Türk kültürü nasıl tanımlanır |
Türk kültürü nasıl tanımlanır, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ulusun, Anadolu coğrafyanın kadim uygarlıklarından da yararlanarak yarattığı bir ulusal sentezdir Türk kültürü
Günümüz Türk kültürü nasıl tanımlanır
Türk kültürü dendiğinde 10. Yüzyıl ve sonrasında vazgeçilip her geçen yüzyılda biraz daha Arap kültürüne yem edilmiş olan bir kültür akla gelir.
Cumhuriyet ile birlikte canlandırılmaya çalışılmış ama kabul görmemiştir. Mazide kalmış tatlı bir anıdır.
1000 yıl önce öldüğü için hiç gelişememiş, hep olduğu gibi kalmıştır.
Türk kültürü Arap Fars ve son yüzyılda batı kültürü tarafından gölgelenmiştir.
Türk milleti, Türkçe adları bile çocuklarına veremez hale gelmiştir.
Kültürünü korumak isteyen, hemen inanç şantajına uğrat, (Tanrı diyemezsin Allah diyeceksin!)
Türk kültürü bir türlü içselleştirilememiştir
Türk kültürü çok garip bir şeydir, her daim övülür lakin yaşatılmaz, yaşatılamaz, içselleştirilememiştir çünkü.
Aslında içerdedir ama dışarı çıkarılmaz, utanılır çoğu zaman, modernleşme sevdasıyla sınıflandırılmış, üstü örtülmüş, tu kaka edilmiş; küreselleşme fırtınasıyla önce ezilmiş, sonra küllerinden doğmuş, karmakarışık olmuş, (zaten çok da saf değilken) bir kültürdür.
Göçebe bir toplumda zamanla değişen bir Türk kültürü
Şurası bir gerçek ki, kültür, belli bir zaman aralığında oluşturulup sonrasında da yaşatmaya çalışılan bir şey değil midir?
Misal, bundan 100 sene sonra da "Türk kültürü" dediğimizde aynı şeyleri mi kastediyor olacağız?
Misal "bale, opera" Türk kültüründe yoktur.
Farz edelim bunlar ülkede yeni yeni yapılmaya başlandı ve 100 yıl boyunca yapıldı, şimdi bale ve opera yine de Türk kültürüne giremeyecekler mi?
Özetlersek, kültür her daim değişime açık bir şey midir değil midir
Türk kültürün tarihsel değişimi
Bugün Anadolu da yaşayan Türklerin Asya’dan İran üzerinden Anadolu’ya aktıkları kabul edilir, bu göç sırasında Farslar ve Araplar ile karşılaştılar ve İslam dinini kabul ettiler.
Göçebe olarak yaşayan Türkler tam olarak da öğrenemedikleri dini alıp Anadolu’ya aktılar burada karşılaştıkları;
- Ermeniler
- Rumlar
- Kürtler;
Ve birçok kadim halklar ile karıştılar.
Her bir parçadan aldıkları bir şey ile dini kültürlerini İslam merkezli oluşturdular.
Tükler İslam’ı kabul ettiklerinde o dönem kabul edilecek en modern felsefi açıdan en ileri dini seçmişlerdi.
Günümüz siyasallaşan İslam’ı ile karıştırmamak gerekir.
İslamiyet Avrupa’nın İspanya kıyılarına kadar çok etkin bir dindi, yayılması durmuştu belki ama, felsefi yanı tüm yoğunluğu ile tüm inananları etkilemekteydi.
Bilimde Arap ve İslam dünyası Avrupa’dan çok ama çok ileride idi.
Orta Asya steplerinden İran ve Arap kültürlerini de heybelerine koyan Türkler, bu beraberlerinde getirdikleri kültür ve dinin etkisi ile Anadolu’da yayıldılar ve yerleştiler.
Çok büyük ihtimal bu az bildikleri dini yaymadılar, yani Rum ve Ermenileri İslamlaştırmadılar.
Din kültür oluşumunda önemlidir.
Bugün batıdaki tüm plastik sanatlar, klasik müzik, kültürel efsaneler her şey Hristiyanlık üzerine, antik Yunan ve roma sosu katılarak kurulmuştur.
Osmanlı klasik dönemi Türk kültürü
Osmanlı sayısız etnik ve inanç kökenli halklarda oluşan bir toplumdu, tüm bu Arap, Acem, Rum, Ermeni ve akabinde Yahudi kültürü ile bir potada eridi.
- Divan şiiri,
- Türk klasik musikisi
- İslam süsleme sanatları ile üst düzeye çıktı.
Cumhuriyet ile yapılan harf ve dil devrimi sonucu ise etkinliğini kaybetti.
Günümüzde Türk kültürü diye bir şey yoktur göç esnasında Acem ve Araplardan heybemize koyarak getirdiğimiz kültüre 19. Yüzyıldan sonra aşama aşama Avrupa’dan aldığımız ve kendimize tercüme ettiğimiz batı kültürünün takip edilmesi vardır.
Zaten yalancıktan olsa da girmeye çalıştığımız AB’de bu işi iyi yaptığımızın bir belgesidir ama tam layıkıyla beceremediğimiz için bizi bir türlü almazlar, almayacaklar da!
Türk kültürü gelenekleri ile kaimdir
Üç kuşak zenginliğin kültürü de beraberinde getirdiği söylenir
- Üç kuşak zenginlik, kültür.
- Üç kuşak kültür ise, asaleti
Peki üç kuşak sonraki kültür ve asalet için bugün Kırıma uğramış Türk kültürünün başlangıç noktası ne olmalı, hangi noktadan başlamalıyız derseniz, maalesef böyle bir nokta yoktur artık.
Koruyacak tek bir şeyimiz kalmıştır, dilimiz, dilimizi, kültürümüzü etkisi altına alan dış unsurlardan (En başta Arapça, İngilizce) tamamen arındırmak gerek.
Küreselleşmiş Dünya’da yaşadığımız için kültürümüz zaten baskı altında, buna birde 10 yıldır ülkeye akın eden Arap’lar eklenince zaten Arap sevici, sıradan Arap yazısını dahi kutsal gören bir millet olduğumuzdan tamamen Araplaşma yolunda gidiyoruz,
Milli ve ahlaki değerlerimizi tek tek kaybettik, edebimiz, ahlakımız, millî ruhumuz, inançlarımız, duygularımız, hatta topraklarımız...
Bugün geriye son bir kalemiz kaldı, güzel ülkemiz ve güzel Türkçemiz bunu da kaybedersek tamamıyla asimile olmuşuz demektir.
Yorum Gönder