan gücüne en çok ihtiyaç duyulan ilk birkaç kritik saatte Sn. Cumhurbaşkanı önce siyaseti sonra insanlığı oynamaya karar verdi.
Asker, ilk saatlerde müdahil olmaktan uzak tutuldu
Hayat kurtaracak birkaç kurtarıcı, birilerinin asker korkusu ile engellendi
Ekstra kurtarıcılarla kaç kişinin kurtarılabileceği ancak tahmin edilebilir.
Günümüz Firavunu Musa'ya benziyor ve korkuları paniğe dönüşerek yardımın gecikmesine yol açıyor.

Ön gün sonra ekranlara çıkıp, Kızılayın ilk günlerde kooordine olamamasına isyan eden vatandaşlara ağza zor alınacak kelimeler ile izahsız, ahlaksız, şetefsiz gibi sıfatlar kullanmanın ne gereği nede anlamak var, suçlu psikolojisini dışa vurmaktan başka !

Türkiye halkı tarihinde hiç bir yönetici tarafından böyle hakarete maruz kalmadı, böylesi aşağılanmadı!.

Ormanlar yanar, yangın söndürme uçağı olmaz.

Kimse istifa etmez!

Sel olur. yatağına imar verenler ölüme sebep olur.

Kimse istifa etmez!

Deprem olur, 9 kere imar affı çıkarılan yerlerde on binler ölür.

Kimse istifa etmez!

Tek bildikleri hakaret!

Hatay depreminin ardından cadı avı

Türk makamları şu anda kalitesiz bina inşaatıyla ilgili olarak kovuşturmaya tabi kişilerin listelerini derliyor.
Elbette suçu üstlenenler var, ama bu bir cadı avı olarak karşımıza çıkıyor.
Günah keçileri arıyoruz.

1. İnşaat ruhsatı almalarına neden izin verildi?
2. Hatalı planlar neden onaylandı?
3. Çürük yapılara kimler af getirdi?
4. Herhangi bir inşaat mühendisi binanın ilerleyişini kontrol etmedi mi?

Yapıların depreme dayanıklı olmadığını kimsenin bilmemesi mümkün mü? 

Bir hükümet, inşa edilmekte olan ve daha sonra kumdan kaleler kadar sağlam olduğu kanıtlanacak olan devasa bloklara karşı suçlu olarak nasıl bu kadar kayıtsız kalabilir?
Suç tepeden aranmalıdır.

Ancak bunun Türkiye gibi bir ülkede olması pek olası değildir.

Mevcut iktidarın müdahalede geç kalması nedeniyle çok fazla insan öldü.
Sadece tamamen beceriksizlik nedeniyle;

Veya hızlı kararlar alamama nedeniyle diye tahmin edebiliyorum.

Yine bir başka depreme kadar Türkiye'de değişen hiçbir şey olmayacak.

İnanın, yine Rant uğruna tarım arazileri imara açılacak.

Yine kaçak binalara bütçeye gelir içi imar afları çıkarılacak ve yine ölenler öldüğü ile kalacak
Burası Türkiye, böyle gelmiş, böyle gidecek.